Yeni tedbirler kapsamında kısmi kapanmanın yaşanmasının 14 aydır yaşanan sıkıntıları daha da çözümsüz bir hale getirdiğine dikkat çeken DÜSOİŞ Genel Başkanı Barış Ay, “Ekonomide pandeminin etkisinin bitmediği ve bu salgının 2022 başına kadar da devam edeceği görülüyor. Düğün sektörü kira borcu, kredi borcu, iade borçları ve evini geçindirmek için uğraş vermektedir. İcraların durdurulması lazımdır. Düğün sektörü bu krizi iliklerine kadar yaşamaktadır. Yetkililerden düğün sektörümüz için güvenli düğün sertifikasyon projemize destek bekliyor ve onayını talep ediyoruz” diye konuştu.
‘Örgütlü olmanın önemi’
Örgülü olmanın önemine değinen DÜSOİŞ Genel Başkanı Barış Ay, “İş yerlerimizde emek harcıyoruz. Belki farklı görüşlere inanıyor, farklı siyasi partileri destekliyoruz. Ancak hepimizin ortak bir noktası var. Yaşamak için çalışmak ve emekle ürettiğimiz ürünleri satmak zorundayız. Hayatımızı yalnızca üreterek ve satarak kazanıyoruz. Pandemiden dolayı düğünler yasak ve ürünlerimizi satamıyoruz. Çünkü bizim için işsizlik açlık, kira ödeyememek, çalışma arkadaşlarımızın maaşlarını ödeyememek, vergimizi, SGK primlerimizi, kredi taksitlerimizi ödeyememek demek. ‘Bizi düşündüğünü’ söyleyen bürokratlar bizim düğünlerimize yasak koyuyorlar. Bizler de tek başımıza hak aramaya kalkıyoruz. Ama haklarımızı tek başımıza elde etmeye çalışıyoruz. Başaramıyoruz. Neden? Çünkü örgütlü değiliz. İşçilerin dernekleri, sendikaları, birlikleri var ama esas işverenin, katma değer katanın, bizlerin birleşmesi ve güç olması lazım. Bütün zenginlikleri biz üretiyor, biz yaratıyoruz. Ama payımızı alamıyoruz. Haklarımızı almak ve geliştirmek için güçlü olmamız gerek. Krizler karşısında güçlü olmanın yolu, en az onlar kadar örgütlü olmaktan geçer. Örgütlenmek, ortak çıkarlar temelinde, ortak hedefler için birleşmek demektir. Yüzlerce, binlerce esnaf demek güç demektir” ifadelerini kullandı.
Esra ALTUNKES
‘Örgütlü olmanın önemi’
Örgülü olmanın önemine değinen DÜSOİŞ Genel Başkanı Barış Ay, “İş yerlerimizde emek harcıyoruz. Belki farklı görüşlere inanıyor, farklı siyasi partileri destekliyoruz. Ancak hepimizin ortak bir noktası var. Yaşamak için çalışmak ve emekle ürettiğimiz ürünleri satmak zorundayız. Hayatımızı yalnızca üreterek ve satarak kazanıyoruz. Pandemiden dolayı düğünler yasak ve ürünlerimizi satamıyoruz. Çünkü bizim için işsizlik açlık, kira ödeyememek, çalışma arkadaşlarımızın maaşlarını ödeyememek, vergimizi, SGK primlerimizi, kredi taksitlerimizi ödeyememek demek. ‘Bizi düşündüğünü’ söyleyen bürokratlar bizim düğünlerimize yasak koyuyorlar. Bizler de tek başımıza hak aramaya kalkıyoruz. Ama haklarımızı tek başımıza elde etmeye çalışıyoruz. Başaramıyoruz. Neden? Çünkü örgütlü değiliz. İşçilerin dernekleri, sendikaları, birlikleri var ama esas işverenin, katma değer katanın, bizlerin birleşmesi ve güç olması lazım. Bütün zenginlikleri biz üretiyor, biz yaratıyoruz. Ama payımızı alamıyoruz. Haklarımızı almak ve geliştirmek için güçlü olmamız gerek. Krizler karşısında güçlü olmanın yolu, en az onlar kadar örgütlü olmaktan geçer. Örgütlenmek, ortak çıkarlar temelinde, ortak hedefler için birleşmek demektir. Yüzlerce, binlerce esnaf demek güç demektir” ifadelerini kullandı.
Esra ALTUNKES