Antalya Ticaret Borsası (ATB) Şubat ayı meclis toplantısı gerçekleştirildi. Başkan Ali Çandır, Rusya’nın domates kotasını 50 bin ton artırarak 200 bin tona çıkardığını açıkladı, kotanın tamamen kaldırılmasını istedi
Rusya’ya domates ihracatımızda son dönemde kotanın getirdiği zorluklar nedeniyle üyelerin sıkıntılı günlerden geçtiği hatırlatan Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, “Üyelerimizin beklentisi eski kırgınlıkların unutulması ve kotaların kaldırılması yönündeydi ancak dün alınan bir kararla kota 200 bin tona yükseltildi. Antalya’nın sesini duyan ve kotanın artırılması için emek sarf eden herkese teşekkür ediyoruz. Ancak önce 50 daha sonra 100 ve 150 bin tona bugün ise 200 bin tona yükseltilen kotalarla ticaret gelişmez. Beklentimiz kotaların olmadığı, gümrüklerdeki işlemlerin ve ticaretin kolaylaştırıldığı bir ticaret düzenidir” diye konuştu.
Sık ve yaygın doğal afetler
Sık ve yaygın olarak doğal afetler yaşandığına dikkat çeken Çandır, “Ülkemizin batısından doğusuna uzanan genişlikte bir deprem afeti hepimizi derinden etkilemektedir. Geçen ay Elazığ ve Malatya’da geçtiğimiz günlerde de Van ilimizde yaşanan depremlerde maalesef can kayıplarımız olmuştur. Öte yandan Van’daki çığ felaketlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımız da bizleri derinden üzmüştür. Yaşamını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve bütün ülkemize baş sağlığı diliyorum. Ülkemiz bir taraftan doğal afetlerin yarattığı tahribat ve acıyla uğraşırken diğer taraftan da özellikle Suriye ve Libya kaynaklı dış tehditlerle baş etmeye çalışmaktadır. Doğu Akdeniz’deki haklarımızı yok saymaya çalışan koalisyonun hamlelerini akılcı ve sürdürülebilir politikalarla boşa çıkarmak en önemli görevlerimizdendir. Diğer taraftan Suriye sınırımıza yığılmakta olan yeni göç dalgaları bizler için ilave bir tehdittir. Bu tehdidi de kalıcı ve insani koşullarda bertaraf etmek öncelikli görevimizdir. Ülkemize yönelik tehditleri ortadan kaldırmak uğruna canlarını feda eden kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.
Teyakkuzda olmalıyız
Ali Çandır, birkaç aydır, önce Çin’in sonra bütün dünyanın korkulu rüyası haline gelen ve 3 bine yakın can alan koronavirüsünün bir salgın haline dönüşmemesi için bütün ülkelerin seferber olduğunu ifade ederek, “Ülkemizde şimdilik korkulacak bir durum olmamasına rağmen özellikle komşumuz İran’daki son gelişmeler, teyakkuzda olmamızı gerektirmektedir. Virüs sadece halk sağlığı açısından değil ekonomik gelişmeler açısından da ciddi bir risk faktörü haline gelmiştir” dedi. Ülke ve kentin ekonomide 2019 yılını, 2018’e göre daha iyi koşullarda geçirdiğini dile getiren Çandır, “Bu tespitimizi geçen ayki toplantımızda sizlerle paylaşmıştık. Ayrıca kentimiz, ülke ekonomisinden tarım ve turizm sektörleri sayesinde daha iyi bir ivmelenme yakalamıştır. Nitekim geçtiğimiz günlerde açıklanan 2019 yılına ait bazı temel göstergeler de yapmış olduğumuz tespitleri doğrulamaktadır. Örneğin; 2019 yılında ülkemiz bitkisel üretim miktarında yüzde 2’lik bir büyüme sağlarken kentimiz yüzde 2,6’lık bir büyüme gerçekleştirmiştir. Bu demektir ki bizim geçen yılki bitkisel üretim miktarı büyümemiz, ülkemiz genelinden yüzde 30 daha yüksektir. Bu durum geçtiğimiz yıllarda sıklıkla karşılaştığımız bir durum değildir. Üçüncü çeyrek sektörel milli gelir büyüme rakamlarından da hatırlayacağınız gibi daralan ekonomide tarım, en yüksek büyüme gösteren sektör olmuştur. 2019 yılı bitkisel üretim miktarları da bize göstermektedir ki bu yükseklik sadece değer artışıyla değil, gerçekleştirilen üretim miktarı artışıyla da sağlanmıştır” diye konuştu.
