-
Geçen hafta önce Manavgat’a sonra da Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e yapılan operasyonlar, kent halkı tarafından hala algılanabilmiş değil.
Konuştuğum insanlar “ya neler oluyor” sorusunu soruyorlar hala.
Yani ortadaki olgu hala algıya dönüşebilmiş değil.
-
Şaşkınlık ve şok hali sadece halkta değil, CHP’li üyelerde ve seçmende de ciddi olarak var.
Ne diyeceklerini, ne söyleyeceklerini bilmiyorlar hala.
Manavgat olayını savunamaz durumdalar ama Başkan Böcek için kimi CHP’liler olayı siyasi olarak değerlendirirken, kimileri de sesszliğini koruyor…
-
Manavgat’ta ki rüşvetin suçüstü halinin görüntüleri CHP’lileri oldukça sarsmış durumda.
Kimileri artık Manavgat’ta CHP uzun yıllar seçimi alamaz, derken kimileri de bu görüntülerin sadece Manavgat ile sınırlı kalmayacağını, genel ve yerel seçimlerde AK Parti ve Erdoğan tarafından tepe tepe kullanılacağını ifade ediyor…
-
CHP’ye oy vermiş olan seçmenlerdeki yılgınlık ve sükut-u hayal durumu kafalarını karıştırmış durumda.
Nitekim 700 binin üzerinde oy alan Başkan Böcek’in tutuklanmasına yönelik Çarşamba akşamı eski Belediye Binası önünde yapılan mitinge katılımın oldukça cılız olması bu yılgınlığın ve içlerindeki kuşkunun en net ifadesi olarak ortaya çıkıyor.
12 binin üzerinde çalışanı olan Belediyeden katılımın çok düşük olması ayrıca düşündürücü bir durumdur.
-
Bugün ABB Meclisince Başkan Böcek’in yerine vekil başkan seçilecek.
Kuvvetle muhtemeldir ki benim daha önce yazdığım uyarılar gerçekleşecek gibi.
Ama herşeye rağmen yine de bu uyarılarımı şimdi de yazacağım.
Gerek belediyenin vce gerekse siyaseten CHP’nin itibarını yeniden toparlayabilmesi için duyarlı, donanımlı, tecrübeli bir vekil seçilmesi gerekir demiştim.
Ve bu özelliklere sahip hiçbir meclis üyesi göremediğimden en uygun isim “Mesut Kocagöz veya Ümit Uysal’dır demiştim.”
Ancak bana gelen duyumlara göre “belediye içi dengeleri gözetecek” birinin vekil seçilmesi için kulis yapılıyor…
Böyle bir tercih hem Büyükşehir belediyesini kaybettirir, hem de yıpratılan CHP’nin siyasi itibarını onaramaz…
Ne yapalım, büyüklerimiz kendi düşen ağlamaz, demişler..
-
Bana göre 1993 yılında yaşanan İSKİ olayının yarattığı travmanın çok daha ağırı şimdi yaşanıyor.
Gerek Antalya’da ve gerekse Türkiye genelinde CHP’li seçmenin yaşadığı bu travma, CHP’li olmayıp da önce 14 Mayıs 2023 de Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına, sonra da 31 Mart 2024 yerel seçiminde CHP adaylarına oy veren seçmenin CHP’yi sorgulamaya başladığını ve bu sorgulamada tatmin edici cevaplar alamazsa oyunu CHP’ye yeniden vereceği kuşkuludur…
Kemal Kılıçdaroğlu, 2019 yerel seçiminde ilk kez İstanbul dahil 11 büyükşehri kazandıklarında, zafer sarhoşluğu ile yanlış işlerin yapılmaması için bir açıklama yaparak “İSKİ Travmasına” dikkat çekmişti.
Ne yazık ki bu uyarılara kimi belediyelerde kulak asılmamış olması CHP’ye ileriye dönük ciddi hasarlar verecek gibi duruyor…