Akdeniz Bölgesi’nin parlayan yıldızı Antalya, turizmle birlikte gelişen çok yönlü ekonomisi sayesinde Türkiye’nin en zengin şehirlerinden biri konumunda. Kent genelinde en büyük ekonomik getiriyi sağlayan sektör turizm olurken, seracılık ve örtü altı tarım da önemli bir gelir kapısı oluşturuyor. Ancak ilçeler arasındaki ekonomik farklılıklar, bu sektörlerin etkisini farklı yoğunluklarda hissettiriyor. Antalya’nın bazı ilçeleri yaz-kış turizmden kazanç sağlarken, bazıları ise tarım, sanayi ve iç ticaretle ayakta kalıyor.
Gayrimenkul yatırımları ve dış göçle birlikte zenginlik dağılımı son yıllarda değişmeye başladı. Lüks konut projeleri, marina yatırımları ve villa tipi yapılaşmalar, bazı ilçeleri diğerlerinden belirgin şekilde ayrıştırıyor. Ayrıca yabancı yatırımcıların en çok ilgi gösterdiği şehirlerden biri olan Antalya’da döviz girdisinin yoğunlaştığı ilçeler ekonomik olarak daha hızlı büyüyor. Özellikle yerli ve yabancı turistin tercih ettiği bölgeler, sezonluk değil kalıcı gelir kaynakları oluşturmayı başarmış durumda.
En zengin ilçe: Muratpaşa
Antalya’nın ekonomik olarak en güçlü ilçesi Muratpaşa. Şehrin merkezi konumunda yer alan Muratpaşa, hem kamu kurumları hem de özel sektör faaliyetleri açısından yoğun bir hareketliliğe sahip. Büyük oteller, ticari işletmeler, alışveriş merkezleri ve sahil şeridi boyunca uzanan turistik işletmeler ilçenin zenginliğini besliyor. Ayrıca kültürel merkezler, sağlık hizmetleri ve eğitim kurumlarının çokluğu, ilçede yaşam kalitesini artıran faktörler arasında yer alıyor.
Muratpaşa’yı ikinci sıradan takip eden ilçe ise Konyaaltı. Antalya’nın modern yüzü olarak anılan Konyaaltı, sahil düzenlemeleri, lüks konut projeleri ve marina yatırımlarıyla öne çıkıyor. Özellikle son yıllarda artan yabancı yerleşim oranı, döviz bazlı alışveriş ve yatırımların ilçeye yönelmesini sağladı. Üçüncü sırada ise Kepez yer alıyor. Kepez, hem ulaşım kolaylığı hem de konut arzındaki artışla yatırımcılar için cazip bir bölge haline geldi. Özellikle organize sanayi bölgesine yakın konumu ve nüfus yoğunluğu ilçeyi ekonomik olarak hareketli tutuyor.
Altyapı, ulaşım ve yabancı yatırımlar belirleyici oluyor
Antalya’nın ekonomik yapısında ulaşım ve altyapı yatırımları da zenginlik dağılımını doğrudan etkiliyor. Havalimanına yakın olan ilçeler ve ulaşımı kolaylaştıran yeni projeler, yatırımcıların rotasını belirliyor. Bu kapsamda Aksu ve Döşemealtı ilçeleri de son yıllarda gelişen bölgeler arasında yer alıyor. Aksu, tarım ve sera faaliyetleriyle dikkat çekerken; Döşemealtı daha çok lüks konut projeleri ve villa yatırımlarıyla öne çıkıyor.
Alanya ise Antalya’nın doğusunda yer almasına rağmen, kendi başına büyük bir ekonomik merkez niteliği taşıyor. Özellikle turizm ve gayrimenkul sektöründeki uluslararası yatırımlar, Alanya’nın zenginliğini sürekli artırıyor. Yabancıların konut aldığı, ticaret yaptığı ve sürekli yaşadığı bir bölge olması, ilçeye döviz girdisini sürekli hale getiriyor. Kemer, Kaş ve Kalkan gibi ilçeler ise sezonluk turizm gelirlerine bağlı bir ekonomik modele sahip. Bu nedenle yılın belirli dönemlerinde ciddi kazanç sağlasalar da, sürekli zenginlik listesinde üst sıralarda yer almakta zorlanıyorlar.