Bir gazetede “Akaydın işçiyle omuz omuza” haberini görünce “Bugünkü köşe yazımın konusu çıktı” dedim.
Herkes biliyor ki Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan işçiler hiç yaşamadıkları zulmü, şiddeti, aşağılanmayı Mustafa Akaydın döneminde yaşadı.
Başkan Akaydın, göreve geldiğinde ilk demeçlerinden birinde ‘işçi alacakları’ konusuna değinmiş ve bu alın terinin karşılığını da ‘namus borcu’ olarak nitelendirmişti.
Emekten yana biri olarak bu demeci avuçlarım patlarcasına alkışlamıştım. Ancak çok geçmeden işçi alacakları Büyükşehir Belediyesi’nin en büyük sorunu haline geldi. İşçiler evine ekmek götüremez, çocuklarına harçlık veremez hale geldi. Elektriksiz ve susuz bırakıldı. Kirasını ödeyemez duruma düştü. Kısacası binbir zorlukla karşı karşıya kaldı. Yaşanan bu haksızlığa zaman zaman itiraz edenler oldu. Eylem yaptılar, belediyenin önünde tencerede taş pişirdiler. Yürüyüşler gerçekleştirip seslerini duyurmaya çalıştılar. Ancak bugüne kadar emeği ilke edinen bir parti olan CHP’den başkan olan Akaydın, o işçileri hep dışladı görmezden geldi. Eylem yapanların üzerine güvenlikçileri saldı. Yani emekçiyi emekçiye kırdırdı. Yetmedi bu emekçileri kapı önüne koydu. Büyük bir haksızlığa uğrayan, kıyım yaşayan, alın terinin karşılığı istediği için işine son verilen işçiler, çadır kurup eylem yaptı. 15 kilometre uzaklıktaki Varsak’ta oturan işçi aylarca maaş alamadığı için kent merkezine yaya gelip işini yapmaya çalıştı. İşin acı tarafı tüm bunlar yaşanırken Akaydın Hoca, sanki hiç bir şey olmamış gibi Antalya’da Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nin düzenlenmesinde rol aldı.
İşte tüm bu zulmü yaşatan Mustafa Akaydın’ın işçiyle omuz omuza verdiği belirtiliyor. Buna ancak gülerim. Sadece ben değil bu partiye yıllarını vermiş kişilere gidin işçi konusunda benim yazdıklarımın mislisini onlardan da duyacaksınız. Hatta bunu bir kara leke olarak görenler bile var. Dolaysıyla seçim yaklaştıkça buna benzer haberler çıkacak. Hoca da hiçbir şey yaşanmamış gibi yine çıkıp işçi üzerinden siyaset yapacak. Hatta seçim malzemesi olarak kullanacak. İşçilerin ise buna inanacağını düşünmüyorum. Zira ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.