Antalya Kıyıları – Antalya Fenerinden Gazipaşa’ya -3- (1937) – Kemal Kaya

Abone Ol

Antalya kıyıları bir duvar gibi yükselir. İskelenin bulunduğu dar düzlüğe, Kırk Merdiven denilen bir yolla, kışla önünden aşağı doğru kıvrılarak inen dik fakat muntazam bir yoldan inilir. Düden Çayı’ndan çıkarak, yedi kol halinde şehre gelen sular, şehrin bütün mahallelerini dolaştıktan sonra, doğu cihetine doğru bu yüksek setler üzerinden atlayarak dökülürler.

Antalya Feneri, şehrin keşişleme cihetindedir ve deniz seviyesinden 44 metre yüksekliktedir. Işığı sabittir. Berrak havalarda 12 mil açıklardan görülebilir.

Fenerden üç mil uzakta dik yarlı bir burun gelir. Buraya ‘Rumkuş’ derlerse de asıl adının ‘Erenkuş’ olduğu söylenmektedir. Bu burundan sonra sahil, gittikçe alçalarak Lâra civarında deniz seviyesini bulur. Burada eski bir limanın bakıyelerine tesadüf edilmektedir. Bu sahil, Antalya’nın plajı olmaya namzettir. Zira, sahilden itibaren birkaç yüz metreye kadar deniz çok sığ ve kumsaldır; sahilin gerisindeki ağaçlık ve çamlıklar da güzel kamp yeri olarak kullanılabilir.

Lâra’nın doğu tarafına doğru gidilirse iki büyük çayın döküldükleri yerlere rastlanır. Bunlardan birincisi Aksu, öbürü Köprü Çayı’dır.

Bunlardan sonra Eski Antalya Limanı gelir. Buranın eski adı Side’dir. Side’de eski zamanlardan kalma büyük bir şehrin ve limanın harabeleri vardır. Eski dalgakıranın uzunluğu 300 metre kadardır. Bu harabeler üzerinde bugün Selimiye Köyü bulunmaktadır. Antalya ve Selimiye arası 34 mildir. Side’nin tiyatrosu, yapılış bakımından dikkate değer. Zira, anfiteatrların hemen hepsi bir yamaca dayandığı halde buradaki anfi hiçbir yere dayanmaz; büyük kemerler ve sütunlar üzerinde durur. Bunu bu halde tutturmanın ne kadar müşkil olacağı düşünülürse, Side tiyatrosunun yapılışındaki fevkaladelik meydana çıkar.

Eski Antalya Limanı’ndan itibaren sahilde birçok eksibeler/kum yığınları görülür. Eski Side harabelerinin bir kısmı bu eksibeler altındadır. Eski Antalya’dan altı mil uzakta Manavgat Çayı’nın ağzı bulunur. Bu çayın döküldüğü yerdeki genişliği 180 metre kadardır; derinliği dört metredir. Nehrin yukarı taraflarında bu derinlik altı metre ile yedi metre arasında değişir. Çayın çamurlu suyu, denizin millerce uzaklarına kadar yayılır. Manavgat Çayı’nın döküldüğü yerden on mil uzakta Karaburun görülür.

Buraya kadar olan sahil alçak ve kumsaldır. Eski Antalya ile Karaburun arasındaki sahilde denize dökülen sulardan bazıları: Nifrit Köprü Suyu, Karpuz Irmağı, Alara Çayı.

Karaburun’dan sonra Fuğla Burnu gelir. Bu iki burun arasındaki sahil, ufak ve yuvarlak birtakım girintiler yapar ve önlerinde birçok adacıklarla kayalıklar vardır.

Bu burun civarında eskiden Ptolemais adlı mamur bir şehir bulunduğu tarihlerde yazılıdır. Bu şehrin büyük limanını örten uzun mendireği, bugün batmış kayalardan ibarettir. Fuğla Burnu’nun doğu cihetindeki koya Erkin Çayı dökülür.

Ptolemais’in yedi mil kadar batısında ve sahilin bir dirseği üzerinde yeni bir harabe vardır ve bu harabenin bir buçuk mil kadar doğu kuzeyinde bir tepe civarında eski Laertes şehrinin harabeleri bulunur.

Fuğla Burnu’nun on iki mil kadar doğu güneyinde bulunan Alanya Limanı’na kadar olan sahil üzerinde dikkate değer bir ârıza yoktur. Alanya Körfezi’ne girmeden önce Kaleardı Burnu gelir. Bu burun üzerinde bir deniz feneri ve bir kale harabesi vardır.

Alanya, Antalya’nın 140 kilometre doğu güneyinde ve Antalya Körfezi’nin doğusunda, kayalık bir burnun üzerinde ve doğusundadır. Bu burnun, deniz seviyesinden yüksekliği 260 metredir. Şehrin doğu cihetine doğru sahilde eksibeler görülür. Alanya Feneri’nin deniz seviyesinden yüksekliği 130 metredir. Bu fener her dakika beyaz ve şimşekli bir ışık saçar. Berrak havalarda 20 mil uzaklardan ışığı görülebilir.

Alanya’dan Gazipaşa’ya, Silinti’ye kadar olan sahil üzerinde Kestel, Mahmutlular, KargıcakAdataş, Sidre Çayı, Sidre, Dombalan, Barsak Deresi, Armutluk, İdap, Kâhyalar Çayı, Bıçkıcı, Hacı Musa Çayı, Hacı Musa Kalesi (veya Eski Silinti) gibi yerler vardır.

Bu sahile eskiden Kilikya Aspera derlermiş. Eski Silinti civarında 200 metre kadar yüksektir. Alanya ile Gazipaşa arasındaki mesafe 36 mildir. Bu hat üzerindeki sahil, umumiyetle yüksek ve derindir. Birkaç ufak koydan başka liman yoktur. Alanya’dan dokuz mil kadar keşişlemede sahile, bir tepe üzerinde eski Sidre şehri harabeleri ve on yedi mil uzakta eski Hamaksiya şehrinin harabeleri vardır. Hamaksiya’nın dört mil keşişlemesinde sığ bir yerde eskiden Trayanapolis denilen eski Silinti şehrinde İmparator Trayan’ın yüz on sütunlu meşhur mezarı bulunmakta imiş.

Bunlardan sonra Gazipaşa gelir. Bu kasaba, Karasu’nun güneyinde ve biraz içerdedir.

Gazipaşa’dan sonra Anamur Burnu gelir. Anamur Kasabası ile Gazipaşa arası iki saattir.

(Not: Harita Umum Müdürlüğü Deniz Şubesi Müdürü Kaymakam Bay Ahmet Rasim’in eserinden hulâsa edilmiştir. Kemal Kaya, ‘Türk Akdenizin Kıyıları’, Ağustos 1937, Sayı 4, syf. 11-13.)