Önceki gün, Antalya’dan eski CHP’li Hatice Keleş isimli bir kadın, “kadına hakaret ettiği ve bu nedenle olumsuz etkilendiği” gerekçesiyle, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında savcılığa “suç duyurusu” yaptı..
Bunu da sosyal medyada şöyle duyurdu:
“Kemal Kılıçdaroğlu için suç duyurumu yaptım.. Türkiye Cumhuriyeti'nde bir kadın olarak görevimi yerine getirdim.. Aile Bakanı’mıza yapmış olduğu hakaretten dolayı şikayetimi bildirdim.. Tüm kadınlarımızdan aynı duyarlılığı bekliyorum..”
…
CHP’Lİ KADINLAR PEK DEĞİŞMİYOR
Bütün kadınların “aynı duyarlılığı” göstermeyeceğini..
Aynı gün yine sosyal medyada, Kemal Kılıçdaroğlu’nun resminin üzerine, “Sn. Genel Başkanım… YANINIZDAYIZ” diyen TC Gönül Saraç isimli bir kadın vurgulamış oldu..
Aile içi şiddetten yakınıp, eşine şiddet uyguladığı için ceza alan birini vekil seçen..
“Görevini kötüye kullanmak”tan yargılanan birini vekil seçip, başkalarını “görevini kötüye kullanıyor” diye suçlayan..
Bu CHP’li kadınlardan..
“Kadına hakaret eden birinin yanında” yer almalarından fazlasını beklemek “hayal” olurdu zaten..
(Not: Sözüm “aklı başında olanlar” için değil..)
…
GENEL BAŞKAN’A SUÇ DUYURUSU
Neyse..
Biz “suç duyurusuna dönelim..
Hatice Keleş, 06.04. 2016 tarih Hz 2016/23771 numara ile kayıtlı şikayet dilekçesinde şunları söylüyor:
“ANTALYA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
İHBAR EDEN: Hatice Keleş (kimlik no ve adres)
İHBAR EDİLEN: Kemal Kılıçdaroğlu – CHP Genel Başkanı
KONU: 05.04.2016 tarihinde CHP Grup toplantısında, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Aile Bakanı’na karşı sözlü hakaretleri ve etnik ayrımcılık yapma maksatlı sözleri
AÇIKLAMALAR:
1- 05.04.2016 tarihinde CHP Grup toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmada, sözlerine başlarken grup salonunu çiçek buketi olarak benzeterek her yerden birileri var diyerek akabinde “Anadolu ve Trakya’ya selam olsun” sözleri ile toplumda etnik ayrımcılık yapmaya çalıştığı aşikardır..
Toplantı esnasında, “Doğu ve Güneydoğu’ya selam olsun” demesi toplum içerisinde etnik ayrımcılık yapmak ve insanları kin,nefrete düşürmekten öteye gitmemektedir..
Bir vatandaş olarak bunun üzüntüsü tarafıma yansımış ve huzur ve sükunumu bozmuştur..
2- Yine aynı oturumda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu’na yönelik çirkin hakaretlerde bulunması, bir kadın olarak şahsımı derinden etkilemiştir..
Sonuç olarak, demokratik bir ülkede yaşamamıza rağmen Kemal Kılıçdaroğlu gibi şahısların kadınları aşağılaması ve sürekli olarak kadınlara yönelik hakaretlerde bulunması bir Türk vatandaşı olarak, aynı zamanda kadın olarak şahsımı derinden etkilemiştir..
Kaldı ki, bir parti liderinin bir bayan Bakan’a karşı tüm Türkiye’nin izlediği TBMM Meclis televizyonunda, “Valisi konuşmuyor, Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor, Aileden Sorumlu Bakan da zaten birilerinin önüne yatmış vaziyette, o da konuşmuyor” demesi, kabul edilemez bir sözdür..
“Birilerinin önüne yatmış” demekle, ahlak sınırlarını zorlamıştır..
Bu hakaret, kadınlarımızın şeref ve haysiyetini zedelemektedir..
“Birilerinin önüne yatmış” demekle hem hakaret hem de iftira suçlarını oluşturduğu kanaatindeyim..
SONUÇ VE İSTEM:
Yukarıda açıklamaya çalıştığım gerekçeler ışığında Kemal Kılıçdaroğlu’nun cezalandırılmasını ve bir Türk vatandaşı olarak söylenen sözlerden dolayı huzur ve sükunumun bozulmasından dolayı şikayetçiyim..
Gereğinin yapılmasını arz ve talep ederim.. 06.04.2016”
…
KELEŞ ESKİ BİR CHP’Lİ
Bu dilekçeyi veren Hatice Keleş, bir de açıklama yapma gereği duymuş..
Bu açıklama, “CHP’nin niye eridiğini gösteren önemli bir örnektir” aslında..
Bakın ne diyor:
“Kılıçtaroğlu'nun kadına olan terbiyesizliği bende şu kanıya vardırıyor; eskiden CHP'liydim, bunu herkes bilir..
Neden diye soranlara, CHP Mustafa Kemal olduğu için kadına verdiği değerden dolayı CHP idi, ama sonrasında CHP’nin Atatürk'ün kurduğu gibi kalmadığını, bir çok değeri kaybedip hatta çok da değerlerinin olmadığını düşünerek CHP’li olmayı bırakmıştım..
Şimdi doğru bir karar aldığımı görüyorum..
Bir Başkan’ın kadına saygısı yoksa, özellikle anneye saygısı yoksa, o bir Başkan olamaz..
Yani sözün özü, CHP artık eski CHP değil, anla bunu Türk kadını..”
…
Ben de diyorum ki..
Artık, bu ülkede herkes kendi sorumluluğunu bilsin..
Siyaseti, “kişisel egoların tatmin edildiği arena” haline getirip, yapılan salvo ve gösterilerden bu millet bıktı artık..
Fark ettiyseniz, Hatice Keleş önemli bir “uyarı” yapıyor..
Bunu göz ardı etmeyin bence..