Tarımda yüzde yarımlık büyüme
2019 yılında tarım alanlarının yüzde yarım küçülürken, Antalya’da yüzde yarımlık büyüme sağlandığına işaret eden Ali Çandır, “Öyle ki, Türkiye’de 2019 yılında tarım alanları yüzde yarım küçülürken Antalya’da yüzde yarımlık büyüme sağlanmıştır. Örtüaltı alan büyümesinde ise dikkat çekici bir gelişme söz konusudur. Mevcut durum itibariyle ülkemizin örtüaltı üretim merkezi olma özelliğine sahip olsak da nispi büyüme hızları itibariye aleyhimize bir eğilim bulunmaktadır. Örneğin; 2019 yılında örtüaltı arazi varlığı Antalya’da yüzde 1,1 büyürken Türkiye’de yüzde 2,3 büyümüştür. Diğer taraftan örtüaltı üretim miktarında önemli bir yere sahip olan domates üretiminde ise 2019 yılı büyümesi Antalya’da yüzde 1 olurken Türkiye’de yüzde 5 olarak gerçekleşmiştir. Bu iki örnek bize gelecekte kentimiz örtüartı üretimi ve ürünleri bakımından ciddi yenilenme kararlarını vermemiz gerektiğini göstermektedir. Bugünden örtüaltı üretim avantajlarımızı devam ettirebileceğimiz yeni alanlar ve ürünler araştırmasını yapmaya başlamalıyız. Aksi halde yakın bir gelecekte rekabetçi özelliklerimizi kaybetme tehdidiyle karşı karşıya kalabiliriz” dedi.
Borsanın performansı
Borsanın 2019 yılı performansından bahseden Çandır, “2019 yılı Borsamız işlem hacmi itibariyle yüzde 18’lik bir büyümeyle geçmiştir. Bu büyümede ana gruplar ve işlem hacmi ağırlıkları itibariyle; hayvansal gıda maddeleri grubu yüzde 53’lük büyüme gerçekleştirmiştir. Yaş meyve ve sebze ile çeşitli maddeler ana grupları ise yüzde 18’in üzerinde büyüyerek toplam büyümeye ciddi katkılar sağlamışlardır. Hububat ve tekstil hammaddeleri grupları ise 2019 yılında işlem hacmi itibariyle daralma yaşamışlardır. Ticaret borsaları içerisinde Borsamız 2019 yılını, işlem hacmi büyümesi bakımından ortalamanın üzerinde tamamlamıştır. Gerek Borsamızın gerek kentimizin 2019 yılını Türkiye ortalamasının üzerinde bir ekonomik ivmelenmeyle tamamladığımıza ilişkin diğer göstergeler ise 2019 yılında kentimiz iş dünyasına katılan şirket sayısında yüzde 10’luk artış yaşanırken Türkiye’de yüzde -1 azalmıştır. Diğer taraftan kapanan şirket sayısında kentimizde yüzde 12 artış yaşanırken Türkiye’de yüzde 5 artış görülmüştür” şeklinde konuştu.
