Antalya Haberleri

Anlamlı işler, esnek çalışma modelleri, değerlerle uyum ve girişimcilik özgürlüğü..Z kuşağının iş anlayışı değişik

Geleneksel 9-5 mesai anlayışı, ağır hiyerarşik yapılar ve ‘ne iş olsa yaparım’ devri, Z kuşağıyla birlikte geride kalıyor. 1995-2006 yılları arasında doğan ve dijital çağda büyüyen bu nesil, iş dünyasında daha önce görülmemiş taleplerle geliyor.

Abone Ol

Deloitte’un 2025 Gen Z Araştırması’na göre, Z kuşağının yüzde 89’u, yaptığı işin bir amacı olmasını istiyor. Bu gençler için çalıştıkları kurumun çevresel, sosyal ve etik değerlere bağlılığı, kariyer seçiminde maaş kadar etkili. İş-yaşam dengesi, psikolojik iyi oluş ve esneklik, artık birer “lüks” değil, temel beklenti. Z kuşağı çalışanları, sadece görev tanımıyla yetinmek yerine işin nasıl yapıldığına, hangi araçların kullanıldığına ve kiminle çalışıldığına da önem veriyor. Klasik ofis ortamları ve katı kurallar, yerini dijitalleşmiş, esnek, yaratıcı ve destekleyici iş yerlerine bırakmak zorunda kalıyor.

Girişimcilik genlerinde var

Z kuşağının en dikkat çekici özelliklerinden biri de girişimciliğe olan ilgisi. Mastercard’ın Türkiye’de yaptığı araştırmaya göre, Z kuşağının yüzde 88’i kendi işini kurmak istiyor. Bu oran, önceki kuşaklara göre oldukça yüksek. Özellikle e-ticaret, dijital içerik üretimi, sosyal medya danışmanlığı ve yazılım gibi alanlarda gençler, küçük sermayelerle büyük adımlar atabiliyor. Ancak bu yolculukta karşılarına çıkan en büyük engeller; sermaye eksikliği, deneyimsizlik ve mentorluk desteği yetersizliği oluyor.

Yeni nesil, yeni beklentiler

Z kuşağının iş tercihlerini şekillendiren belli başlı faktörler şöyle sıralanıyor: Z kuşağı, sabah 9’dan akşam 5’e kadar ofiste olmayı verimsiz ve demode buluyor. Hibrit ya da tamamen uzaktan çalışma, bu neslin en büyük taleplerinden biri. Genç çalışanlar, yöneticilerinden sadece talimat değil, rehberlik ve gelişim desteği bekliyor. Eğitim imkanları, yabancı dil kursları ve teknolojik beceriler kazandıran programlar tercih sebebi. Dijital araçların etkin kullanımı, yapay zekâyla çalışma, bulut sistemleri gibi konular artık “artı” değil, “olmazsa olmaz. Çevreye duyarlı, sosyal sorumluluk projeleri yürüten, çeşitliliğe önem veren şirketler, Z kuşağının gözünde daha çekici hale geliyor.

Potansiyel büyük, destek az

Türkiye’de Z kuşağı, sayısal olarak önemli bir nüfus oranına sahip. Ancak iş gücü piyasasında bu potansiyeli doğru değerlendirmek henüz mümkün olabilmiş değil. Girişimcilik destekleri, devlet teşvikleri, gençlere özel mentorluk ağları ve modern iş ortamlarının geliştirilmesi, bu potansiyelin harekete geçirilmesinde kritik rol oynuyor. Z kuşağı, iş dünyasına sadece yeni bireyler değil, yepyeni bir anlayış getiriyor. Bu neslin beklentilerine kulak veren, onlara esneklik ve gelişim fırsatı sunan kurumlar, geleceğin iş gücünü elde tutmayı başarabilecek. Eski kurallar artık işlemiyor. Z kuşağı, sadece çalışmak değil, iz bırakmak istiyor.