Alkışı hak edenler..

Abone Ol

Dün yazıyı kaleme aldığım saate kadar (14.00) Türkiye’nin hiçbir yerinden, “kavga-dövüş” haberi gelmedi..
“Demek ki.. Olaysız, kavgasız, silahsız, taşsız, sopasız 1 Mayıs kutlamaları yapılabiliyormuş” diyecektim ki..
Olaysız günün kötü haberleri duyulmaya başladı..
Ankara’da..
Sıhhiye Meydanı’na girmek isteyen Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na mensup emekçiler polis aramasından geçmek isterken BDP’li bir grubun saldırısına uğradı..
İstanbul’da..
Harbiye&#39den Taksim Meydanı&#39na yürüyen Halk Cephesi üyeleriyle polis arasında gerginlik yaşandı..
Gerginlik sonucu yaşanan arbede sırasında bazı göstericiler, polise su şişesi fırlattı..
Başka yerlerde de yine bir-iki kargaşa oldu..
Belli ki..
“Önemsiz” de olsa, birileri 1 Mayıs’ın olaysız geçmesini istemedi..
“İstemeyenler”e dikkat edin, her yerde onlar var..
Ama..
Şu artık ortaya kondu:
Bu ülkenin işçisi, emekçisi, memuru, köylüsü, Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Laz’ı kavga istemiyor..
Siyasetçiler de artık bu sese kulak vermeli ve “kavga-gerginlik” yaratmaktan kaçınmalıdır..
Burada..
1- TÜRK-İŞ, DİSK, KESK ve HAK-İŞ konfederasyonları yöneticilerini ve emekçileri..
2- 1 Mayıs kutlamalarına Taksim Meydanı’nı açıp gerginlik yaratmayan, hatta 1 Mayıs 1977&#39ye damgasını vuran o ellerinden zincirlenmiş işçi pankartının 34 yıl sonra aynı yerde bulunmasını sağlayan Ak Parti hükümeti..
Bence alkışı hak ediyor..
Umarım, bundan sonra 1 Mayıs’lar hep böyle kutlanır..

YÖREX’İN ANLAMI..
Kısa adı “YÖREX” olan 2. Yöresel Ürünler Fuarı, dün kapandı..
Sadece Antalya’dan değil, ülkemizin hemen her yerinden ziyaretçiler akın akın bu fuarı gezdi..
Hatta..
Aralarında yabancı turistler de vardı..
Bu fuar, “Türk kültürü” açısından son derece büyük bir önem taşıyor..
Sinema filmleriyle..
Televizyon dizileriyle..
Gerçeklerden uzaklaştırılmış senaryolarla..
Taraflı haber programlarıyla..
Haberlerle..
Neredeyse 100 yıldır Türk insanı kendi kültüründen, örf ve adetlerinden uzaklaştırılmaya çalışılıyor..
Eğitimden günlük yaşama, aile yaşantısından hayata bakış açısına, sevgi ve saygıdan yiyecek-içeceğimize kadar her konuda “kültür erozyonu” yaşıyoruz..
İşte..
1- “Batı emperyalizmi”nin yarattığı bu kültür yozlaşmasının önü geçmede..
2- Dünyanın en iyisi olan yiyecek-içecek kültürümüzün kaybolmamasında..
3- “Yiyecek-içecek kültürümüz”ü sürdürmeleri konusunda çocuklarımıza ve gençlerimize, hatta yabancı turist ağırlayan turizmcilerimize yol göstermede..
YÖREX’in anlamı ortaya çıkıyor..
Burada..
Başta ATB Başkanı Ali Çandır olmak üzere ATSO Başkanı Çetin Osman Budak ve YÖREX’i önemseyen, emeği geçen herkes..
Bence alkışı hak ediyor..
Umarım, gelecek yıllarda fuara verilen önem ve katılım giderek artar..


BRAVO SONGÜL BAŞKAYA..
Hamile eşine dayak atarak çocuğunu düşürmesine neden olan Yıldıray Sapan’a karşı çıkan tek CHP’li kadın Songül Başkaya oldu..
Songül Başkaya, CHP’nin il genel meclisi üyesidir..
Aynı zamanda Antalya’da “CHP’nin yayın organı” olarak bilinen “Gerçek Gazetesi”nin de sahibinin eşidir ve gazetede köşe yazısı da yazar..
Eşi Ahmet Başkaya da, CHP’nin aday adaylarından biriydi..
İşte bu Songül Başkaya, 29 Nisan tarihli yazısında, “istifa da erdemdir” diyerek Yıldıray Sapan’a şu mesajı verdi:
“Bazen haklısınızdır ya da haklı olmamakla birlikte hatanız, suçunuz size yönelik bir karalama kampanyasına dönüşmüştür ve bunun zararı sizin dışınızdaki kişi ve kurumları etkiliyordur…
Bu durumda ne yapmalısınız?
Bulunduğunuz makama sarılıp, ‘Bana ne ya’ da diyebilirsiniz?
Erdemlice, görevinizi bırakıp, ‘Elveda’ da diyebilirsiniz…
İkincisini yaparsanız puan kazanırsınız, küçülmezsiniz.
Ve kara kampanya varsa onunla hesaplaşır, yücelirsiniz…”
Songül Başkaya mesajı verdi, ama Sapan bunu da diğerleri gibi almadı..
Almayan almaz zaten..
Ancak..
CHP içinden Sapan’a “hoşgörü” göstermeme yürekliliğini gösteren tek kadın Songül Başkaya..
Bence alkışı hak ediyor..
Umarım, aynı yürekliliği diğer CHP’li kadınlar ve CHP’ye oy verecek kişiler de gösterir..