Antalya’yı belediyeye yığmak!..
Kaya, “Antalya ilimizde 20 Ağustos tarihinde uygulanmaya başlayan toplu, taşıma ulaşım planı, vatandaştan, toplu taşıma esnaf ve şoförlerine, doktorundan, öğretmenine, sekreterinden, işçisine her kesimi isyan ettirmiş görünmektedir. İnsanların kimyası bozulmuş, birbirine kötü sözler söyleyip, kırma boyutlarına gelmiştir” diye başladığı basın açıklamasında sıkıntıları madde, madde sıralayıp.,
“Ulaşımda yeni sistem” adı konulan uygulamanın baş sorumlusu Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’a da, “Sorduğum sorulara 12 Eylül’e kadar cevap vermezsen, Antalya’yı belediyenin önüne yığarım” demişti.
Bunun adı tabi ki tehdit değil.
-Vatandaş daha önce, yani eski sistemle, tek otobüsle ya da minibüsle ulaşabildiği yerlere şimdi 2 ya da 3 otobüsle ulaşabilmektedir gerçeğinin savunuculuğudur.
-19 Eylül 2011 tarihinde okullar açılacak, bu karmaşa daha da büyüyecek. Şu an havalar güzel, kışın yağmurda çamurda bu millet, bilhassa da öğrenciler ne yapacak?
Sorusunun cevabını bulabilme uğraşıdır.
- Vatandaş bundan önce tek çekimle ve tek araçla Antalya’da gitmek istediği her noktaya gidebiliyordu. Vatandaş yarım saatte gittiği yere, şu anki planla 1,5 saatte gidebilmekte, hatta 3 saati bulan güzergâhlarda bulunmaktadır.
İnsanların zamanını böylesine boşa harcamanın kimsenin hakkının olmadığı gerçeğidir.
Buraya kadar söylenecek bir söz var mı?
“Hayır” haykırışlarını duyar gibiyim ve zaten aksini söyleyecek olan çıkamaz.
Ve MHP İl Başkanı Kaya bombayı açıklamasının son bölümünde patlatıyor.
“Sayın Akaydın size ve Sayın Profesörümüz Erhan Öncü ye bir teklifim var, bana 2 gününüzü ayırın ve Antalya’daki bütün durakları gezelim, isterseniz Döşemealtı İlçesi’nden ya da Aksu İlçesi’nden bir otobüse binelim ve vatandaş’ın çektiği çileyi beraber görelim. Eğer katılmak isterlerse siyasi partilerin bütün il başkanlarını da yanımıza alalım. Vatandaş plandan memnunsa, bu plan devam etsin. Memnun değilse de bu sevdadan vazgeçin.”
Peki böyle bir teklife olumlu bir cevap verebilmek mümkün mü?
Tabi ki Akaydın açısından.
Esas baba söz şu
“Sizden 12 Eylül 2011 Pazartesi gününe kadar haber bekliyorum. Bu davetimize cevap gelmezse, Antalyalının sesi olarak, Antalya halkını belediyeye yığarım.”
Vay, vay, vay..
Biz de günlerdir “Bu kentin siyasi parti temsilcileri nerede. Neden muhalefet etmezler” diye bas bas bağırıyorduk. Meğer MHP il başkanı 20 Ağustos’tan bu yana bilgi ve belgeleri toplamakla meşgulmüş.
Ak Parti eşek ile yola çıktığından, ulaşım kaosu olayına ancak gelebildi. Ne tesadüftür ki, MHP İl Başkanının da basın açıklaması aynı güne rastladı rastlamasına da, ben şu yığma işine takılı kaldım.
Nasıl olacak o iş?
“Bu davetimize cevap gelmezse halkı belediyeye yığarım” sözü ne şekilde gerçeğe dönüşür ki?
1-Akaydın, “Dur Adnan başkan. Bana birkaç günlük süre yetmez. Senden ek süre talep ediyorum” dese.
2- “Yapma Adnan Başkan. Halka ne soracağız ki. Bu sistemi başlattık bir kere. Geri dönüşü mümkün değil” cevabını verse.
3- “Benim başıma bu belayı seninde dediğin gibi Prof. Erhan Öncü açtı. A-Kent firmasıyla ilgili olarak da İlker Gedik. Al ikisini de sana veriyorum. Götür milletin içerisine ve vatandaşa göster bunları. Ne halleri varsa” görün mü diyecek?
Onlar bunları yapamazlar. Sen belediyenin önüne Antalya’yı nasıl yığacaksın işte merak edilen bu.
Bence yığmazsın..