Dokuz günlük Kurban Bayramı tatilini nihayet geride bıraktık. O ne kalabalıktı öyle!
Antalya böyle kalabalığı daha önce hiç görmemişti.
Başta İstanbul ve Ankara Antalya’ya akmış… Ara sokaklar, kaldırımlar, caddeler adeta insan seli gibiydi bir an ‘İstanbul’da mıyım’ diye düşündüğüm zamanlar oldu.
Kente o kadar yoğun talep olunca beraberinde sıkıntıları da getirdi. Her yer çöp doldu. Caddelerin ve kaldırımların kenarları ve güzelim sahillerimiz tatilcilerin sağa sola attıkları çöplerle kirletildi..
Trafik resmen kilitlendi. Akşam saatleri korna seslerinden ve saatlerce süren trafik yoğunluğundan gürültü kirliliği had safhaya ulaştı. Yok, arkadaş biz böylesi kalabalığa alışık değiliz. Haaa İstanbul’u özleyenler bir nebze olsun rahatlamışlar ve özlem gidermişlerdir. Ben Antalyalıyım. Biz sevmeyiz bu kadar kalabalığı. Hele ki o sahilimizin kirlenmesi beni iyice çileden çıkardı…
TRAFİKTE UZUN KUYRUKLAR
Bizler trafikteki uzun kuyrukları televizyonlardan izlerdik, görmezdik. Bu Kurban Bayramı’nda bizzat şahit olduk. Sadece trafik yoğunluğu değil, caddelerimizin yetersizliği, bangır bangır müzik çalan araçlar, Asfaltı kazıtacak şekilde ses çıkaran motorlar. Saatin kaç olduğunun dahi umursanmadığı bir bayram.
Sanki sadece tatilcilere bayramdı. Antalya’da yaşayan yerli halk bayram tatili süresince güzel bir misafirperverlik gösterdi. Yüksek müzik sesinden camlarımın titrediğini gördüm. ‘Yuh’ yani dedim. Anlayamadığım şey emniyetin bu konuda herhangi bir çalışmasının olmaması.
SAHİLLERE ÇADIR KÖYLERİ KURULDU
Yasa gereği sahiller halka açık alanlardır. Vatandaşlar sahilin her noktasını kullanabilirler.. Benim çocukluğumda Lara ve Konyaaltı sahilinde’ OBA‘lar kurulurdu. Tüm devlet kurumlarının yerleri olur sıcak yaz ayları buralarda geçirilirdi.. Ama o yıllarda biz bizeydik bu kentte..
Yıl 2023 oldu. Bu kez tatilini bedavaya getirmek isteyen vatandaş, atlamış arabasına, doldurmuş erzakını ve yatağını Antalya’ya tatile gelmiş. Yerleşmiş sahile, çoluk çocuk, bol bol denize girmişler.. Keşke belediye sahillerde ayrıca çadır bölümleri oluştursa da isteyen isteği yere yerleşip görüntü kirliliği oluşturmasa. Yeterli çöp kutuları olmasına rağmen her yer çöp dolmuş. Temiz çevre ve temiz deniz için katı kuralların olması gerekiyor.
SAHİLLERDE DİKİZCİ MÜLTECİLER
Son yıllarda beş on kişi olarak sahillere gelen mülteciler, gerçekten rahatsızlık veriyor. Çoğu insan ailesiyle geliyor sahile. Pusuya yatmış sapık zihniyetler, etraflarındaki kadınları ve kızları gözleriyle adeta taciz ediyor.. Sadece bu da değil, o kadar şaşırmışlar ki hangi ülkede olduklarını düşünmeden kendi bayraklarını çıkarıp denize giriyorlar. Hani bir laf var ya, ‘Misafir misafiri sevmez, ev sahibini hiç birini sevmezmiş’..
Denize giriyorsun anladık, o bayrağı neden açma gereği duyuyorsun onu anlayamadık. Madem bayrak aşkıyla yanıyorsun, ülkende düşman bildiğin kim varsa onlarla mücadele et, buraya gelip hem insanları rahatsız edip hem de vatan millet edebiyatı yaparsan bunun altında başka şeyler var demektir.
Burası Türkiye Cumhuriyeti ve sadece Türk Bayrağı dalgalanır.