Antalya aşkı başkadır
Sorunun mutlaka irdelenmesi farzdır. Çünkü; Şerefinden şüphe duyduğum malum kesimler, dedikodu çarklarını çalıştırmaya başladı bile.. İftira ile, dedikodu ile, çamur siyaset ile 29 Mart 2009 seçimlerinde halkı kandırmayı başarabilenler, o halkın çoktan gerçekleri gördüğünü unutuyorlar. Suratlarına çarpacak “milletin tokatı”nın farkında değiller. Neyse mesele bugün başka..
Soru şu; Antalya Milletvekili ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel, açık ve net bir şekilde Ankara’da siyaseten kendisini parlak bir gelecek beklerken, neden Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak yerel siyasete döndü?
Yanıtına sizleri 2009 yılına götürerek başlamak istiyorum. Seçimler bitmiş ve kamuoyunun kazanmasına kesin gözüyle baktığı Menderes Türel kaybetmişti. Aradan sadece birkaç ay geçtikten sonra Antalya sokaklarında müthiş bir pişmanlık ve kandırılmışlık hissi vardı. O seçimde akıl almaz ittifaklar, perde arkasında neredeyse her siyasi parti içerisinden insanların olduğu tezgahlar kurulmuştu. İftira ve çamur siyaseti tavan yapmıştı. Rakiplerinden birinin vaadleri ise tam bir oyundu.
Halkın gerçekleri görmesi uzun sürmedi.. Mesela bana göre seçimin kayıp edilmesinde en önemli aktör grubu, ulaşım esnafıydı. Neredeyse her otobüs, minübüs ve kısmen taksici esnafı ayak oyunları ile kandırılmış, adeta birer ayaklı gazete haline getirilmişti. Getirilmişti diyorum, çünkü; Derdi ekmeği olan bu insanlar da perde arkasından habersizdi. Görmeleri ise uzun sürmedi. Hoca efendi iş başına gelir gelmez hiç gecikmeden ilk kazıkları esnafa attı. İşte o zaman esnafımız (Halkkart rezaleti, kırmızı otobüsler, tehdit ve hor görülmeler ile) gerçeği fark etti. Tıpkı daha bir çok vaadin beş yıldır havada kalması, seçim öncesi bu millete verilen hiçbir sözün yerine getirilmemesi nedeniyle toplumun ciddi bir kesiminin fark ettiği gibi..
İşte sorumuzun yanıtı da burada başlıyor. Daha ilk yıldan başlayarak “Keşke” diyenlerin, “Menderes Türel’e haksızlık oldu” diyenlerin sayısı her geçen gün artmaya ve düzenli araştırmaları ile ünlü Ak Parti’nin yaptığı tüm incelemelere bu gerçek yansımaya başladı. Mustafa Akaydın’ın neredeyse her gün yeni bir hatası, yeni bir skandalı patlak verdikçe, milletin “keşke”leri de arttı. Öyleki bu kulaklar CHP’nin belediye başkanı düzeyinde siyasetçilerinden bile; “Keşke Ak Parti’li Türel kalsaydı. Bu hocadan bin kat iyiydi” cümlelerini işitti. Bu kişiler “hain”miydi? Tabiiki hayır.
Kazık yiyen sadece millet değidi!..
“Menderes Türel” ismi bu gerçekler ışığında çok sürmeden “yaşayan bir efsane” haline geldi. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yönetimi tarafından yapılan hatalar gün geçtikçe daha da arttı. Bu tablonun ilk sonucu da 2011 genel seçimlerinde kendisini gösterdi. Ak Parti’nin kadın, gençlik başta olmak üzere tüm teşkilatlarının müthiş çalışmasıyla, millet Antalya’da ilk tokatı patlattı. Ak Parti birinci parti olmayı ve daha fazla milletvekili çıkarmayı başardı.
Türel ismi 2009’dan başlayarak, günümüze kadar yapılan tüm araştırmalarda açık ara önde çıktı. Antalyalılar her seferinde onu tekrar belediye başkanı olarak görmek istediklerini ifade etti. Başbakan Erdoğan’da bu araştırma sonuçlarına kayıtsız kalmadı. Aday olarak O’nu açıkladı. Mesele özetle budur. Zaten millet yanıtını biliyor. Bilmeyenler için bir kez daha yazdım.
Peki Türel?
İşte bunun yanıtını 23 yıldır çok iyi biliyorum.
Antalya aşkı başkadır?
O Antalyaspor maçlarını çocukluğunda da, gençliğinde de, ATSO Başkanlığı’nda da, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda da, Ak Parti Genel Başkan Yardımcılığı’nda da taraftar ile birlikte izledi. Antalya’nın belediye başkanı malum şahıs ise Antalya’da oynanan bir maçta protokol tribününde otururken, İstanbul takımının Antalyaspor’a attığı gole sevinip, havalara fırladı. Bu şehir bunları bile yaşadı. İşte fark burada?