Bana ne oluyor?


Soğuktan değil ama…
Engin kalabalık içerisindeki yalnızlığımdan…
Bir ben mi böyle hissediyorum yoksa başkaları da var mı?
Benim gibi şu koca dünyada kendini yapayalnız hisseden, hücrelerine kadar üşüyen başka insanlarda var mı acaba?..
Ailem var. Sağlıklı çocuklarım var, eşim, dostum, arkadaşlarım var.
Her ne kadar varlıklarını çok hissedemesem de hısım akrabam da var çok şükür.
Öyleyse niye bu yalnızlık duygusu?..
Öyleyse niye hep karanlıklardayım, niye her sabah kabuslara uyanıyorum?..
Aslında şükretmem gereken sayısız şey varken, içimde frenleyemediğim isyanım mı böyle hissettiriyor yoksa?..
 
Hep yazardım, eleştirirdim ‘Mutsuzluk Hastalığı’na yakalanmış insanları.
Ben de mi yakalandım acaba?
Yoksa içimi karartan mutsuzluk hastalığı mı?
Ama niye? Niye yakalanır ki insan bu hastalığa?
 
Psikologlara göre bu hastalığın 13 temel nedeni var.
İlki, ne istediğimizi bilmiyoruz. Yani belli bir hedefimiz, hayata dair isteklerimizi, bilmiyoruz. Ve sırayla şöyle devam ediyor;
*Bizi nelerin mutlu edeceğine karar veremiyoruz,
*Bizi mutsuz eden şeyleri hayatımızdan çıkarmayı başaramıyoruz,
*Hayır diyebilme becerisine sahip değiliz,
*Pek çok duruma razı geliyoruz,
*Plansız ve rastgele yaşıyoruz,
*Çok fazla beklentimiz, çok fazla hayalimiz var,
*Yaşantılarımızı ‘sıkıcı’ veya ‘sıkıcı değil’ diye sınıflandırıyoruz,
*Hep daha fazlasını istiyoruz,
*Mutluluğun, uzak ve ulaşılması gereken bir hedef olduğuna inanıyoruz,
*Sevmediğimiz işlerde, kira ve fatura ödeyebilmek için çalışıyoruz,
*Biz de dahil, çevremizdeki tüm insanlar, sürekli geçmiş zaman övgüsü yapıp, şu anı kötülüyor,
*Belirlediğimiz hedeflere ulaşmaya çalışırken, zaten sahip olduğumuz güzellikleri kaçırıyoruz…
 
Bu nedenlerin neredeyse tamamı bana uyuyor. Demek ki ben mutsuzluk hastasıyım…
İyi güzel de ben hep böyle değildim ki. Mutlu olduğum, mutluluğu dibine kadar yaşadığım anlar, dönemler de var hayatımda.
Yoksa dönemsel mi bu hastalık? Grip gibi, nezle gibi ara sıra mı yakalanıyor insan?
Bir iki ilaç ve istirahatla geçiyor mu? Eğer böyleyse sorun yok.
Peki içimdeki daralmaya ne demeli? Nefes alamama, boğulma hissini hangi kategoriye koymalı?
Çaresizlik olabilir mi? Kapana kısılmış fare gibi çıkar yol bulamamak olabilir mi bunun nedeni? Umutların tükenmesi, kırgınlıklar, hayal kırıklıkları olabilir mi? Bırakın eşi, dostu, arkadaşı en yakınındakilerin dahi sana sırt çevirmesi olabilir mi?
Bunlara cevap arıyorum dostlar. Bir bilen beri gelsin…