Finike ilçesi Gökçeyaka Mahallesi Kızılcık Yaylası Adala mevkisinde bir dağ evinde yaşayan Ali Ulvi Büyüknohutçu (61) ve eşi Aysin Büyüknohutçu (61), 9 Mayıs 2017 tarihinde evlerinde uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Çift, öldürülmelerinin ikinci yıl dönümünde kızları ve aile yakınları tarafından Andızlı Mezarlığı'ndaki kabirleri başında anıldı. Kabir ziyaretinde çiftin kızlarından Emine Büyüknohutçu, tehdit aldıklarını iddia ederek, cinayetin aydınlatılması için bugünden itibaren yeni bir süreç başlattıklarını açıkladı. ‘Kandırıldık, korkutulduk’
Twitter, Facebook ve Instagram'da 'Aliaysin Buyuknohutcu' ismiyle sosyal medya hesapları oluşturduklarını belirten Emine Büyüknohutçu, "İki senedir yaşadığımız bütün süreci, bize yaşatılan bütün kötü, trajik ve korku dolu süreçleri anlatacağımız, paylaşacağımız, henüz isim veremesek bile önemli noktalara değineceğimiz bir sosyal medya hesabı oluşturduk. Şu an bizim için bu çok önemli ve en sağlıklı bilgiyi kamuoyu bizden bu hesaplardan alacak. İstediğimiz tek şey bu hesapların yayılması, takibi ve yeniden bir kamuoyu oluşturulması. Çünkü bu davanın üstü kapatılmak isteniyor, iki sene boyunca biz de kandırıldık ve birçok yalana inandırıldık, korkutulduk, tehditler aldık, dünya kadar şey yaşadık ve hiçbirini açıklayamadık. Çünkü her açıklamak istediğimizde yeni sıkıntılar yaşatıldı bize. Dolayısıyla artık korkularımız yok ve sosyal medya hesaplarından yaşadığımız süreci, davanın gelişimini aktaracağız" diye konuştu. Evin önünde plakasız araçlar
Tehditlerle ilgili gerekli suç duyurularını yapacaklarını da açıklayan Büyüknohutçu, şunları söyledi: "Dünya kadar tehdit alıyoruz. Hatta, 'kardeşlerini paçavra gibi önüne sereriz' diye tehdit telefonları geliyor. Dava her gündeme geldiğinde evimizin önüne plakasız araçlar yanaşıyor ve birtakım insanlar fotoğraflarımızı çekiyor. Bunlar en basitleri. Tabii ki belgelediğimiz tehditleri savcılık aracılığıyla suç duyurusunda bulunacağız ve açıklayacağız. Artık zamanı geldi." Cinayetin henüz aydınlatılamamış olması nedeniyle üç kız kardeş olarak hala acılarını tam anlamıyla yaşayamadıklarını dile getiren Emine Büyüknohutçu, “Çünkü henüz bir gerçekliğe ulaşabilmiş değiliz. İki senedir inandığımız yalanlar, masallar var. İnanmak zorunda bırakıldığımız şeyler var. Bu yüzden henüz acımızı da yaşamadık. Bu davanın çözümüyle inşallah acımızı da en derin bir şekilde yaşayacağız" dedi. ‘Tehdit edildik, konuşturulmadık'
Mahkeme süreçlerinin de çok sağlıklı geçmediğini belirten Büyüknohutçu, “Kamuoyuna mal olan birçok olay mahkeme süreçlerinde çok farklı aksettirildi. Çok farklı kayıtlara geçildi. 11 avukatın itirazına rağmen farklı yargılar geliştirildi. Biz konuşturulmadık mahkemede, herhangi bir görüşümüze de başvurulmadı. Üç kız kardeş olarak hiç ifade vermedik. İfadesi alınmasını istediğimiz insanların da ifadesinin alınmadığını biliyoruz. Bize susmamız söylendi, tehdit edildik, konuşturulmadık" dedi.
DHA
Twitter, Facebook ve Instagram'da 'Aliaysin Buyuknohutcu' ismiyle sosyal medya hesapları oluşturduklarını belirten Emine Büyüknohutçu, "İki senedir yaşadığımız bütün süreci, bize yaşatılan bütün kötü, trajik ve korku dolu süreçleri anlatacağımız, paylaşacağımız, henüz isim veremesek bile önemli noktalara değineceğimiz bir sosyal medya hesabı oluşturduk. Şu an bizim için bu çok önemli ve en sağlıklı bilgiyi kamuoyu bizden bu hesaplardan alacak. İstediğimiz tek şey bu hesapların yayılması, takibi ve yeniden bir kamuoyu oluşturulması. Çünkü bu davanın üstü kapatılmak isteniyor, iki sene boyunca biz de kandırıldık ve birçok yalana inandırıldık, korkutulduk, tehditler aldık, dünya kadar şey yaşadık ve hiçbirini açıklayamadık. Çünkü her açıklamak istediğimizde yeni sıkıntılar yaşatıldı bize. Dolayısıyla artık korkularımız yok ve sosyal medya hesaplarından yaşadığımız süreci, davanın gelişimini aktaracağız" diye konuştu.
Tehditlerle ilgili gerekli suç duyurularını yapacaklarını da açıklayan Büyüknohutçu, şunları söyledi: "Dünya kadar tehdit alıyoruz. Hatta, 'kardeşlerini paçavra gibi önüne sereriz' diye tehdit telefonları geliyor. Dava her gündeme geldiğinde evimizin önüne plakasız araçlar yanaşıyor ve birtakım insanlar fotoğraflarımızı çekiyor. Bunlar en basitleri. Tabii ki belgelediğimiz tehditleri savcılık aracılığıyla suç duyurusunda bulunacağız ve açıklayacağız. Artık zamanı geldi." Cinayetin henüz aydınlatılamamış olması nedeniyle üç kız kardeş olarak hala acılarını tam anlamıyla yaşayamadıklarını dile getiren Emine Büyüknohutçu, “Çünkü henüz bir gerçekliğe ulaşabilmiş değiliz. İki senedir inandığımız yalanlar, masallar var. İnanmak zorunda bırakıldığımız şeyler var. Bu yüzden henüz acımızı da yaşamadık. Bu davanın çözümüyle inşallah acımızı da en derin bir şekilde yaşayacağız" dedi. ‘Tehdit edildik, konuşturulmadık'
Mahkeme süreçlerinin de çok sağlıklı geçmediğini belirten Büyüknohutçu, “Kamuoyuna mal olan birçok olay mahkeme süreçlerinde çok farklı aksettirildi. Çok farklı kayıtlara geçildi. 11 avukatın itirazına rağmen farklı yargılar geliştirildi. Biz konuşturulmadık mahkemede, herhangi bir görüşümüze de başvurulmadı. Üç kız kardeş olarak hiç ifade vermedik. İfadesi alınmasını istediğimiz insanların da ifadesinin alınmadığını biliyoruz. Bize susmamız söylendi, tehdit edildik, konuşturulmadık" dedi.
DHA