BABAM'A
hissediyorum ki..
Her sabah sıçrayarak uyandığım, korkusuyla yaşadığım o an geldi. 3 senedir
kanserle mücadele eden babacığımın sıcacık elleri 12 Kasım sabahı buz kesti.
Oysa 12 benim uğurlu sayımdı. Kelimelerin bittiği yerdeyim.
Canım babam… Her şeyim…
Seni çok seviyorum baba, anlatamam. Artık ne düğünün anlamı var ne bayramın. Ellerin yok,
sen yoksun… Veda etmek çok zormuş baba yapamıyorum. Fakat bir yanım huzur kaplı, senin
parçan olmak, sana benzemek..
Bütün dostlarınla tek tek konuştum, öyle çok sevenin varmış ki baba, elinden tuttuğun insanlar, lise arkadaşların ve nicesi. Ben onların sınıf başkanıydım diyerek
gözyaşı döken arkadaşını unutamıyorum. Sadece bizim babamız değilmişsin meğer. Her yerde lider, herkesin ağabeyi, babası olmuşsun. Kıskanırdım çalışarak geçirdiğin zamanı, şimdi anladım 56 senelik ömründe biriktirdiğin evlatlarını.
Koskoca adamların çocuk gibi ağladığını görünce anladım.
Aile olmanın kan bağıyla olmadığını da öğrendim ben. Yine senden öğrendim hakettiğini
değil iyiliği vermeyi. Çünkü sen olmak affedici, sabırlı ve şefkatli olmak baba. İsteyen herkes son görevini yaptı. Biliyorum sen böyle isterdin.
Babacığım... Bir tanecik aşkım..
Ah baba dayanamıyorum. Kelime bulamıyorum. Sizin için
yaşayacağım dediğin daha 4 gün oldu. Çok çabaladık baba, en çok sen çabaladın.
Niye gittin diyemem gözlerimle gördüm son nefesini. Olmadı işte. N’olur annemi merak etme.
Seni çok çok çok seviyorum.
Kızın.