Ülke ekonomisinde ciddi sorunlar var. Bunu net bir şekilde hissediyoruz. Zaten var olan sorunlara iktidarı zorda bırakmak adına yaratılan algılar ve müdahaleler de eklenince toplumun psikolojisi bozulmuş durumda. Yarın endişesini her bireyin yüzünden okumak mümkün. Siyasi kaosun sürmesi, kazananla kaybeden arasında bitmek bilmeyen söz düellosu toplumsal endişeyi her geçen gün biraz daha artırıyor.
Siyasetçiler tüm enerjilerini birbirlerine karşı kullanmaya devam ederken bu olumsuz gidişata dikkat çekenler ise ekonomi çevreleri. Önceki gün KONYSİAD’ın geleneksel kahvaltısında konuşan Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin, “Hepimizi acı reçete bekliyor” dedi. Öteden beri öngörüsüne inandığım, meselelere derinlemesine bakış açısıyla takdir ettiğim Çetin, “Artık yüzümüzü ekonomiye ve çözüm bekleyen sorunlara çevirmemiz lazım” diyerek de siyasilere mesaj verdi.
ATSO Başkanı Çetin’in ciddi mesaj ve uyarılar içeren konuşmalarının yeraldığı haberler dünkü yerel gazetelerde vardı. Okumuşsunuzdur. Okumayanlar için kısa bir özet geçeyim.
Bakın neler dedi ATSO Başkanı.
“Ülke olarak sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. 4.5 yıl seçim yapılmayacağını bizzat Cumhurbaşkanı söyledi. Ben inanmıyorum. Keşke olmasa. Ekonomiye bir bakın. Hepimizi acı bir reçete bekliyor. Canımız yanacak. Her şeye rağmen iyi teşvikler de verildi. Bu teşviklerin doğru planlanması ve doğru yerlere verilmesi konusunda daha titiz davranılmalı. Bugün (dün) açıklanması gereken tedbirler paketi var. Bu pakette her sektörü, her kesimi, her kenti yakından ilgilendiren maddeler olacaktır şüphesiz. Ancak biz bunların tümünü uzlaşarak hayata geçirmeliyiz. Fakat maalesef uzlaşma kültürümüzü yitirdik.”
Çetin’in özellikle ‘uzlaşma kültürü’ konusunda söylediklerine katılmamak mümkün değil. Yukarıda anlatmaya çalıştığımız da zaten bu…
Her şeye siyaset gözlüğüyle bakmak, sorunların dağ gibi büyümesinin en temel sebebi… Kimseyi ayırmadan veya herhangi bir tarafı hedef almadan söylüyorum; iktidar veya muhalefet, hangi tarafta olursanız olun, kimi desteklerseniz destekleyin ama şunu unutmayın ki, hepimiz aynı geminin içindeyiz.
Ve bu gemi batarsa birlikte batacağız…