Zeytin ve zeytinyağı sevindirdi
2019-2020 zeytin ve zeytinyağı sezonunun geçmiş yıllara göre üreticileri ve ticaret erbabını memnun edecek rekolte ve kalite yüksekliği ile tamamlandığını aktaran Ali Çandır, “Bu sezon başında sizlerde paylaştığım gibi rekoltemiz 70 bin ton zeytin ve 12 bin ton zeytinyağı olarak gerçekleşmiştir. Ancak son dönemde özellikle doğu ilçelerimizde zeytin ağaçlarının sökülerek yerine avokado gibi ağaçların dikildiği yönünde bilgiler almaktayız. Arkadaşlarımdan ricam zeytinden vazgeçmek yerine ticari açıdan faydalı gördükleri ağaçları zeytinliklerin dışındaki arazilere dikmeleridir. Biliyorsunuz yöremize ait tavşan yüreği zeytinin coğrafi işaretini aldık. Ayrıca tavşan yüreği zeytinyağının ABD ve İtalya gibi pek çok ülkedeki yarışmalardan birinciliklerle döndüğünü de biliyoruz. Yarattığımız farklarla tavşan yüreği zeytinyağının fiyatı diğerlerine göre ciddi yüksek seviyelerdedir. Üstelik mevcut kapasitemiz de talebi karşılayamamaktadır. Yeni zeytin bahçesi kuracaklara da tavsiyemiz tavşan yüreğini tercih etmeleridir. İlgili komite toplantımız ve sektör üyeleriyle yapmış olduğumuz ankette ise; karasu ve prina atıklarının bertaraf edilmesi sorunu, Suriye’den yapılan ithalat ve elektrik maliyetlerindeki artışlar öne çıkmıştır. Atıkların bertaraf edilmesiyle ilgili konuları yerel düzeyde çözüme kavuşturmak için takip ederken ithalat ve elektrik maliyetleri konusunda düzenleyici kurumlardan gerekli adımların atılmasını bekliyoruz” dedi.
2020 Patara Yılı
Başkan Çandır, 2020 yılının Patara Yılı olarak ilan edilmesinin memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Çandır, “Kentimizi yakından ilgilendiren Antalya’nın Kumluca ilçesindeki Tekirova-Adrasan-Gelidonya Burnu arası, Konyaaltı ilçesindeki Geyikbayırı-Trebenna Antik alanlarının “kesin korunacak hassas alan” olarak tanımlanması ve 2020 yılının Patara Yılı ilan edilmesi kararlarını hem tarihsel alan ve varlıklarımızın korunması hem de daha fazla tanıtılması için memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Kentimizin tanıtımı için Şubat ayı içerisinde gerçekleşen Beyazdan Maviye Antalya “Kay-Sür-Yüz” etkinliği için Antalya Ticaret ve Sanayi Odamıza ve “Tour of Antalya” etkinliğinde emeği geçen tüm kurumlara teşekkür ederiz” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES
Rusya’ya domates ihracatımızda son dönemde kotanın getirdiği zorluklar nedeniyle üyelerin sıkıntılı günlerden geçtiği hatırlatan Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, “Üyelerimizin beklentisi eski kırgınlıkların unutulması ve kotaların kaldırılması yönündeydi ancak dün alınan bir kararla kota 200 bin tona yükseltildi. Antalya’nın sesini duyan ve kotanın artırılması için emek sarf eden herkese teşekkür ediyoruz. Ancak önce 50 daha sonra 100 ve 150 bin tona bugün ise 200 bin tona yükseltilen kotalarla ticaret gelişmez. Beklentimiz kotaların olmadığı, gümrüklerdeki işlemlerin ve ticaretin kolaylaştırıldığı bir ticaret düzenidir” diye konuştu.
Sık ve yaygın doğal afetler
Sık ve yaygın olarak doğal afetler yaşandığına dikkat çeken Çandır, “Ülkemizin batısından doğusuna uzanan genişlikte bir deprem afeti hepimizi derinden etkilemektedir. Geçen ay Elazığ ve Malatya’da geçtiğimiz günlerde de Van ilimizde yaşanan depremlerde maalesef can kayıplarımız olmuştur. Öte yandan Van’daki çığ felaketlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımız da bizleri derinden üzmüştür. Yaşamını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına ve bütün ülkemize baş sağlığı diliyorum. Ülkemiz bir taraftan doğal afetlerin yarattığı tahribat ve acıyla uğraşırken diğer taraftan da özellikle Suriye ve Libya kaynaklı dış tehditlerle baş etmeye çalışmaktadır. Doğu Akdeniz’deki haklarımızı yok saymaya çalışan koalisyonun hamlelerini akılcı ve sürdürülebilir politikalarla boşa çıkarmak en önemli görevlerimizdendir. Diğer taraftan Suriye sınırımıza yığılmakta olan yeni göç dalgaları bizler için ilave bir tehdittir. Bu tehdidi de kalıcı ve insani koşullarda bertaraf etmek öncelikli görevimizdir. Ülkemize yönelik tehditleri ortadan kaldırmak uğruna canlarını feda eden kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun” dedi.
