Gündem

Bakan Kacır: Take Off İstanbul 2025, 40 ülkeden 500 girişim ve 250 yatırımcıyı buluşturdu

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, girişimcilere verdikleri desteklere yönelik çalışmalarının bitmeyeceğini belirterek, “Startupların kesintisiz yolculuğunda desteklerimizi, ekosistemle ilk temastan şirket kuruluşuna, sürdürülebilir büyümeye ve son olarak da şirketin küresel ölçeğe ulaştığı ana kadar genişletiyoruz. Girişim sermayesi fonlarının ve melek yatırımcıların ekosisteme katılımını artıracak yatırımcı dostu düzenlemeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz.” dedi.

Abone Ol

Girişimcilik zirvesi ‘Take Off İstanbul 2025’, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) ile Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi öncülüğünde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleştiriliyor.

Bu yıl 8’inci kez kapılarını açan ve 40 ülkeden 500’ü aşkın girişim ile 250’den fazla yatırımcıyı bir araya getiren zirvenin açılışında konuşan Bakan Kacır, etkinlikte cesur fikirlere sahip yetenekli insanların hayatlarını dönüştürmek ve geleceğini şekillendirmek için bir araya geldiğini belirterek şunları söyledi:

MİLLÎ TEKNOLOJİ HAMLESİ: Bilgelik ve sorumlulukla kullanıldığında teknoloji; bağlantısı kopuk olanları birbirine bağlayan, dışlanmış olanları güçlendiren ve kıt kaynakları ortak çözümlere dönüştüren bir araç olabilir. Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi bu vizyonu somutlaştırıyor. ‘Teknolojiyi insanlığın hizmetine sunma’ ilkesine dayanıyor. Aynı zamanda teknolojik egemenliğimizi güvence altına almak ve küresel rekabet gücümüzü yükseltmek için bir yol haritası işlevi görüyor. Pek çok açıdan çağımızın ruhuyla ve ihtiyaçlarıyla mükemmel bir uyum içinde.

ÜRETİM KAPASİTESİ: Dayanıklı bir üretim temeli kurduk, canlı bir girişimcilik ekosistemi geliştirdik ve araştırma, yetenek ve altyapıya büyük yatırımlar yaptık, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin temelini attık. Güçlü imalat sanayimizin öncülüğünde, yıllık mal ihracatımız 36 milyar dolardan 270 milyar dolara yükseldi. Üretim kapasitemizin ve kabiliyetlerimizin derinleşmesi ülkemizi küresel ekonomide daha üst bir lige taşıdı. İmalat sanayi katma değerinde dünya sıralamasında 21. sıradan 14. sıraya yükseldik.

SAVUNMA SANAYİİ: 21. yüzyılın başında Türkiye küresel havacılık alanında lider ülkeler arasında sayılmıyordu. İHA’ların dönüştürücü potansiyelini çok erken fark ettik. Havacılıktaki adımlarımızı bu yeni ufka yönelttik. Sonuç olarak, görece kısa bir sürede ve oldukça sınırlı bütçelerle, bazı ülkelerin on milyarlarca dolar harcamasına rağmen elde edemediği kabiliyetlere ulaştık. Muharip sahada kendini kanıtlamış İHA sistemlerimiz, pek çok dost ve müttefik ülkeye ihraç ediliyor ve modern savaş alanında oyun değiştirici olarak kabul ediliyor.

80 BİNDEN FAZLA Togg YOLLARDA: Teknolojideki her büyük paradigma değişimi bizim için benzer fırsat pencereleri sunuyor. Tamamen elektrikli milli aracımız Togg bu vizyonun bir yansımasıdır. Bugüne kadar 80 binden fazla Togg yollara çıktı. Togg ilk ihracatını Almanya’ya yaparak Türk mühendisliğinin kalitesini Avrupa pazarının kalbine taşıdı. Hedefimiz; bu başarı hikâyelerini birçok alanda çoğaltmak ve Türkiye’yi yüksek teknolojide çok daha üst seviyelere taşımaktır. Bu yolculukta girişimcilik ekosistemimiz belirleyici bir role sahip.

