Aksiyon vakti

Abone Ol

İyi haftalar saygıdeğer okuyucular.

İçinde bulunduğumuz günlerde belki de Antalya ekonomisinin en korkulu anlarından birisini yaşıyoruz. Özellikle benim neslim yani 2000 sonrası üniversiteden mezun olan bizler şu ana kadar hep güneşli günler yaşadık.

Kendi adıma yazıyorum; 2005 yılında bankacılığa başlamış birisi olarak gerçekten çok başarılı günler geçirdim. Verdiğimiz yüz milyonlarca Euro kredi sürekli iştahımızın artmasına ve egolarımızın şişmesine neden oldu. Ama hep bu başarıların ekonomik altyapının iyi olması ile ilintili olduğu aklımın bir köşesinde duruyordu.

Nitekim şu anda benzer pozisyonlarda olan herkes durumunu sorgulamaya başladı. Keşke farklı sektörlerde olsaydık nidaları maalesef ortalığı her geçen gün daha fazla sarıyor.

Bu durum makro ekonomiye de farklı şekilde tesir etti. Tek bir ülkeye bu kadar bağımlı kalmanın ne kadar yanlış bir durum olduğu yeni yeni kafamıza dank etti.

Şu anda hem tarım hem de turizm firmaları farklı arayışlara yöneldiler. Ancak bugüne kadar yapılmayan bireysel PR çalışmalarının şu anda devreye girmesi ne kadar fayda sağlayacak o meçhul.

Turizm piyasasında bu işe önceden el atmış olan yani münferit olarak yükü sadece acentalara yıkmadan kendi tanıtım faaliyetlerini yürüten Cömertoğlu Grup gibi birkaç örnek dışında herkes geç kaldığını hissediyor.

Ancak bu turizm işletmelerimizi da bu konuda çok suçlamamak ve devlet eliyle hemen aksiyon almamız gerekiyor. Özellikle Rus piyasasında bölgenin yükünü çeken tüm acentalara acil ve büyük çaplı destek boynumuzun borcu.

Diğer koşulda ilerleyen zamanlarda şu an Orta Avrupa piyasasında yaşandığı gibi yabancı acentalara mecbur kalırız ve fiyatı onlar belirler.

Velhasılıkelam zaman durup nasıl olsa anlaşırlar diye bekleme zamanı değil, hem kurumsal hem de devlet bazında aksiyon zamanı. Aksi taktirde açığı Rusya’nın en büyük müttefiki olan İran’la kapatacağız mesnetsiz açıklamaları dinleyip içimizin şişmesinden başka bir şey yaşamayız.

Saygılarımla…