Teyakkuzda olmalıyız
Ali Çandır, birkaç aydır, önce Çin’in sonra bütün dünyanın korkulu rüyası haline gelen ve 3 bine yakın can alan koronavirüsünün bir salgın haline dönüşmemesi için bütün ülkelerin seferber olduğunu ifade ederek, “Ülkemizde şimdilik korkulacak bir durum olmamasına rağmen özellikle komşumuz İran’daki son gelişmeler, teyakkuzda olmamızı gerektirmektedir. Virüs sadece halk sağlığı açısından değil ekonomik gelişmeler açısından da ciddi bir risk faktörü haline gelmiştir” dedi. Ülke ve kentin ekonomide 2019 yılını, 2018’e göre daha iyi koşullarda geçirdiğini dile getiren Çandır, “Bu tespitimizi geçen ayki toplantımızda sizlerle paylaşmıştık. Ayrıca kentimiz, ülke ekonomisinden tarım ve turizm sektörleri sayesinde daha iyi bir ivmelenme yakalamıştır. Nitekim geçtiğimiz günlerde açıklanan 2019 yılına ait bazı temel göstergeler de yapmış olduğumuz tespitleri doğrulamaktadır. Örneğin; 2019 yılında ülkemiz bitkisel üretim miktarında yüzde 2’lik bir büyüme sağlarken kentimiz yüzde 2,6’lık bir büyüme gerçekleştirmiştir. Bu demektir ki bizim geçen yılki bitkisel üretim miktarı büyümemiz, ülkemiz genelinden yüzde 30 daha yüksektir. Bu durum geçtiğimiz yıllarda sıklıkla karşılaştığımız bir durum değildir. Üçüncü çeyrek sektörel milli gelir büyüme rakamlarından da hatırlayacağınız gibi daralan ekonomide tarım, en yüksek büyüme gösteren sektör olmuştur. 2019 yılı bitkisel üretim miktarları da bize göstermektedir ki bu yükseklik sadece değer artışıyla değil, gerçekleştirilen üretim miktarı artışıyla da sağlanmıştır” diye konuştu.
Tarımda yüzde yarımlık büyüme
2019 yılında tarım alanlarının yüzde yarım küçülürken, Antalya’da yüzde yarımlık büyüme sağlandığına işaret eden Ali Çandır, “Öyle ki, Türkiye’de 2019 yılında tarım alanları yüzde yarım küçülürken Antalya’da yüzde yarımlık büyüme sağlanmıştır. Örtüaltı alan büyümesinde ise dikkat çekici bir gelişme söz konusudur. Mevcut durum itibariyle ülkemizin örtüaltı üretim merkezi olma özelliğine sahip olsak da nispi büyüme hızları itibariye aleyhimize bir eğilim bulunmaktadır. Örneğin; 2019 yılında örtüaltı arazi varlığı Antalya’da yüzde 1,1 büyürken Türkiye’de yüzde 2,3 büyümüştür. Diğer taraftan örtüaltı üretim miktarında önemli bir yere sahip olan domates üretiminde ise 2019 yılı büyümesi Antalya’da yüzde 1 olurken Türkiye’de yüzde 5 olarak gerçekleşmiştir. Bu iki örnek bize gelecekte kentimiz örtüartı üretimi ve ürünleri bakımından ciddi yenilenme kararlarını vermemiz gerektiğini göstermektedir. Bugünden örtüaltı üretim avantajlarımızı devam ettirebileceğimiz yeni alanlar ve ürünler araştırmasını yapmaya başlamalıyız. Aksi halde yakın bir gelecekte rekabetçi özelliklerimizi kaybetme tehdidiyle karşı karşıya kalabiliriz” dedi.
