Atatürk Parkı nereye?

Abone Ol

Atatürk Parkı, kentimizin en eski yerlerinden birisi. Çocukluğumda gittiğim bu park zamanla tinercilerin yuvası haline geldi. Daha sonra Büyükşehir Belediyemiz buraya el attı ve düzgün bir yer haline çevirdi. Tabi buraya da yeni işletmeler açıldı.
Akşam saatlerinde Atatürk Parkı’na gitmeye görün. Bir kere içeride yürünecek yer yok çünkü parkın iç yolları araba dolu. Bunların girmesi, çıkması, park etmesi ciddi anlamda rahatsız ediyor insanı. “Piyasa” yapan gençlerin kullandığı arabalardan çıkan yüksek sesli müzik de cabası. Girişte üç liralık park parası alınıyor ya gerisi önemli değil.
Lokantalar hariç diğer işletmelerin hepsi birbirinin kopyası adeta. Sanki hepsi aynı kişiye ait. Hava karardı mı hemen alınıyor canlı müzik düzeni. Ama tüm işletmeler adeta birbirleriyle yarış halinde. Bakalım kimin sesi daha çok çıkacak? Bu da birkaç yerden gelen sesleri birbirine karıştırınca oldu mu sana “potpori”.
Bir taraftan yanık sesli bir türkücü bağırıyor “Ocağım söndü nasıl beladır”, diğer yandan “ciks” bir oğlan “Kupa Kızı Sinek Valesini” söylüyor. Altı kaval üstü şişhane. Sesler notalar birbirine karışıyor. Ne düzen var ne düzenek. Saldım çayıra Mevlam kayıra.
İnsanlar bu durumdan memnun mu bilmiyorum. Yan masalardan arada homurtular yükseliyor. Bence insanlar memnun olmaktan ziyade mecbur. Çünkü başka yerler ya çok pahalı ya da çok uzak. Gerçi ulaşımda yeni dönem geliyor. Belki uzakları yakın ederler bize de daha düzgün yerlere gidebiliriz.
Daha geniş açıdan bakarsak asıl sinir bozucu olan şey şu. Bizim eğlence ve turizmden anladığımız bu işte. Bangır bangır müzik. 20’li yaşlardaki gençler hep hedef kitlemiz. Memleketimizin en güzel yerlerini, en güzel doğal hazinelerimizi hep en bayağı bir şekilde sunmuyor muyuz gelenlere? Bodrum niye bir St. Tropez bir Mikonos olamıyor?
Bu zihniyet asla değişmez ama kurallar değişebilir. Bu tip halka açık yerlerimizi düzenleyebiliriz. Canlı müziği de kimseyi rahatsız etmeden çalabiliriz. Ama sorun o iradeyi göstermekte. Dedik ya girişte nasılsa park parasını alıyorlar.