İstanbul Tuzla’daki bir fabrikada gerçekleşen patlama ve sonrasında çıkan yangında 3 işçinin yaşamını yitirmesi, 9 işçinin de yaralanması üzerine açıklamalarda bulunan Antalya Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Metehan Akbulut, “Bayram öncesi işçilerin büyük bir kısmının izinde olması büyük şans. Normal çalışma günlerinde olsa çok daha fazla sayıda işçi yaşamını yitirir ya da yaralanırdı. Çok tehlikeli olan boya sanayisinin bu şekilde bitişik nizam inşa edilmesi fabrikalarda üretim yapılmasına izin verilmesi akıl alır gibi değildir. Bu durum çalışma alanının ne kadar başı boş, denetimsiz bırakıldığının bir göstergesidir. Tüm işçi cinayetlerinde olduğu gibi patlamanın asli sorumlusu işletmede işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin alınmasını sağlamayan patronlar ve buna zemin yaratan 6331 sayılı yasadır. Sorumluluk işletmenin ruhsatsız çalışmasına izin veren, denetlemeyen, 6331 sayılı yasa ile işçi sağlığı hizmetlerini piyasalaştıran, taşeronlaştıran iktidar temsilcilerindedir” dedi.
‘Seyirci mi kalacağız’
‘İşçi sağlığı önlemlerinin alınmadığı, güvencesiz ve kölelik düzeninde çalışmaya zorlandıkları bir üretim tarzında işçilerimizin yasını tutmaya devam mı edeceğiz. Her gün bir yenisi eklenen işçi cinayetlerine seyirci mi kalacağız’ sorularını soran Dr. Akbulut açıklamasında “ 6331 sayılı yasa yürürlükten kaldırılmalı, emek ve meslek örgütleriyle, üniversitelerle birlikte, işçilerin sağlığını ve güvenliğini merkeze koyan, mesleki sağlık etkileşimlerini araştırarak, gerçekten meslek hastalıklarını görünür kılan, İşyeri Hekimleri ve İş Güvenliği Uzmanlarının mesleki bağımsızlıklarını ve iş güvencelerini koruyan kamusal bir zihniyetle yeniden düzenlenmelidir” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi
‘Seyirci mi kalacağız’
‘İşçi sağlığı önlemlerinin alınmadığı, güvencesiz ve kölelik düzeninde çalışmaya zorlandıkları bir üretim tarzında işçilerimizin yasını tutmaya devam mı edeceğiz. Her gün bir yenisi eklenen işçi cinayetlerine seyirci mi kalacağız’ sorularını soran Dr. Akbulut açıklamasında “ 6331 sayılı yasa yürürlükten kaldırılmalı, emek ve meslek örgütleriyle, üniversitelerle birlikte, işçilerin sağlığını ve güvenliğini merkeze koyan, mesleki sağlık etkileşimlerini araştırarak, gerçekten meslek hastalıklarını görünür kılan, İşyeri Hekimleri ve İş Güvenliği Uzmanlarının mesleki bağımsızlıklarını ve iş güvencelerini koruyan kamusal bir zihniyetle yeniden düzenlenmelidir” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi