Eğitim-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Fatin Iltar, baroların başlattığı ‘Savunma yürüyüşü’ne sendika olarak destek olduklarını duyurarak, “Hükümetin, demokrasileri ayakta tutan temel direklerden olan adalet sistemini yerinden sarsacak olan baro seçimlerine ilişkin taslağı, kamuoyunda büyük endişe ve öfke yaratmıştır. Bilindiği üzere bugüne dek giriştiği türlü yöntemlere rağmen demokrat baroları ele geçiremeyen hükümetin şimdi bir ilde birden çok baro kurulması ve baro seçimlerinin nisbi temsil sistemine göre yapılmasını içeren yasa değişikliği çalışmasına karşı 80 baro, Ankara'ya yürüyüş başlatmıştır. Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz ki, hükümetin söz konusu çalışması sadece avukatların değil tüm Türkiye'nin sorunudur. Yargının, iddia (savcılık) ve karar (hakimlik) ayağını kendisine bağımlı kılan hükümet bu çalışmasıyla son ayak olan ‘savunma’yı da etkisiz hale getirmek istemektedir” ifadelerini kullandı.
‘Yüreğimiz barolarla bir’
Adaletin önemine dikkat çeken Iltar, “Sırf barolar ele geçirilemediği için ‘isteyen her ideolojik çevre kendi barosunu kurabilsin’ demek, hükümete yakın olan baroya kayıtlı bir avukatın mahkeme üzerine hukuk dışında tesir edebilmesi, muhalif baroların çeşitli ve alışılmış bahanelerle operasyonlara maruz kalması, yani adalet sisteminin topyekun çökmesi demektir. Adaletin olmadığı bir yerde hiçbir olumlu kavramdan bahsedilemeyeceğine göre, Türkiye'nin artık resmi olarak bir hukuk devleti olmaması demektir. Hatırlatmak ve altını çizmek isteriz ki bu çalışmanın ilk mucidi 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili olan FETÖ'dür. Zira Ankara Barosu'nun Diyanet'e getirdiği eleştirinin hemen ardından barolara karşı başlatılan bu ‘böl-parçala-yönet’ projesi, ülkemizde zaten fazlasıyla kırpılmış olan demokrasinin köküne dinamit istiflemektir. Bu karanlık projeye karşı harekete geçen, eylemliliğe girişen, aslında kendi konforları için değil yargının bağımsızlığı için yürüyen baroları selamlıyor, yüreğimizin kendileriyle olduğunun altını çiziyoruz. Hukukun üstünlüğüne, adaletin olmazsa olmaz olduğuna inanan bir demokratik kitle örgütü olan Eğitim-İş olarak hükümete sesleniyoruz, yoksullukla, eğitimsizlikle, baskıyla zor zamanlar yaşattığınız bu milletin elinden adaleti de alırsanız, yaratacağınız karanlık tablo ileride sizi de dehşete düşürecektir. Türkiye'ye bu kötülüğü yapmayın. Çünkü izinde olduğumuz Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün deyişiyle; ‘Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz’" şeklinde konuştu.
Esra ALTUNKES
‘Yüreğimiz barolarla bir’
Adaletin önemine dikkat çeken Iltar, “Sırf barolar ele geçirilemediği için ‘isteyen her ideolojik çevre kendi barosunu kurabilsin’ demek, hükümete yakın olan baroya kayıtlı bir avukatın mahkeme üzerine hukuk dışında tesir edebilmesi, muhalif baroların çeşitli ve alışılmış bahanelerle operasyonlara maruz kalması, yani adalet sisteminin topyekun çökmesi demektir. Adaletin olmadığı bir yerde hiçbir olumlu kavramdan bahsedilemeyeceğine göre, Türkiye'nin artık resmi olarak bir hukuk devleti olmaması demektir. Hatırlatmak ve altını çizmek isteriz ki bu çalışmanın ilk mucidi 15 Temmuz hain darbe girişiminin faili olan FETÖ'dür. Zira Ankara Barosu'nun Diyanet'e getirdiği eleştirinin hemen ardından barolara karşı başlatılan bu ‘böl-parçala-yönet’ projesi, ülkemizde zaten fazlasıyla kırpılmış olan demokrasinin köküne dinamit istiflemektir. Bu karanlık projeye karşı harekete geçen, eylemliliğe girişen, aslında kendi konforları için değil yargının bağımsızlığı için yürüyen baroları selamlıyor, yüreğimizin kendileriyle olduğunun altını çiziyoruz. Hukukun üstünlüğüne, adaletin olmazsa olmaz olduğuna inanan bir demokratik kitle örgütü olan Eğitim-İş olarak hükümete sesleniyoruz, yoksullukla, eğitimsizlikle, baskıyla zor zamanlar yaşattığınız bu milletin elinden adaleti de alırsanız, yaratacağınız karanlık tablo ileride sizi de dehşete düşürecektir. Türkiye'ye bu kötülüğü yapmayın. Çünkü izinde olduğumuz Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün deyişiyle; ‘Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz’" şeklinde konuştu.
Esra ALTUNKES