Antalya Ticaret Borsası (ATB) Ekim Ayı Meclis Toplantısı, Başkan Ali Çandır başkanlığında gerçekleştirildi. ATB olarak üretimden ticarete uzanan zincirin her halkasında sürdürülebilirliği güçlendirmeyi, emeği yüceltmeyi ve adil bir ekonomik düzeni desteklemeyi görev bildiklerini belirten Çandır, “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da aynı inançla çalışacağız” ifadelerini kullandı. Antalya’nın ihracatta ülke ortalamasının gerisinde kaldığını belirten Çandır, “Yurtiçi maliyet artışları ile döviz kuru arasındaki dengesizlik üreticiyi zorluyor” dedi. Çandır, Eylül ayı itibarıyla Antalya’nın ihracatta ülke ortalamasının gerisinde kaldığını ve birçok ekonomik göstergede de Türkiye ortalamasının altında seyrettiğini açıkladı.
‘Dünya ticareti daralıyor’
Küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çandır, son 25 yılda popülist siyasetin dünya ticaretine bu kadar hâkim olduğu bir dönemin yaşanmadığını vurgulayarak, “Dünya Ticaret Örgütü gibi kurumların işleyişi tamamen keyfi biçimde tersine çevriliyor. Bu da bizim gibi ülkeleri olumsuz etkiliyor” ifadesini kullandı. Yurtiçi maliyetlerin döviz fiyatlarından iki kat hızlı arttığına dikkat çeken Çandır, bunun ihracatta fiyat rekabetini zayıflattığını söyledi.
Eylül ayı verilerini paylaşan Çandır, “Türkiye ihracatı aylık yüzde 2,8, yıllık yüzde 4,7 artarken Antalya’da aylık yüzde 8,6, yıllık yüzde 3,5 azaldı. Tarım ihracatı ülke genelinde aylık yüzde 0,9 azalırken Antalya’da yüzde 15,7 geriledi. Yaş meyve-sebze ihracatı Türkiye’de yüzde 10,2 azalırken Antalya’da yüzde 27,8 düşüş yaşandı” dedi. Bu düşüşün temel nedenlerini ‘maliyet-döviz dengesizliği’ ve ‘artırılan korumacılık uygulamaları’ olarak nitelendiren Çandır, ithalatın ise kontrolsüz biçimde yükseldiğini ifade etti.
‘Dünya ticareti ciddi azalacak’
Dünya ticaret hacminin 2022’de rekor düzey olan 32 trilyon dolara ulaştığını hatırlatan Çandır, 2025’te bu rakamın 25 trilyon dolar civarında gerçekleşmesinin beklendiğini söyledi. Keyfi tarifelerin ve korumacı politikaların sürdürülemez olduğuna dikkat çeken Çandır, “Dünya artık daha az ve daha zorlu ticaretin olduğu, ülke içi ağırlıklı büyüme stratejilerine dönüyor. Ülkemizi ve kentimizi bu ithalat dalgasından koruyacak akılcı politikalar üretmek zorundayız” dedi. ATB Başkanı, kentin 2025 yılı Eylül ayı itibarıyla birçok göstergede Türkiye ortalamasının altında seyrettiğini kaydederek şöyle devam etti: “Kurulan şirket sayısı Türkiye’de yüzde 4,7, Antalya’da yüzde 16,6 azaldı. Protestolu senet tutarı Türkiye’de yüzde 54, Antalya’da yüzde 104 arttı. Karşılıksız çek tutarı ülke genelinde yüzde 28, Antalya’da yüzde 16 yükseldi. Çekle işlem hacmi Türkiye’de yüzde 10 artarken Antalya’da yüzde 7 azaldı. Kredi kullanımı Türkiye’de yüzde 42, Antalya’da yüzde 50 arttı. Ticari krediler ülke genelinde yüzde 35, Antalya’da yüzde 61 artarken, tarımsal kredilerde artış sırasıyla yüzde 51 ve yüzde 54 oldu.”
Tarım eğitimi için iş birliği
Milli Eğitim Bakanlığı ile TOBB arasında imzalanan Tarım Sektörüne Yönelik Mesleki ve Teknik Eğitim İş Birliği Protokolü’ne de değinen Çandır, bu proje ile tarım sektöründeki nitelikli iş gücü açığının kapatılmasının hedeflendiğini söyledi. Bu kapsamda, tarım alanında eğitim veren 30 meslek lisesinin bulundukları illerdeki ticaret borsalarıyla eşleştirileceğini açıklayan Çandır, “Gençlerimizin üretime katıldığı, bilgiyi pratiğe dönüştürdüğü bir eğitim modelini Antalya’da da yerleştirmeyi amaçlıyoruz” dedi. Antalya’da nar, elma, armut, zeytin, yaş sebze ve kesme çiçek üretiminde hasat döneminin başladığını belirten Çandır, 2025 yılı için üretim beklentilerini de paylaşarak, “Nar üretimi beklentinin yüzde 25 altında, ancak kalite açısından başarılı. Armut ve elmada don nedeniyle rekolte yüzde 60 azaldı. Zeytinde ise rekolte beklentinin üçte biri oranında düşük. Bu yıl 55 bin ton zeytin, 8 bin ton zeytinyağı üretimi öngörülüyor. Üreticilere bereketli bir sezon dileyen Çandır, “Antalya ekonomisinin temel gücü üretimdir. Biz de üretimi, emeği ve alın terini her koşulda desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.