Antalyaspor, Fenerbahçe maçıyla sezona nokta koydu.
45 puanla ligi 7’nci sırada bitiren kırmızı beyazlı takım, sıkıntılara rağmen parlak bir dönemi geride bıraktı.
Öncelikle başarıda emeği olan yönetim kurulu, teknik heyet, futbolcu ve taraftarı kutluyorum.
Gelelim asıl konumuza.
Antalyaspor önümüzdeki sezon neyi hedeflemeli?
Ya da ne yapmalı?
Bu iki sorunun muhatabı yönetimdir.
Ama ne hedeflendiğine, nasıl bir kadro düşünüldüğüne, kimlerle devam edileceğine dair bilgilerim var.
Hatırlayın yönetim kurulu göreve gelir gelmez Bülent Korkmaz’ı yollayıp yerine Aykut Kocaman’ı getirmek istemişti. Başta ben ve benim gibi birkaç kişinin eleştirisi sonrası Korkmaz ile yola devam edildi. Edilmesine edildi, ama sürekli yollamanın da hesapları yapıldı. Öyle veya böyle Bülent Korkmaz başarılı olunca sezonu tamamladı. Hemen akabinde kendisiyle sözleşme yenilemek için teklif götürüldü. Götürüleceğini biliyordum ve bunu da hep dillendirdim.
Peki, neden sözleşme imzalandı?
Tabii ki transfer ücretinin az olması.
“Antalyaspor transferde nasıl bir yol haritası belirler?” dediğinizi duyar gibiyim. Sakın yıldız ve pahalı oyuncu beklemeyin. Öncelikle eldeki oyuncularla devam edilecek. Sonrasında ucuz ve kendini göstermek isteyen futbolcular listeye yazılacak.
Uzun lafın kısası öyle Avrupa falan hayal ediyorsanız yanılıyorsunuz. Yönetim yeni sezonda borcu en aza indirip ligde kalabilecek maliyeti düşük bir kadro kuracak. Dolayısıyla büyük düşünenleri şimdiden uyarmak istiyorum.
Bunu da yönetimin Tarık Çamdal ile bir yıl daha sözleşme imzalamasıyla daha net olarak görüyoruz.
Devre arasında Antalyaspor’a gelen, birilerinin baskısıyla son iki maçta sadece 108 dakika oynayabilen bir futbolcuyla mukavele imzalamak akıl karı değil. Tarık bu iki maçta ne yaptı da siz yılın transferine! imza attınız? Yazık değil mi? Elinde o kadar genç ve gelecek vadeden futbolcu bulunurken paraya doyan birini transfer etmek doğru değil. Bunu yaparak gençlerin önünü kestiğinizin farkında değil misiniz?