Algler

Geçtiğimiz hafta, göller veya göletler gibi su ekosistemlerinde meydana gelen ve su yüzeyinde aşırı alg büyümesi görünümündeki kirlilik türünü ötrofikasyon olarak tanımlamıştık. Bu hafta ise alglerin hammadde olarak kullanıldığı alanlardan bahsedeceğiz.

Algler; enerji, plastik, kozmetik ve daha fazlasını içeren fosil yakıt türevli mal ve malzemelere uygulanabilir bir alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Algler fotosentez yaparak yaşarlar, güneşten enerji çekerler ve onunla değerli proteinler, yağlar ve karbonhidratlar üretirler. Alglerin fosil yakıt türevli malzemelere olan bağımlılığımızı azaltmada çok önemli bir rol oynayacağına dair güçlü görüşler mevcuttur; ABD yosun pazarının bu yıl 2 milyar doların biraz üzerinde iken önümüzdeki on yıl içinde 4 milyar doların üzerine çıkması bekleniyor.

Algler Nasıl Kullanılır?

Gıda: Diğer sürdürülebilir malzemeler gibi, alglerin de geniş bir uygulama alanı vardır, ancak belki de en belirgin olanı bir gıda takviyesidir. Her gün yükselen et ve balık endüstrilerinin sürdürülemezliği konusundaki artan farkındalığımız ve önümüzdeki 50 yıl içinde gıda üretiminde göz alıcı %50'lik bir artışa neden olması beklenen nüfus artışıyla birlikte, yeni ve sürdürülebilir protein kaynakları altın değerindedir. Neyse ki, yenilebilir algler, sağlık için güvendiğimiz tüm proteinleri, karbonhidratları, vitaminleri ve mineralleri içerir ve hatta tam bir gıda olarak kabul edilebilir. Ayrıca antioksidan, antikanser ve antiviral özelliklerinden dolayı tıbbi değeri vardır.

Hayvan yemi: İnsanlar için aynı besinsel faydaların çoğu, alglerin hayvan yemi bileşiminde eşit derecede değerli ve uygun maliyetli bir ek girdi olabileceği anlamına gelir. Makroalglerde (örn. deniz yosunu) bulunan yağ asitleri, amino asitler, karotenoidler ve vitaminler; evcil hayvan ve kümes hayvanı yemlerinde kullanımının yaygınlaştığını görülmektedir. Ancak son araştırmalara göre, mikroalgler de geleneksel hayvan yemlerine dahil edilebilir, bu da çiftlik hayvanlarının sağlığı ve ürün son kalitesi açısından kazanımlar sağlar.

Biyoplastikler: Deniz yosunu ve daha geniş alg ailesi, belki de tüketiciler arasında, bardak ve pipet gibi günlük tek kullanımlık ürünlerin üretiminde petrol bazlı plastiklere alternatif bir malzeme olarak bilinir. Biyobozunur kelimesi, sürdürülebilir malzemeler söz konusu olduğunda aşırı ve bazen yanlış kullanılan bir terimdir. Birçok biyoplastik, yalnızca endüstriyel tesisler aracılığıyla kompostlanabilir. Yosun ürünleri ve ambalajları, evde arka bahçede tamamen kompostlanabilecek ve hatta yenilebilir şekilde üretilebilmeleri bakımından farklılık gösterir. Algler büyümeleri sırasında karbonu yakaladığından, nihai biyolojik bozunmasından sonraki net karbon emisyonu neredeyse sıfırdır. Bu özelliklerle, alg türevli biyoplastikler, diğer doğal malzemelere göre önemli avantajlar sunar.

Biyoyakıt: Algler, henüz beklentileri karşılamayan son derece umut verici bir biyoyakıt kaynağı olarak görülmektedir. Yüksek lipid içeriği; dizel, sentetik petrol, bütanol ve etanol üretmek için diğer biyoyakıt mahsullerinden kolayca daha iyi performans gösterebileceğini öne sürülse de üretim maliyetleri nedeniyle alg bazlı biyoyakıtların küresel pazara girmesi hala zor gözükmektedir.

Tekstil: Algler, çeşitli ileri görüşlü şirketler tarafından biyo-tekstillere dönüştürülmektedir. Alglerin sürdürülebilir bir giysi lifi olarak en önemli avantajı, pamuk gibi geleneksel tekstillere kıyasla daha düşük tarımsal arazi kullanımı gerektirmesidir. Aynı zamanda pamuğun tatlı suya olan büyük ihtiyacı da bulunmamaktadır.

Unutmayın, çevremiz için zararlı olan, istenmeyen atıklar gerekli teknolojiler ile hammadde olarak kullanılabilmektedir. Haftaya görüşmek üzere…