Ayıplı hizmet ne demek dede..
İlkokul 1. sınıfa gidiyor..
Bugün “Çocuk Bayramı” münasebetiyle, onun “belediye başkanlarının ayıplarını” nasıl dile getirdiğini sizlere anlatmak istiyorum..
Çok güleceksiniz çok..
Ama..
Acı acı da güleceksiniz..
…
Şu yağmurlar iyi ki yağıyor..
Yağmasa..
Yerel yöneticilerin çizdikleri “pembe tablolar”la avunup gideceğiz..
Allahtan yağıyor..
Böylece..
Açtıkları yolların yetersizliğini..
Döktükleri asfaltın kalitesizliğini..
Döşedikleri kaldırımların eksikliklerini..
Düzenledikleri çevrenin harcanan parayla uyumsuzluklarını..
Görüyoruz, biliyoruz..
…
Yağmurlar yağdığı süre içerisinde..
Sokak ve caddelerin “su altında” kalmasını bir yerde “normal” karşılayabiliriz..
Aslında..
Yağmur suyu drenajlarının bakımı ve kontrolü iyi yapılsa, bu da olmaz..
Ama, olur diyelim..
İyi de..
Yağmur bittikten sonra “günlerce” yollardaki bölüm bölüm oluşan “göletler”e ne demeli?
Ben buna “su birikintisi” diyorum..
Torunum Tuana “gölet”e benzetiyor..
…
Hemen her yağmur sonrasında oluşan bu su birikintileri, Tuana ile aramızda “espri” konusu olur..
Arabayla giderken rastladığımız her su birikintisinde aramızda şöyle bir konuşma geçer:
“Dede, hangi gölette yüzelim?
Sen hangisini beğenirsen, onda yüzebilirsin..
Mmmm.. Şu içinden geçtiğimiz göleti kirlettin bunda yüzmem, ama şu karşıdaki biraz daha iyi gözüküyor..
Haydi beğen birini de, kararını ver artık..
Tamam dede, beğeniyorum işte.. Ne yapayım, hepsi ayrı bir güzel.. O kadar çok var ki, beğenmekte zorlanıyorum..”
Konuşma sırasındaki gülüşmelerimiz harikadır..
Ama..
Asıl bomba ardından gelir..
Yüzecek göleti (!) beğenir beğenmez Tuana’dan bir soru gelir..
“Dede, bu yollardan kim sorumlu?”
Anlayacağı şekilde, örnekler vererek bu yollardan kimlerin sorumlu olduğunu anlatırım..
Çocukların soruları biter mi..
“Peki, bu belediye başkanlarının isimleri ne?”
“Bu gittiğimiz yoldan hangi belediye sorumlu?”
Sonraki sorusu şudur:
“Dede, bu belediye başkanları işlerini iyi yapmadıkları için mi bu yollarda böyle göletler oluşuyor?”
Yaşıyla orantı kuramayacağınız bu sorular karşısında şaşırırsınız..
Ve onun anlayacağı şekilde anlatırsınız..
Yıllardır yazdıklarımızın birkaç cümle ile ifade edilmesi karşısında şaşkınlığınızı gizleyemezsiniz..
Ve “zamane çocuklarının zekalarını” takdirle karşılarsınız..
…
Sahi Tuana’nın dediği gibi, “bu göletler niye günlerce kalıyor yollarda?”
Özellikle Muratpaşa Belediyesi çevresindeki yollar Tuana’nın daha çok dikkatini çekiyor..
Diyor ki:
“Dede, beni bu başkanla tanıştır..”
Niye?
“Yolların temiz ve düzgün olması gerektiğini söyleyeceğim ona..”
…
Derin bir nefes alarak torunuma sarılırken..
“Söyleyeceğin her şeyi onlar zaten biliyor kızım.. Biliyorlar da, yapmak işlerine gelmiyor” diyorum içimden..
Ve..
Tuana’nın duyacağı bir sesle devam ediyorum:
“İyi ki yağmur yağıyor..
Böylece, belediyelerin bütün ayıplı hizmetleri çıkıyor ortaya..”
Torunum sormaya devam ediyor:
“Ayıplı hizmet ne demek dede?”