ALTIN ÇOCUĞUN ARDINDAN

İşte bu yaşayan belleklerden birisini, Antalya’nın ilk müzik gruplarından Altın Çocukların bateristi, Antalya’nın ünlü doktoru Orhan Kural’ın oğlu, Antalya gazetesi köşe yazarı, benim de akrabam olan Hüsamettin Kural’ı kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz.
Altın Çocuklar 1965’li yıllarda kurulmuş. Şimdiki Atatürk Parkı içindeki Derya Motel’de yıllarca sahneye çıkmış. Fransızca şarkılarıyla ünlenmiş. Dikkat edin 1965’li yıllardan bahsediyoruz. 2005’li yıllardan değil.
Bora Ertokuş, Tolgan Doğanay, Mehmet Demir, Servet Altan ve Hüsamettin Kural’dan oluşan bu grubun Zeki Müren’in büyük beğenisini kazandığını ve Zeki Müren ile aynı mikrofonda defalarca şarkı söylediğini bugün kaç kişi biliyor? Canlı müzik yapan kaç mekânda böylesi gruplar çıkıyor? Böyle kaliteli müzikler yapılıyor?
Hüsamettin Kural’ın, müzisyenliğin yanında, yazarlığı ve şairliği vardı. Antalya Gazetesindeki yazılarını zevkle okurduk. İnternette yazdığı şiirlerini ise arkadaşları derleyip çoğaltmışlar. Kitap haline getirmişler. Ölümünden 3 hafta önce ona hediye etmişler.

“Artık benim yerime martılar
Gelecek iskeleye.
Gagalarında midye kabukları,
Kanatlarında sevgimi
Getirecekler
İçlerinden biri, belki de,
Güneye inecek” diye yazmış bir şiirinde.

Kentte doğmuş, kent kültürü ile büyümüş insanlardan birisiydi Hüsamettin Kural. Bizim Hüsam eniştemiz. Gerçek bir Antalyalıydı. Belleğimizdi. Bir insanın yaşı ilerlese de ruhunun nasıl genç kaldığını onda gördü birçok kişi. Hayata gülen gözlerle bakmak sözünün içini o doldurdu.
Sadece bir insanı değil, bir zaman tanığını da kaybedince, yitip gidenler daha büyük oluyor. Ruhun şad olsun.