Antalyaspor’da günlerdir Teknik Direktör Yusuf Şimşek’in gönderilmesi tartışılıyor.
Camianın büyük bir bölümü gönderilmesinin doğru olduğunu savunuyor.
Küçük bir kesim de “Kalmalıydı” diyor.
Alınan kararı doğru buluyorum, hatta geç kalındığını düşünüyorum.
Yine de hatada daha fazla ısrar edilmemesi sevindirici.
Yusuf Şimşek’in gönderilmesi yeni tartışmaları da beraberinde getirdi.
Kuşkusuz en çok merak edilen konu hangi hocanın geleceğidir.
Onlarca isim konuşuluyor, pazarlanmaya çalışılıyor.
Sergen Yalçın, Ertuğrul Sağlam, Tayfur Havutçu, Bülent Uygun, Hamza Hamzaoğlu öne çıkan isimler. Bazı çevreler bilinçli olarak Sergen Yalçın ile anlaşmaya vardığını belirtiyor, kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Şahsen bu tip kişilerin başarılı olacağına inanmıyorum. Uzun vadeli çalışmayı da sevmezler. Gaziantepspor ve Sivasspor maceralarına baktığınızda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Adı şike olayına karışmış Bülent Uygun isminin de Antalyaspor ile anılmasını doğrusunu isterseniz ‘Uygun’ bulmuyorum, camiayı yaralayacağını düşünüyorum.
Baştan beri Hamza Hamzaoğlu’nun gelmeyeceğini söylüyorum. Kendisine yapılan teklifi de zaten kabul etmemiş.
Tayfur Havutçu için fazla bir yorumda bulunmak istemiyorum. Ancak kurtarıcı olacağı konusunda şüphelerim var.
Geriye kaldı Ertuğrul Sağlam. (Tabi şimdilik). Beyefendiliğiyle biliniyor. Parlak bir futbolculuk geçmişi var. Bursaspor’u şampiyon yaparak ilk kez bir Anadolu takımına böylesi bir başarı yaşattı. Yani adını Türk futboluna altın harflerle yazdırdı. Kendisine teklif gitti mi, gittiyse ne yanıt verdi bilmiyorum. Gelmesi durumunda yararlı olur mu? Onu da şimdiden kestirmek güç. Benim kaygım bu sezon Bursaspor’da yaşadığı başarısızlıktır. Bu başarısızlığın etkisinde kalırsa Antalyaspor’a da pek yararlı olmayacağı görüşündeyim.
Bu arada, kimi çevreler Samuel Eto’o’nun takımı çalıştırmasını öneriyor. Bu çok saçma bir öneri. Bir Süper Lig takımı bu kadar amatör bir adım atmaz, atmamalı. Eto’o’nun yükü zaten fazla. Omzuna yeni yük yüklemenin anlamı yok. Böyle yaparsak hem camiden hem de kiliseden oluruz.
Son olarak Yusuf Şimşek için birkaç kelime etmek istiyorum. Şimşek, verdiği bir demecinde, “Başarısız olduğumu düşünmüyorum. Antalyaspor Başkanı’nın hedefi herhalde şampiyon olmaktı ki benimle yolları ayırdı. Başkanla aramızda olan ikili sıkıntılar nedeniyle ayrılık yaşandı. Gültekin Gencer’e kırgınım” demiş.
Pes doğrusu. Lisansın yetmeği için sana görev veren, hepsinden önemlisi bir Süper Lig takımı çalıştırma fırsatı veren Gencer başkanlığındaki yönetimdir. Bütün eleştirilere rağmen sana bugüne kadar sabreden de yine bu yönetimdir. Şimdi çıkıp bunu söylemen tek kelimeyle insafsızlıktır.