Herhalde Dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde kent merkezlerinde bizdeki kadar ticari tabela ve reklam kirliliği yoktur. Özellikle Antalya gibi hızlı bir göç alan ve hızlı büyüyen kentlerde görsel kirlilik içinden çıkılamaz boyutlara ulaşıyor. Birbirinden farklı renk ve objelerle meydana getirilen, ebat ve ölçüleri keyfiyete kalmış tabela ve reklam panolarını başımızı çevirdiğimiz her yerde görüyoruz. Bunlara son yıllarda hızla çoğalan el ilanları, broşür, katalog vs. gibi tanıtım materyalleri de eklendi. Apartmanların kapı girişleri, posta kutuları, koridorlar, yerler bu tanıtım materyallerinden geçilmiyor.
Önüne gelen ürününü, hizmetini tanıtmak amacıyla basıp dağıtıyor. Yolda yürürken burnumuzun dibine kadar uzatılıyor.
Ticari müesseseler birbiriyle yarış adına bu tanıtım işini çığırından çıkarttı resmen.
Kontrol yok, denetim yok…
Daha doğrusu yoktu, şimdi var…
Antalya Büyükşehir Belediyesi işte bu boğucu kirliliğe bir son vermek, düzene sokmak amacıyla aslında yürürlükte (2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 12. Maddesi ) olan ancak bugüne kadar nedense işlerlik kazandırılmayan bir yasaya dayanarak uygulama başlattı.
Büyükşehir Mali Hizmetler Dairesi Gelir ve İlan Reklam Şubesi vasıtasıyla yaklaşık iki ay önce start verilen uygulamayla ilgili geçtiğimiz günlerde birkaç bilgilendirme toplantısı da yapılmıştı. Reklam ajansları, mesleki oda ve dernek temsilcileri, banka yönetici veya temsilcileri, muhtarlar vs. yaklaşık 400 kişinin katıldığı bu toplantılardan birinde ben de vardım. Hatta bununla ilgili gözlem ve yorumumu da yine bu köşeden sizlerle paylaşmıştım. Önceki gün bu uygulamanın başındaki isimlerden Gelir ve İlan Reklam Şube Müdürü Fuat Pınar’ı ziyaret ettim. Bu ziyarette hem yeni uygulamanın detayları hakkında bilgi edindim, hem de kullanılan yöntemleri bizzat yerinde görme şansım oldu.
Bir kere şunu öncelikle vurgulamalıyım ki, bu uygulama dünya kenti diye övündüğümüz Antalya için olmazsa olmazlardan biriydi. Ve tekrar ediyorum, geç kalmış bir uygulama. Türk turizminin başkenti bu görsel ve çevresel kirlilikten en kısa zamanda kurtarılmalı. Her yeni uygulamada olduğu gibi bunda da kuşkusuz rahatsız olanlar var/olacaktır da. Çünkü zülfi yare dokunduğunuz an feryatların yükselmesi kaçınılmaz. Ancak birilerinin menfaati zedelenecek diye toplumsal menfaatler göz ardı edilemez.
Mali Hizmetler Dairesi Gelir ve İlan Reklam Şubesi, bu uygulamayı hakkıyla yerine getirebilmek için son derece modern teknolojilerle donatılmış. En küçük bir istismara, yanlışlığa, hataya yer vermeyecek teknolojiler kullanılıyor. Bu iş için oluşturulmuş ekipler sabah akşam cadde ve sokaklarda yaya veya araçlarla dolaşıyor. Ellerindeki son teknoloji kameralarla tüm tanıtım materyalleri görüntüleniyor, anında ebatları belirleniyor ve vergisi hesaplanıyor. İtiraza mahal kalmaması için de bu görüntüler anında materyalin sahiplerine gönderiliyor. Bunun yanı sıra bundan böyle önüne gelen ürün ya da hizmeti için broşür, katalog filan basıp dağıtamayacak. Bu tür materyallerin tamamı (ki, buna bankalar gibi kurumsal firmalar da dahil) Büyükşehir Belediyesi’nin mühür merkezinden, yani onayından geçecek. Mühürsüz hiçbir materyal dağıtılamayacak.
Yani uygulama çok ciddi bir otokontrol sağlayacak.
Bu uygulama ile hedeflenen de bu zaten. Büyükşehir’e mali kaynak yaratma amacı güdülmese de bu anlamda da ciddi bir katkı sağlayacağı da ayrı bir gerçek. Gelir ve İlan Reklam Şube Müdürü Fuat Pınar her ne kadar bu yöndeki sorularımızı yanıtsız bıraksa da, 2 aylık süreçte çok ciddi bir gelir kaynağı oluşturduğunu tahmin etmek güç değil. Bu da kötü bir şey değil. Sonuçta belediyenin kasasına giren gelirler, hizmet olarak, yatırım olarak bizlere geri dönüyor. Dolayısıyla bu uygulama desteklenmeli ve kararlılıkla yürütülmeli.
Çünkü Antalya eğer iddia edildiği gibi bir ‘dünya kenti’ ise bu tür görüntüler artık son bulmalı…