Atıktan hammaddeye - Zeytin

Naturel sızma zeytinyağı üretiminde zeytin meyvesinin sadece yüzde 20'sinin kullanıldığını biliyor muydunuz? Geriye kalan yüzde 80 ise atık olarak kabul edilen pirina haline gelir. Bu atık, kimyasal bileşimi stabilite, geri dönüşüm ve sonraki işlemler için zorluklar yarattığından, Akdeniz ülkelerinde ciddi çevresel ve ekonomik sorunlara neden olmaktadır. Ve bu kelimenin tam anlamıyla değerli bir malzeme israfıdır, çünkü zeytin prinası çok yüksek oranda antioksidan içerir. Pirinanın bol ve düşük maliyetli bir kaynağa dönüştürülmesi bir kazan-kazan durumu olur, değil mi? Bu nedenle bir çok proje yürütülmektedir.

 

Zeytinyağı atıklarını, gıda endüstrisi için kaynağa dönüştürmek.

Bu projelerden birisi dikkatimizi çekmekte. Zeytin endüstrisinde tam bir döngüselliği amaçlayan bu projede birçok ortaklık bulunmakta. Zeytin polifenollerine dayalı yenilikçi, doğal bir gıda antioksidanı... Gıda kalitesini korumak için bir katkı maddesi veya fonksiyonel bir bileşen olarak gıda işleme endüstrisi için büyük ilgi görmektedir. Bu doğal gıda antioksidanının, gıda endüstrisi için aşağıdakiler gibi pek çok faydası olması beklenmektedir:

Yüksek teknik performans,

Yüksek sürdürülebilirlik,

Maliyet rekabet gücü,

Potansiyel sağlık faydaları.

Bu antioksidanlar, zeytin atıklarından çıkarılan tek ürünler değildir. Tam döngüsellik bu tür projeler için önemli bir motivasyon olduğundan, kalan biyokütle, toprak verimliliğini ve zeytin ağacı sağlığını iyileştirmek için kullanılabileceği gibi; biyogaz üretimi ve değerli bir toprak düzenleyici olarak değerlendirilebilir. Zeytin antioksidanları, bugüne kadar bilinen en güçlü doğal antioksidanlar arasındadır.

Ayrıca, gıda zincirinde adil bir ekonomik getiri sağlayan bir iş modeli geliştirilebilir. Küçük ve orta ölçekli zeytinyağı üreticilerinin artan ekonomik baskı altında olduğu ve belirsiz bir gelecekle karşı karşıya olduğu düşünüldüğünde, bu özellikle önemlidir.

Nihai tüketiciler doğal, taze, sürdürülebilir ve sağlıklı beslenme talep etmektedir. Zeytin antioksidanları, antioksidan kapasitesi çok yüksek olmakla birlikte, doğal gıda içeriklerine yönelik artan tüketici talebini karşılamak için çok bol, nispeten düşük maliyetli, güçlü ve doğal bir kaynaktır. 

Sürdürülebilir bir şekilde büyümeye yardımcı olmaya yönelik bu projeler, artan dünya nüfusu için gelecekte gıda güvenliğini sağlamak için çok önemli kilometre taşları olmaktadır.

 

Haftaya görüşmek üzere...