Borsanın performansı
Borsanın 2019 yılı performansından bahseden Çandır, “2019 yılı Borsamız işlem hacmi itibariyle yüzde 18’lik bir büyümeyle geçmiştir. Bu büyümede ana gruplar ve işlem hacmi ağırlıkları itibariyle; hayvansal gıda maddeleri grubu yüzde 53’lük büyüme gerçekleştirmiştir. Yaş meyve ve sebze ile çeşitli maddeler ana grupları ise yüzde 18’in üzerinde büyüyerek toplam büyümeye ciddi katkılar sağlamışlardır. Hububat ve tekstil hammaddeleri grupları ise 2019 yılında işlem hacmi itibariyle daralma yaşamışlardır. Ticaret borsaları içerisinde Borsamız 2019 yılını, işlem hacmi büyümesi bakımından ortalamanın üzerinde tamamlamıştır. Gerek Borsamızın gerek kentimizin 2019 yılını Türkiye ortalamasının üzerinde bir ekonomik ivmelenmeyle tamamladığımıza ilişkin diğer göstergeler ise 2019 yılında kentimiz iş dünyasına katılan şirket sayısında yüzde 10’luk artış yaşanırken Türkiye’de yüzde -1 azalmıştır. Diğer taraftan kapanan şirket sayısında kentimizde yüzde 12 artış yaşanırken Türkiye’de yüzde 5 artış görülmüştür” şeklinde konuştu.
Zeytin ve zeytinyağı sevindirdi
2019-2020 zeytin ve zeytinyağı sezonunun geçmiş yıllara göre üreticileri ve ticaret erbabını memnun edecek rekolte ve kalite yüksekliği ile tamamlandığını aktaran Ali Çandır, “Bu sezon başında sizlerde paylaştığım gibi rekoltemiz 70 bin ton zeytin ve 12 bin ton zeytinyağı olarak gerçekleşmiştir. Ancak son dönemde özellikle doğu ilçelerimizde zeytin ağaçlarının sökülerek yerine avokado gibi ağaçların dikildiği yönünde bilgiler almaktayız. Arkadaşlarımdan ricam zeytinden vazgeçmek yerine ticari açıdan faydalı gördükleri ağaçları zeytinliklerin dışındaki arazilere dikmeleridir. Biliyorsunuz yöremize ait tavşan yüreği zeytinin coğrafi işaretini aldık. Ayrıca tavşan yüreği zeytinyağının ABD ve İtalya gibi pek çok ülkedeki yarışmalardan birinciliklerle döndüğünü de biliyoruz. Yarattığımız farklarla tavşan yüreği zeytinyağının fiyatı diğerlerine göre ciddi yüksek seviyelerdedir. Üstelik mevcut kapasitemiz de talebi karşılayamamaktadır. Yeni zeytin bahçesi kuracaklara da tavsiyemiz tavşan yüreğini tercih etmeleridir. İlgili komite toplantımız ve sektör üyeleriyle yapmış olduğumuz ankette ise; karasu ve prina atıklarının bertaraf edilmesi sorunu, Suriye’den yapılan ithalat ve elektrik maliyetlerindeki artışlar öne çıkmıştır. Atıkların bertaraf edilmesiyle ilgili konuları yerel düzeyde çözüme kavuşturmak için takip ederken ithalat ve elektrik maliyetleri konusunda düzenleyici kurumlardan gerekli adımların atılmasını bekliyoruz” dedi.
2020 Patara Yılı
Başkan Çandır, 2020 yılının Patara Yılı olarak ilan edilmesinin memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Çandır, “Kentimizi yakından ilgilendiren Antalya’nın Kumluca ilçesindeki Tekirova-Adrasan-Gelidonya Burnu arası, Konyaaltı ilçesindeki Geyikbayırı-Trebenna Antik alanlarının “kesin korunacak hassas alan” olarak tanımlanması ve 2020 yılının Patara Yılı ilan edilmesi kararlarını hem tarihsel alan ve varlıklarımızın korunması hem de daha fazla tanıtılması için memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isterim. Kentimizin tanıtımı için Şubat ayı içerisinde gerçekleşen Beyazdan Maviye Antalya “Kay-Sür-Yüz” etkinliği için Antalya Ticaret ve Sanayi Odamıza ve “Tour of Antalya” etkinliğinde emeği geçen tüm kurumlara teşekkür ederiz” diyerek konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES