Antalya doz-duman!.

Sadece Mustafa Akaydın yoktu.
Özellikle bendeniz, Akaydın hocamı gelir diye bekledim amma, gelmedi.
Bir gün sonra yani Pazar günü de Finike kongresi vardı, oraya da gidip, gitmeyeceğini ciddi, ciddi merak ettim.
Mustafa Akaydın başkan Finike kongresine de iştirak etmemiş.
“Miş” diyorum, çünkü Finike’ye gitmedim.
Manavgat kongresinde bol bol kulis faaliyetleri vardı.
Birileri kolundan tuttuklarını ırmak kenarı, restoran köşesi yada banklara doğru götürüp, uzun uzun konuşmalarda bulunuyorlardı.
Antalya’da CHP’yi fokurdatanlar bunların ta kendileri ama, Manavgat görüntülerine tanık olunca, sanırsınız ki ülkeyi kurtaracaklar!..
Ayhan Dolanay, Aydın Özer, Ertuğrul Ünal ve Enver Barış’ın masa davetlerine icabet ettik de, bir çay dahi ısmarlamadılar!.
Enver Barış’ın, “Kaş kongresinde benim İl Başkanı Özer Ülken’e sana hakkımı helal etmeyeceğim dememi nereden duydun” diye sormaz mı?
Gâzeteciye bilgi kaynağını soruyor.
Olacak şey mi?
“Yıldıray Sapan’dan duydum” dedim, geçtim.
Sonradan da, “Neden Mustafa Akaydın’dan duyduğumu söylemedim ki” diye düşünmedim değil.
Öyle ya.,
CHP’de son bir aydır ağzına gelen her şeyi ulu orta söylemekten çekinmeyip, İl Başkanı’nın ismini dahi duyduğunda tüyleri kalkan kişi Mustafa Akaydın değil mi?
Dün de Kumluca ilçe kongresi vardı. Saat, saat kongre ile ilgili gelişmeler hakkında bilgiler aldım, Mustafa Akaydın Kumluca kongresine de gitmemiş.
Hani her kongreye gidip konuşacaktı. Kendisini de kimse susturamayacaktı?
Ne oldu böyle?
Belki de kim bilir sıradaki Akseki, İbradı ve Gündoğmuş kongrelerini bekliyordur?
Ondan sonra da ver elini İl kongresi.
Kim tutar İl Genel Kurulu’nda hocayı?
Kendisine davet gönderirler mi ki?
O davetiyenin de mevcut il başkanı Özer Ülken’den gitmesi gerektiğine göre biraz zor. Gitmek isterse eğer davetsiz gidecek demektir. İyi de, Ülken’in her Büyükşehir icraatlarına hiçbir zaman davet edilmemesine rağmen kendiliğinden geldiğini söylemekten çekinmeyen Akaydın hoca da, yanlışı yanlışıyla tamir eder mi?
Siyaset dünyasında neyin ne zaman olacağını önceden kestirebilmek mümkün olmuyor.
Olmuyor olmamasına da, sanırım Akaydın sustu.
Yoksa susturuldu mu?
Her neyse-ki bir yerlerde durması gerekiyordu ve durdu yada durduruldu.
Kendisini de sanırım belediye çalışmalarına verdi. Versin vermesine de, Güllük Caddesi’ni güzelleştirmiyor sanki oraya fabrika kuruyor.
Haftalardır esnaf tozdan, topraktan iş yerlerini açamıyor.
İnsanlar kaldırım söküldüğünden yürüyemiyor.
Turist kafilesi gelmiş, turistler oteline esnafın kendi imkanlarıyla kurduğu suntadan köprü üzerinden geçerek girebiliyor.
De gari hoca.