Aslında Antalya ‘sağlıklı ekmek’ yemiyor..
- Daha çok “beyaz ekmek”te kullanılan kimyasal katkı maddeleri asla kullanılmayacak..
- Ekmeğin ununa en az yüzde 15 kepek karıştırılacak..
- Un “mikro tarayıcı elek”ten geçirilmeden hamur haline getirilmeyecek..
- Ekmek üretilen yerler “tertemiz” olacak..
- Hamurlar pişirilmeden önce mutlaka bir laboratuvar testinden geçirilecek..
- Ekmeğe, tüketiciye ulaşıncaya kadar kimse el sürmeyecek..
…
Şimdi, “ekmekler böyle üretilmiyor mu zaten” diye soracaksınız..
Hayır, (bir tek Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası hariç) maalesef Antalya’da ekmekler bu koşullarda üretilmiyor..
Yani..
Aslında Antalya asla “sağlıklı ekmek” yiyemiyor..
…
Biliyorsunuz..
1 Temmuz’dan itibaren “sağlıklı ekmek” için yeni koşullar uygulamaya sokuldu..
Ekmeğin içindeki tuz ve kepek oranlarını yeniden düzenleyen Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliği ile nasıl bir ekmek üretileceği konusu ortaya kondu..
Bazı illerde ekmekle ilgili denetimler de başladı..
Bu denetim Antalya’da henüz yapılmıyor..
Daha doğrusu, Antalya’da ekmek denetimi çok uzun yıllardan beri hiç yapılmıyor..
Bu nedenle de..
Antalya halkı pek sağlıklı ekmek yiyemiyor..
…
Peki..
Böylesine sağlıksız ekmekler üretilirken, Antalya Fırıncılar Odası ne iş yapıyor?
Başkan Musa Kazım Buhurcu iyi niyetli ve gerçekçi biri..
Ama, Oda’ya bağlı esnafın üzerine pek gitmek istemiyor..
1 Temmuz’dan önce, “yeni kurallar geliyor, buna uyun arkadaşlar” diye üyelerini uyardı uyarmasına da..
Kurallara uymayan üyesine bir şey yapacağını da sanmıyorum..
Çünkü..
Üyesini kızdırmak da, kaybetmek de istemez..
Öte yandan..
İnsanlara “sağlıklı ürün sunma” konusunda ille de “yasal düzenleme” beklememek gerek..
Nihayetinde ekmek üretenler de insan..
Onların sağlığı da tehlikede..
…
Şunu bilmenizi istiyorum..
Antalya’daki (Halk ekmek dışında) fırınlarda üretilen ekmekleri ben yemem..
Çünkü..
Hiçbirinde “laboratuvar testi” ve “mikro tarayıcı elek” yok..
Mikro tarayıcı elek ne işe yarıyor?
Unun içindeki (canlı-cansız) bütün yabancı maddeleri temizliyor..
Mikro tarayıcı elek çalıştıktan sonra, kalan yabancı maddeleri görseniz, zaten başka fırınların ekmeğini asla yemezsiniz..
Ekmekle ilgili yetkililer ve ilgililer, önce bu konuda “unlu mamul üretilen işyerlerini” zorlamalı, tetkiki yapılmayan ve mikro tarayıcı elekten geçirilmeyen undan “unlu mamul” üretimi yaptırmamalıdır..
Artı..
Her türlü hijyen koşullarını uygulatmalı ve ekmeğin el değmeden tüketiciye ulaşmasını sağlamalıdır..
Antalya’da böyle bir fırın gördünüz veya duydunuz mu hiç?
Bir tek Antalya Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası var..
Bir tek, burada “sağlıklı ekmek” üretimi yapılıyor..
Üstelik..
“Türkiye’nin en kaliteli ekmeği” de yine Antalya Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası’nda üretiliyor..
Antalya halkının yerinde olsam, başka yerden asla unlu mamul almam, yemem, çocuklarıma da yedirmem..
…
Daha önce birkaç kez dile getirdim..
Taşfırın ekmekleri ile beyaz ekmekler insan sağlığı açısından son derece zararlı.
Ayrıca..
“Sıcak, mis gibi ekmek” de (hazmı zor olduğu için) yine insan sağlığına zararlı..
Ekmek, fırından çıktıktan en az 16 saat sonra tüketilmelidir..
“Esmer ekmek” şişmanlatmaz ve “tek başına” bile önemli bir besin kaynağıdır..
Sağlıklı ekmek yemek istiyorsanız..
Bunları da göz önünde bulundurun bence..