TEKNOLOJİ GİRİŞİMCİLİĞİ: Teknoloji girişimciliğini Türkiye’nin yeni başarı hikâyelerinin ana motoru olarak görüyoruz. Amacımız, iyi bir fikrin hiçbir zaman fırsat eksikliği nedeniyle heba olmadığı bir girişimcilik ekosistemi inşa etmek. Gençlerimizin girişimcilik ve inovasyonu değer olarak gören bir kültürde yetişmesini sağlamak. Girişimciler ve yatırımcılarla yakın diyalog içinde geliştirilen yenilik dostu düzenlemeler; yeni iş modellerinin doğmasına, büyümesine ve rekabet etmesine imkân tanıyor. Politikalarımızı ve projelerimizi bu vizyon doğrultusunda uyumluyoruz. Genç nesli geleceğin becerileriyle donatmak için yoğun yatırım yapıyoruz.

DENEYAP: DENEYAP Teknoloji Atölyeleri, “Sektör Kampüste” girişimi ve Ulusal Teknoloji Uzmanlık Programlarımız gençlere geleceğin teknolojilerine erken ve uygulamalı erişim sağlamak için tasarlandı. Dünyanın en büyük havacılık ve teknoloji festivali TEKNOFEST, milyonlarca gencimize teknoloji tasarlama, üretme ve test etme deneyimi kazandırdı. Binlerce yenilikçi fikir TEKNOFEST’te ilk adımlarını attı. Birçoğu bugün girişimlere dönüşüyor. Biliyoruz ki hızlı ve esnek finansmana erişim, girişimcilerin iddialı fikirleri projelere, projeleri de küresel başarı hikâyelerine dönüştürebilmesi için kritik öneme sahip.

TÜBİTAK BİGG PROGRAMI: Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak girişimcilerin kullanımına sunulan sermaye hattını genişlettik. Kamu sermayesini devreye sokan ve özel sermayeyi çekmeyi kolaylaştıran fon fonları ve eş finansman mekanizmaları kurduk. BiGG Programımız, Türkiye’nin tohum ve ön tohum aşaması teknoloji girişimlerine yönelik en büyük kamu destek mekanizmasıdır. Önceden hibe bazlı olan program, artık bir öz sermaye yatırım modeline evrilmiştir. BiGG Fonu’nun eş finansman mekanizması, melek yatırımcılar ve girişim sermayesi fonlarının aynı şartlarda yatırım yapmasını sağlıyor.

GARAJ MODELİ: 2020–2024 arasında Türk teknoloji girişimlerine yapılan toplam öz sermaye yatırımı 5,3 milyar ABD dolarına ulaştı, bu rakam önceki beş yıllık dönemin on iki katı. Pre-seed işlem sayısında geçen yıl Avrupa’da ikinci sırada yer aldık. Kendine özgü garaj modelimiz, Türkiye’yi erken aşama girişimler ve scale-up’lar için cazibe merkezi hâline getirdi. Türkiye merkezli oyun stüdyoları, yüz milyonlarca oyuncuya ulaşan küresel başarılar geliştirdi. Oyun sektörünün ötesinde, hızlı büyüyen Türk girişimleri; piyasaya sunum, fintech ve yapay zekâ alanlarında Avrupa, Orta Doğu ve diğer pazarlarda kullanıcı deneyimini şekillendiriyor ve yeni standartlar belirliyor.

7 TURCORN: 2019’a kadar hiçbir Türk teknoloji girişimi unicorn statüsüne ulaşmamıştı. Bugün 7 unicorn’umuz var, biz onlara Turcorn diyoruz. Bu Turcorn’ların 6’sı doğrudan Bakanlığımız tarafından desteklenmiştir. Ulusal Teknoloji Girişimciliği Konseyimiz, girişimcilik ekosisteminin tüm paydaşlarını aynı masada buluşturuyor. Böylece politikalarımız doğrudan ekosistemin içinden çıkıyor ve ihtiyaçları doğrultusunda evriliyor. Konsey çalışmalarının somut çıktılarından biri, girişimlerin ekipleriyle mülkiyet paylaşmasını net ve vergi açısından verimli hâle getiren çalışan hisse opsiyon çerçevesidir. Yüksek potansiyele sahip teknoloji odaklı girişimleri tanımlayan Ulusal Teknoloji Girişimcilik Rozetini hayata geçirdik, bu girişimler ekosistem içinde görünürlük kazanıyor.

