Bakalım işçi paraları ödenecek mi..
Belediyeyi 2009’da 1 milyon 409 bin TL borç ile aldıklarını söyleyen Akaydın..
Antalya’nın 30 yıla yayılmış bu borcu sanki kendi 5 yıllık döneminde ödenecekmiş gibi sürekli “borçlardan yakınan” Akaydın..
Dünkü devam Meclisi’nde yine borçlardan yakınırken (sanırım o ara kafası karıştı ve) bu borcun sadece 330 milyon lira olduğunu adeta itiraf etti..
CHP’den Ak Parti’ye geçen Remzi Sadi olmasa, hala aynı nakaratı sürdürecekti..
Boşuna dememişler, “keser döner sap döner, gün gelir hesap döner” diye..
…
Bakın bu “itiraf nasıl gerçekleşti..
…
Biliyorsunuz, Akaydın Meclis’ten 97 milyon liralık bir borçlanma yetkisi istedi..
Bunu isterken de, “işçi alacakları” gibi çok hassas bir gerekçeyi öne sürdü..
Ardından, kaba haliyle “mali tabloyu” anlatmak zorunda kaldı..
Antalya’nın borcunun 1.4 milyar lira olduğunu tekrarladı..
Ve bunun 700 milyon lirasının ASAT, 700 milyon lirasının Belediye borcu olduğunu söyledi..
Belediye’nin bu borcunun yarısınına yakınının da kendi döneminde ödenmesi gereken bir borç olduğunu belirtti..
Yani..
Eski Başkan Menderes Türel’in, “Akaydın’ın ödeyeceği borç miktarı 320 trilyon lira” demesine rağmen, ısrarla “Antalya’nın borcu 1.4 milyar lira” diye direten Akaydın, böylece gerçeği kendi ağzıyla (4 yıl gecikmeli de olsa) dile getirmiş oldu..
…
Bu “itiraf” üzerine Remzi Sadi söz istedi..
Sadi’yi konuşturmak istemeyen Akaydın önce bunu duymazlıktan gelse de, sonunda konuşturmak zorunda kaldı..
Bu arada Sadi’nin konuşmasını sık sık keserek konuşturmamaya çalışan Akaydın, kimi zaman çileden çıkacak bir duruma geldi..
Sadi konuşmasında sözü önce işçi alacaklarına getirdi..
Belediye’nin kadrolu işçisine 6.5 milyon lira, taşeronlara ise 17 milyon lira borcu olduğunu dile getirdi..
Ve dedi ki:
“4 yıldır yaptığınız enkaz edebiyatı bugünkü itirafınız ile inşallah sona erer..
Sonunda sizin ödemeniz gereken borcun 320 milyon lira olduğunu söyleyebildiniz..
Umarım bunu unutmazsınız..
Öte yandan, siz bugüne kadar borçlanma yetkisi alarak ve taşınmazları satarak 230 milyon lira gelir elde ettiniz..
Bunun 10’da 1’ini işçilere ayırsaydınız (ki bu 23 milyon lira yapar), işçiye hiçbir borcunuz kalmazdı..
O parayı nereye harcadığınızı bilemem, ama işçi alacaklarından daha öncelikli bir ödeme ne olabilir?
Bunu yapmıyorsunuz, ‘işçi alacakları’nı bahane edip yeniden borçlanma yetkisi istiyorsunuz..
Soruyorum; bu yetkiyi aldıktan sonra ilk işiniz işçi alacaklarını ödemek mi olacak?
Buna cevap istiyorum..”
…
Remzi Sadi’nin bu sorusuna Akaydın ne mi dedi?
“Ben Remzi Sadi’yi muhatap kabul etmiyorum, sorduklarına da cevap vermeyeceğim” dedi..
Bir Başkan, bir meclis üyesini muhatap kabul etmiyorsa, muhatabı kim, onu ben de çok merak ediyorum doğrusu..
Ama..
Sadi’nin, “Beni muhatap almayabilirsiniz, ama meclis üyesi Remzi Sadi’yi muhatap almak zo-run-da-sı-nız” demesi üzerine ne diyeceğini bilemedi..
“İlk işiniz işçi alacaklarını ödemek mi olacak” sorusu da ortada kaldı..
…
İki gün devam eden Büyükşehir meclis toplantısında en dikkat çeken olay, Akaydın’ın “stresli ve saldırgan” görüntüsüydü..
Toplantı sırasında kendi partilisi Başkan Süleyman Evcilmen’le bile “niye kızıyorsun-kızdırma” gibi sert tartışmalara girdi..
Bu da, “AKSAV’daki prezervatif olayından sonra Akaydın’ın kimyası bozuldu” şeklinde yorumlandı..
Sonunda Akaydın hem 97 milyon liralık borçlanma, hem de Konuksever Mahallesi’ne yapılacak AVM konusunda istediğini elde etti..
Bundan sonrasını izleyeceğiz..
Ve bakalım, ilk işi işçilerin borcunu ödemek mi olacak.
Göreceğiz..