Antalya’da tribüne erişim zorluğu

Antalya’da iki tane Süper Lig temsilcisi futbol takımı var. Bu takımlara ait eşi benzeri olmayan stadyumlar neden tıklım tıklım dolmuyor? Ya da Antalya’da insanlar neden ailecek tribünlere gelmiyor? Son zamanların en çok tartışma konusu oldu.

Türkiye’de futbolun bir kültür olduğu düşünülürse, stadyumların doluluk oranını incelendiğinde aslında gerçeğin böyle olmadığı ortaya çıkıyor. Buradaki sıkıntı futbolu seviyoruz ancak futbolu sevdiremiyoruz. Aksine sporseverleri futboldan uzaklaştırıyoruz. Bugün Antalya’da (Alanyaspor ve Antalyaspor) yaklaşık 40 bine yakın kombine satış rakamına ulaşıldı. Ancak maça gelenlerin sayısı kombine rakamlarının yarısına bile ulaşmıyor.

Stadyumlarda alınan güvenlik önlemleri tabi ki öncelikle ülkemizin ve milletimizin yararına, huzuruna yönelik olduğundan şüphe yoktur. Ancak bazı önlemleri yumuşatmak yerine çözümle aynı seviyeyi korumak gerekiyor.

Bu hafta Antalya Arena’da yaşanan güvenlik kontrolleri sporseverleri canından bezdirdi. Öyle ki bu maça gelen kişilerin mantık dışı aramalardan geçmesi ve güvenlik kurulu gereğince bazı kişisel eşyaların stadyuma alınmaması artık çağdışı uygulamalar olarak göze batıyor.

Üçüncü yaşına giren Passolig, sözde sporseverlerin stadyumda bireysel ceza almalarına yönelik bir uygulama olması bekleniyordu. Bu açıdan düşünüldüğünde oldukça başarılı olması bekleniyordu. Ancak Passoligin toplu cezaların önlenmesi adına hiç bireysel müeyyide olarak kullanıldığını görmedim.

Sadece stadyuma alınırken değil, stadyumun çevresinde bile mantık dışı yol kapatmalar ve lanet bariyerlerle keyfi müdahaleler stadyumu ve takımı insanlara uzaklaştıran en temel zararlardan biri olarak göze çarpıyor. Nitekim stadyumun altında daha fazla cazibe merkezi haline gelmesi için binbir güçlükle yeni açılan işletmeler düşünüldüğünde stadyumun yanından geçen yolun maç günü boyunca trafiğe kapatılması keyfiyetten öteye geçmiyor. Kimse kusura bakmasın bu uygulamanın hiçbir mantıklı açıklaması olamaz. Keza hem mahalle sakinleri için hem de özel halk otobüslerinin güzergahı için söz konusu İsmail Baha Sürelsan Caddesi trafik akışının sağlanmasında büyük önem taşıyor. Yani caddeyi kapatmak yerine önlem alınması daha cazip hale dönüştürecektir.

Özellikle geçtiğimiz sezon sonuna doğru başıma gelen bir olayda emniyet güçleriyle bu konuda tartışma yaşadım. Stadyumun batı yakası karşı kaldırımında her zamanki gibi Passolige sahip taraftarlar barikat girişinden geçirmiyorlardı. Daracık kaldırımdan geçmenin mucize olduğu yerden engelli kardeşimiz aracıyla gözüme çarptı. Barikatların kaldırımın rampasını kapatması nedeniyle akülü engelli aracın yardıma ihtiyacı vardı. Bildiğiniz üzere akülü engelli araçları, ağır olması nedeniyle yerinden oynatmak güçtür. Orada bulunan amire rica ettik ama kendisi kraldan çok kralcı tutumuyla barikatı biraz çekmek yerine “elinizle kaldırıp yürütün” dedi. Hadi biz diğer yardımsever insanlarla orada engelli aracı taşıdık, geçirdik. Peki ya diğer kaldırımlarda barikata rağmen sorun nasıl aşılacaktı?

Buna benzer stadyumlarda herkes birden çok hadise yaşanıyor. Burada emniyet görevlilerinin ve taraftarların birbirlerine karşılıklı anlayış içinde olması bugüne kadar pek çok sorunu ört pas etti. Ancak bundan sonra yetkililerin başta Antalya Valisi sayın Münir Karaloğlu olmak üzere herkesin çözüme yönelik adımları bir an önce atmasıdır. İnsanlar evlerinden tribündeki koltuğuna kadar sorunsuz bir şekilde gelmesi için gerekenler derhal yapılmalıdır.

Sporla kalın.