Bak bu sözler senin sözlerin
Akaydın bir gazeteye; “Ekibim, genelde siyaset dışında kurulmuş teknik ekiptir. GENÇ VE DİNAMİK kişilerden oluşuyor, tecrübe sahibidirler. Büyük çoğunluğu benim 12 yıllık üniversite yöneticiliği dönemimde çalışma alışkanlığım olan, çok güvendiğim, bana yanlış yaptırmayacaklarına inandığım insanlardır” diyor.
Seçimden altı ay sonra bir başka gazeteye; “Göreve gelince 6 ayda belediyeyi toparlarım zannettim, yanılmışım” diyor.
Ne oldu hocam o ekip?
Ne oldu o genç ve dinamik arkadaşlar?
Neden şimdi hepsi “emeklilik hesapları” yapıyor. Hattı kimisi emekli oldu bile?
Yazık değil mi genç yaşta!..
Vaadler ve sözlere döneceğiz. Gelin, dört buçuk yıllık dönem ve biraz öncesine ait sorularla devam edelim.
Hocam bize açıklarmısın?
Rektör olduğun dönemden, hakkında kuvvetli şüphe ile “ihaleye fesat karıştırma raporu” hazırlandı mı? İhale dosyasına sahte fotoğraflar konulmasıyla suçlandın mı? Bunların sonucu ne oldu? Daha da önemlisi bu tür raporlarla gündeme geldiğin kişiler ile seçimden sonra belediyede ilişkilerin devam etti mi? Mesela; Bunlara hiç ihale verdin mi?
Bir bürokratın, bir mobilyacıya gidip, “Ben başkanın eşine çok yakınım. Sana büyük işler bağlayacağım” diyerek mobilya yaptırdı mı? Anlaşmazlığa düştükten sonra da o işyerine denetim, ruhsat, zabıta, itfaiye ekiplerine “açık bulmak” için baskın yaptırdı mı?
Antalya Gönüllüler Derneği’ni de soralım..
Yukarıda sözünü ettiğin ekipten, hem belediyede hem de hanımefendinin başkanı olduğu bu dernekte yöneticilik yapan varmı? Mesela bir Daire Başkanı her iki tarafta da görev yapıyor mu? Ve bu Daire Başkanı derneğe (belediyeye işi düşen) işadamlarından bağış istiyor mu? Ayrıca belediyeden bu derneğe hiç para aktarımı yapıldı mı?
Antalya’yı kültür sanat şehri yapmak için yola çıktın. Bizzat Daire Başkanın “Yıllık bütçem 50 milyon lira” diye açıklama yaptı. Söylermisin hocam, senin döneminde Antalya Büyükşehir Belediye Tiyatrosu’nun oyuncuları maaşları ödenmediği ve her yıl işe giriş çıkış yaptırıldıkları gerekçesiyle provaları boykot etti mi? Buna bağlı olarak senin döneminde gariban “taşeron işçiler”in maaşını alamadığı oldu mu?
Ah sevgili hocam ah!..
Yaz yaz bitmiyor, bitecek gibi de değil.
Hep birlikte uzaklara değil, hemen yanındaki 7 meclis üyesinin seninle ilgili söylediği sözleri de hatırlayalım mı?
“Büyükşehir Belediye Başkanı yalan söylüyor, herkesi kandırıyor. Kime ve neye hizmet ettiği belli değil”
“Gerçekleri kamuoyundan gizliyor ve olayları saptırıyor. Ama gerçeklerden kaçamayacak. Takke düştükten sonra görülecek olan; Akaydın’ın hangi amaca hizmet ettiği, bilinmeyenler ve gün yüzüne çıkacak olanlardır”
Hatırladın mı?
Vallahi aynı fikirde olmak ile birlikte bu sözler bana ait değil.
Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li 7 meclis üyesi, Erdem Armen, Hasan Gürsel Karabayır, Mustafa Karaman, Deniz Fırat Budak, Hüseyin Kazancı, Edip Kemal Bahadır ve o dönemde CHP’li olan Mehmet Remzi Sadi’ye ait.