TÜRKİYE TECH VISA PROGRAMI: Türkiye Tech Visa Programı, teknoloji uzmanları ve yenilikçi kurucuların Türkiye’de çalışmalarına ve büyümelerine imkân tanıyan kapsamlı bir destek paketi sunuyor. Bugüne kadar program, ekosistemimize 4 binden fazla uluslararası teknoloji uzmanını kattı. Bu çabaların bir diğer dönüm noktası Terminal İstanbul’dur. Eski İstanbul Atatürk Havalimanı terminalini dünyanın en büyük start-up merkezi hâline dönüştürüyoruz. Bu bağlamda açık bir mesaj vermek istiyorum: Çalışmalarımız burada durmayacak.

GİRİŞİM SERMAYESİ: Startupların kesintisiz yolculuğunda desteklerimizi, ekosistemle ilk temastan şirket kuruluşuna, sürdürülebilir büyümeye ve son olarak da şirketin küresel ölçeğe ulaştığı ana kadar genişletiyoruz. Girişim sermayesi fonlarının ve melek yatırımcıların ekosisteme katılımını artıracak yatırımcı dostu düzenlemeleri hayata geçirmeye devam edeceğiz. Daha fazla uluslararası sermaye çekebilmek için kamu sektörü, girişim sermayesi fonlarında çıpa yatırımcı rolünü güçlendirecek. Biyoteknoloji, yapay zekâ ve dijital dönüşüm alanlarında sektör odaklı fonlar kurarak özel sermayeyi çekmeyi ve inovasyonu hızlandırmayı hedefliyoruz.

KÜRESEL GİRİŞİMLER: Aynı zamanda Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre orantılı, risk temelli bir düzenleyici yaklaşımla sınır teknolojilere kapıyı açık tutacağız. Elbette canlı bir ekosistem, insanlar arası bağlantısallığın enerjisine ihtiyaç duyar. Yetenek ile sermayenin buluştuğu, deneyimin tutkuyu yönlendirdiği ve yerel çözümlerin küresel pazarlara açıldığı platformlara dayanır. Bu nedenle girişimcilik etkinliklerine büyük değer veriyoruz. Bu etkinlikler geleceğin pazar yerleri, küresel girişimlerin inşa edildiği fırlatma rampalarıdır. Ve bunlar arasında Take Off’un bizim için özel bir yeri vardır. TEKNOFEST’in içinde doğmuş, ancak zamanla kendi başına saygın bir marka hâline gelmiştir.

YENİLİKÇİ FİKİRLER: TEKNOFEST nasıl milyonlarca gencimizde teknolojiye duyulan merakı ve özgüveni ateşlediyse, Take Off da bu ateşi start-up dünyasına taşıyor. Yenilikçi fikirlerin küresel başarıya doğru kanatlandığı birinci sınıf bir pist görevi görüyor. Yatırımcılar Türk yeteneğinin derinliğini ve kurucularımızın vizyonunu ilk elden görebiliyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak bu yolda girişimcilerin kararlı bir ortağı olmaya devam edeceğiz.

BAKAN KACIR, GENÇ GİRİŞİMCİLERE SESLENDİ

Etkinliğe katılan genç girişimcilere tavsiyelerde bulunan Bakan Kacır, girişimciliğin heyecan verici bir yolculuk olduğunu belirterek, “Gençler inançları doğrultusunda heyecanla, gayretle uzun bir yolculuğa çıkıyor. Özellikle girişimcilerimize bu heyecanlarını mutlaka korumalarını ifade etmek istiyorum. Çünkü biz her zaman onların yanında olacağız. Yeter ki onlar hayal kurmaktan, araştırmaktan ve geliştirmekten vazgeçmesinler. Önlerinde engeli tek tek kaldırmak bizim görevimiz.” ifadelerini kullandı.