Antalya’da kentsel dönüşüm süreciyle ilgili tartışmalar büyürken, hukukçu Necati Yılmaz önemli uyarılarda bulundu. Özellikle Konyaaltı Caddesi, Bahçelievler ve Kışla mahalleleri gibi bölgelerde 1980 öncesi inşa edilen çok katlı apartmanlarda büyük risk olduğunu belirten Yılmaz, “Manzara sizi aldatmasın. Bu binaların çoğunda deniz kumu ve dere kumu kullanılmış. Bilimsel testler de bunu doğruluyor” dedi.
Teknik raporları hatırlattı
Yılmaz, kamuoyuna yansıyan teknik raporları hatırlatarak, Antalya’daki eski yapı stokunun genel durumuna dikkat çekti ve şöyle dedi: “Bugüne kadar yapılan çok sayıda testte, dayanıklı çıkan bina sayısı yok denecek kadar az. Işıklar bölgesinde sadece bir bina ‘sağlam’ kabul edildi. O binada da deniz kumu kullanılmamıştı. Bu bize neyi gösteriyor? Malzeme hatası başlı başına büyük bir tehlike.”
‘İki apartman da riskli’
Avukat Yılmaz’ın açıklamasında en dikkat çeken örneklerden biri, Kışla Mahallesi 298 ada 90 ve 93 parsellerinde bulunan Mehmet Konuk ve Halil Konuk Apartmanları oldu. Yılmaz, “Bu binalardan resmi yollarla alınan karot örneklerine göre; Mehmet Konuk Apartmanı 11 MPa, Halil Konuk Apartmanı 12 MPa, aynı adada 88 no’lu parseldeki bina ise 6 MPa olarak tespit edilmiş” diyerek bu sonuçların resmi yapı yönetmeliği açısından binaların ‘riskli yapı’ sınıfına girmesi için yeterli olduğunu belirtti.
‘İtiraz süreci tükendi’
Her iki apartman için yapılan itirazların da sonuçlandığını aktaran Yılmaz, “Bu itirazlar, üniversitelerden ve bakanlık temsilcilerinden oluşan 7 kişilik teknik heyet tarafından incelendi ve reddedildi. Halil Konuk Apartmanı için itiraz 10 Temmuz 2025’te, Mehmet Konuk Apartmanı içinse 26 Eylül 2026’da reddedildi. Bu kararlar, sadece lisanslı firmaların değil, aynı zamanda bağımsız bilim insanlarının da ortak görüşüdür” ifadelerini kaydetti.
‘Raporlar gayriresmi’
Son günlerde bir gazetecinin köşe yazısında yer alan ve bina sakinlerinden birinin iddiasına dayanan ‘karot raporu’na ilişkin soruları da yanıtlayan Yılmaz, raporun gayriresmi olduğunu belirterek, “Söz konusu belge tarihsiz, kaşesiz ve imzasız, hazırlayan kişi/firma belirsiz. Böylesine hayati bir konuda, bilim dışı ve mevzuata aykırı raporlarla kamuoyunu yönlendirmek hem hukuken suçtur hem de vicdanen kabul edilemez. Olası bir depremde yaşanacak can kayıplarının sorumluluğu ağır olur” dedi.
‘Mesele can güvenliği’
Kentsel dönüşümün ‘rant’ üzerinden tartışılmasının toplumda güvensizlik yarattığını belirten Av. Necati Yılmaz, meseleye duygusal değil, bilimsel yaklaşmak gerektiğini ifade ederek şöyle dedi: “Elbette kimse geniş evinden çıkıp küçük daireye geçmek istemez. Ancak mesele sadece konfor değil; can güvenliği. Betonarme sistem çürümüşse, binanız görünürde lüks olsa bile içinde yaşamak tehlikelidir. Bu süreci doğru yönetmeliyiz.”
‘Yanlış bilgi yayan sorumlu’
Yılmaz, süreçlerin sadece müteahhitler veya firmaların inisiyatifiyle ilerlemediğini, yapı tespitlerinin; Bakanlıkça lisanslı firmalar tarafından, mevzuata uygun şekilde, üniversitelerle koordineli, şeffaf ve bilimsel kriterlere göre yapıldığını belirtti. Yılmaz, kamuoyuna şu uyarıyla seslendi: “Riskli olduğu tescillenmiş binaları ‘sağlam’ gibi göstermek, hem toplumu yanıltmaktır hem de hukuki ve vicdani sorumluluk doğurur. Bu işin sonunda telafi edilemeyecek zararlar olabilir. Bu yüzden gazeteciler de, vatandaşlar da söz alırken sorumluluk duygusuyla hareket etmeli.”
Av. Yılmaz uyardı: Eski binalar alarm veriyor... ‘Manzara aldatmasın’
Antalya’nın gözde sahil semtlerinde yaşayanların, binalarının manzarasına değil taşıyıcı sistemine bakması gerektiği uyarısında bulunan Avukat Necati Yılmaz, bazı haberlerin kamuoyunu yanılttığını öne sürerek, “Manzara sizi aldatmasın. İddialar değil, bilim konuşmalı” dedi
Bunlar da ilginizi çekebilir