Güncel

ANSİAD’da Kant Paneli 

ANSİAD’ın düzenlediği “İmmanuel Kant’ın 300. Doğum Yılı” panelinde, filozofun insan, özgürlük ve etik anlayışı derinlemesine ele alınırken, ANSİAD Başkanı Ercan Özbek, “Felsefeyi sadece bir düşünsel disiplin değil, toplumsal sorumlulukları ve etik değerleri pekiştiren bir araç olarak görüyoruz” dedi 

Abone Ol

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD), Antalya Bilim Üniversitesi ve Türkiye Kant Topluluğu iş birliğiyle düzenlenen “300. Doğum Yılında İmmanuel Kant” paneli, Nazım Hikmet Kongre Merkezi’nde geniş bir katılımla gerçekleşti. Etkinliğe, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Osman Sert, Muratpaşa Belediye Başkan Vekili Canan Keleş, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nurşen Adak gibi yerel yöneticilerin yanı sıra Doğuş Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi gibi prestijli kurumlardan akademisyenler de katıldı. ANSİAD Başkanı Ercan Özbek, açılış konuşmasında felsefenin toplumsal birikim ve etik değerler üzerindeki dönüştürücü gücüne dikkat çekerek, bu tür etkinliklerin bireysel ve toplumsal sorumluluk bilincini geliştirdiğini ifade etti. Özbek, ANSİAD Küçük Felsefe Okulu'nun felsefi düşünme becerilerini iş dünyasına kazandırma misyonuyla yıllardır faaliyet gösterdiğini hatırlatarak, felsefenin sadece akademik değil, aynı zamanda pratik bir disiplin olduğunu belirtti. 

‘Aydınlanma bir tavırdır’ 

Doğuş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Umut Eldem, Kant’ın “Aydınlanma Nedir?” sorusuna getirdiği açıklamaları ele aldığı sunumunda, aydınlanmayı bir tavır meselesi olarak değerlendirdi. Eldem, “Kant, aydınlanmayı insanın kendi hatasıyla düştüğü olgun olmama halinden kurtulma çabası olarak tanımlar. Ona göre olgun olmamak, başkalarının fikirlerini sorgulamaksızın kabul etmektir. Hayatınızı bir papaz, bir doktor ya da bir kitap yönlendiriyorsa, kendi aklınızı kullanmıyorsunuz demektir. Aydınlanma, bu bağımlılıklardan kurtularak aklı özgürce kullanma cesaretini göstermektir” ifadelerini kullandı. Eldem, Kant’ın bu düşüncesinin, 17. ve 18. yüzyıllardaki bilimsel ilerlemeler, sekülerleşme ve cumhuriyetçi siyaset anlayışının ışığında şekillendiğini vurguladı ve aydınlanmanın bir dönemin değil, süreklilik arz eden bir tavır olduğunu söyledi. 

Duva’dan Kant yorumu 

Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Duva, “İnsan Anlayışının Temelleri” başlıklı sunumunda, Kant’ın otorite karşısında bireyin akıl ve özgürlük arayışını merkeze alan görüşlerini ele aldı. Duva, “Kant’ın ‘İnsan nedir?’ sorusu, bireyin kendi kapasitesini tanıma ve kullanma çağrısıdır. Bu soru, bireyin kendine dönerek kim olduğunu sorgulamasını ve bu sorgulamanın ışığında kendi potansiyelini ortaya koymasını gerektirir. Günümüz dünyasında, parçalanmış kimlikler ve kültürel farklılıklar arasında bu soruyu yeniden düşünmek büyük önem taşır. Kant’a göre insan, sadece ne düşündüğüyle değil, bu düşünceleri nasıl uyguladığıyla da anlam kazanır” dedi. Duva, bu yaklaşımın, modern insanın içsel özgürlüğüne ve kendilik bilincine yönelik güçlü bir mesaj içerdiğini belirtti. 

Benzer etkinlikler sürecek 

Panel, katılımcılara Kant’ın insan, özgürlük ve etik anlayışını farklı perspektiflerden ele alma fırsatı sundu. Akademisyenler, filozofun sadece kendi dönemini değil, günümüzün karmaşık dünyasını anlamak için de rehberlik eden bir düşünce sistemi sunduğunu vurguladı. ANSİAD Başkanı Ercan Özbek, panelin ardından yaptığı açıklamada, bu tür etkinliklerin hem iş dünyasına hem de topluma entelektüel bir katkı sağladığını ifade ederek, ANSİAD olarak felsefenin toplumsal sorumluluk, etik değerler ve insan hakları gibi konularla iç içe bir şekilde ele alınmasına önem verdiklerini söyledi. Panel, katılımcılara Kant’ın düşüncelerinin gündelik hayata nasıl uygulanabileceğine dair değerli ipuçları sunarken, benzer etkinliklerin devam edeceği mesajıyla sona erdi.