Antalya, Türkiye'nin en yoğun göç alan şehirlerinden biri olarak bilinse de aynı zamanda doğup büyüyenlerin başka illere göç ettiği bir merkez konumunda. Özellikle doğum yeri Antalya olup çeşitli nedenlerle farklı illere taşınan vatandaşların sayısı her geçen yıl artıyor. Turizm sektörünün mevsimselliği, eğitim olanaklarının sınırlı kalması ve memuriyet nedeniyle başka şehirlere tayin gibi sebepler bu göçü tetikliyor. Göç eden Antalyalılar, genellikle büyükşehirlerde daha fazla olanak buldukları için farklı bölgelerde yaşamlarını sürdürüyor. Bu hareketlilik, hem bireysel düzeyde hem de Antalya’nın sosyal yapısında etkili oluyor.
İstanbul ve Ankara İlk Sıralarda
TÜİK verilerine göre Antalyalıların en çok yaşadığı şehirlerin başında İstanbul geliyor. Nüfus yoğunluğu, ekonomik olanaklar ve sosyal çeşitlilik, İstanbul’u ilk tercih haline getiriyor. İstanbul’dan sonra Ankara, memuriyet ve eğitim imkanları sayesinde Antalyalılar için ikinci durak oluyor. Bu iki şehirde doğum yeri Antalya olan yüzbinlerce vatandaş yaşıyor. Üçüncü sırada İzmir yer alıyor; iklim benzerliği ve sahil yaşamı, İzmir’i Antalya’dan taşınanlar için cazip kılıyor. Bunun dışında Bursa, Eskişehir ve Konya gibi şehirler de Antalyalıların yoğunlukla yerleştiği diğer iller arasında bulunuyor. Özellikle üniversite eğitimi için başka illere giden gençlerin mezuniyet sonrası da o şehirlerde kalmayı tercih ettiği gözlemleniyor.
Kültürel Bağlar Uzakta da Sürdürülüyor
Antalyalılar, göç ettikleri şehirlerde memleket kültürünü yaşatmaya devam ediyor. İstanbul’da Antalya günleri, yöresel festivaller ve dernek faaliyetleri aracılığıyla kültürel bağlar canlı tutuluyor. Geleneksel yemeklerden halk oyunlarına kadar birçok unsur büyükşehir hayatında da yaşatılıyor. Özellikle Yörük kökenli ailelerin güçlü topluluk bağları, başka şehirlerde de sürdürülen bir dayanışma örneği sunuyor. Göç eden Antalyalılar arasında yaz aylarında memlekete dönme alışkanlığı oldukça yaygın. Bu dönüşler hem aile bağlarını güçlendiriyor hem de Antalya ekonomisine mevsimsel katkı sağlıyor. Bir yandan başka şehirlerde tutunmaya çalışan bireyler, diğer yandan Antalya ile bağlarını koparmamaya özen gösteriyor.
Yeni Şehirlerde Yeni Hayatlar Kuruluyor
Antalyalıların farklı şehirlere yayılması, ekonomik ve sosyal düzlemde etkili sonuçlar doğuruyor. Büyükşehirlerde iş kuran, memur olan ya da akademik kariyer yapan Antalyalılar, gittikleri şehirlerde kök salıyor. İkinci ve üçüncü kuşak bireyler artık doğdukları yerden çok yaşadıkları şehirle bütünleşmiş olsa da, Antalya aidiyeti hâlâ güçlü bir kimlik unsuru olarak korunuyor. İstanbul’da doğmuş ama yazları Elmalı’ya giden çocuklar, bu kültürel aktarımın doğal bir uzantısı olarak yetişiyor. Aynı şekilde İzmir’de büyüyen gençler, Akdeniz’in iki kardeş şehri arasında kimlik bölünmesi yaşamadan bir denge kurabiliyor. Göç eden Antalyalılar arasında akademisyen, doktor, mühendis, esnaf gibi çok çeşitli meslek grupları bulunuyor. Bu durum da Antalya’nın insan gücünün ülke genelinde etkin rol oynadığını gösteriyor. Tüm bu dağılım, Antalya'nın sadece bir turizm şehri değil, aynı zamanda göç veren ve ülke genelinde etkisini sürdüren bir merkez olduğunu ortaya koyuyor.