ATSO’da seçim kulisleri ve Çetin

Antalya’da iş dünyasının şu sıralar gündemindeki ilk konu ATSO seçimleri. 7 Nisan’da komite seçimleri yapılacak ardından meclis üyeleri ve yönetim kurulu belirlenecek. Yönetim kurulu da aralarından ATSO’yu bu dönem yönetecek başkanı seçecek…

Şu ana kadar bilinen iki aday var. Mevcut başkan Davut Çetin ve OSB Başkanı Ali Bahar. İki aday için de kulislerde birçok şey konuşuluyor. Farklı senaryolar gerek sosyal medya üzerinden, gerek ikili-üçlü sohbetlerde yoğun bir şekilde dillendiriliyor. Böyle bir seçim sürecinde bunlar normal kabul edilebilir. Hele ki iki başkan adayının da kamuoyu önünde aleni seçim kampanyaları yapmak yerine ‘birebir’ temaslarla çalışması bu durumu tetikliyor…

Bu süreçte en çok dikkat çeken mevzu ise birilerinin adayları birer siyasi yapıya ‘yamama’ çabası. “Sivil toplum kuruluşları siyasetten uzak olmalı, siyaset buralara bulaşmamalı” denilen bir ortama siyasetin ‘zorla’ müdahil edilmesi bir ironi olsa gerek.  Siyasetten yakınanların aslında en fazla siyaset yapanlar olduğu gerçeğini de başka bir ironi…

Biz başından beri bu temenniye katılmakla birlikte siyasetin bu ülkenin bir gerçeği olduğunu da hep ifade ettik. Siyaset hayatın her alanında olduğu gibi sivil toplum örgütlerinde de var. Nitekim bu örgütler de insanlardan teşekkül ediyor. İnsanın olduğu yerde siyasetin olmaması mümkün değil. Dolayısıyla  “Siyaset bu işe bulaşmasın” demek ütopik bir istek olmaktan öteye gitmiyor. 

Neyse siyaseti bir tarafa bırakarak liyakat üzerinden ATSO seçimlerine göz atalım. Aynı zamanda ATSO Yönetim Kurulu Üyesi de olan Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Ali Bahar, kalburüstü işadamlarının tanıdığı ancak kamuoyuna uzak bir isim.

Hani tabiri caizse bir aristokrat…

ATSO’nun mevcut başkanı Davut Çetin ise mütevazı kişiliğiyle tam bir halk adamı…

Bizim toplumumuz kendinden olanı, yani halk adamlarını sever. Bu yüzden Çetin de toplumun hemen her kesimi tarafından sevilen biri. Ali Bahar ismini ATSO’dan, ATSO faaliyetlerinden tanıyan, hatırlayan, bilen çok azdır. Hatta OSB Başkanlığı olmasa, bu vesile ile zaman zaman medyada yer bulmasa varlığından kimsenin haberi olmaz. Oysa Davut Çetin’i herkes bilir, tanır.

Çetin’in tanınırlığı sadece mütevazı kişiliği, insanlara samimi yaklaşımlarından değil elbet. ATSO Başkanlığı döneminde ortaya koyduğu hizmetleri, ATSO’ya kazandırdığı ivmeyi de unutmamak lazım. Hele Çetin Osman Budak gibi başarılı olmuş bir başkanın ardından o boşluğu doldurduğu gibi üzerine koyması da muhakkak ki Çetin’i öne çıkaran en önemli etken…

Tüm bunları üst üste koyduğunuzda 7 Nisan’da start alacak ATSO seçimlerinde Davut Çetin’in rakibi önünde bir hayli avantaja sahip olduğunu söylemek mümkün…

Tabi neticede bu bir seçim. Türkiye gibi her şeyin anlık değiştiği bir ülkede kesin konuşmak doğru değil. Ancak bizim öngörümüz bu yarıştan Davut Çetin’in açık ara önde çıkacağı yolunda…

Yanılıp yanılmadığımızı öğrenmeye şurada az bir zaman kaldı.

Bekleyip göreceğiz…