Bence İlhami Kaplan’ın sorusu amacına ulaştı..

Dün Konyaaltı Sanayici İşadamları Derneği'nin (KONYSİAD) toplantısına katıldık..

Toplantının konuşmacı konuğu, Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk’tü..

Toplantıda, “Antalya’nın en önemli değeri” diye anılan Antalyaspor’un “hazin” durumu konuşuldu ve tartışıldı..

Biliyorsunuz, Antalyaspor ligdeki 4 maçtan sadece 1 puan çıkarabilmişti..

Ve..

Öztürk, herkesi şaşırtan şu sözleriyle toplantıya damga vurdu:

“Sadece dünya yıldızı Samuel Eto’o değil, Lionel Messi de olsa hiçbir oyuncu Antalyaspor'un menfaatlerinin üzerinde değildir, herkes haddini bilecek" dedi..

ANTALYASPOR’DA ÜÇ “KRİZ”

Peki, ne oldu da Ali Şafak Öztürk böyle bir “çıkış yapma” gereği duydu?

Önce KONYSİAD’ın Başkanı ve Antalyaspor’un Asbaşkanı/Basın Sözcüsü Bora Terzioğlu konuştu..

“Şiirsel” bir konuşmayla ortamı yumuşattı ve Antalyaspor’a karşı biraz “hoşgörü” istedi..

Ardından Öztürk çıktı kürsüye ve “elinden geldiği kadar nazik olmaya çalışarak” Antalyaspor’da 2.5 ay içinde yapılanları, gidilen yolu anlattı..

Öztürk, sağlıklı transferler yapmak için Porto'nun oyuncu izleme direktörü ve ekibiyle anlaştıklarını söyledi..

Başkan olarak göreve geldikten sonra 3 kriz yaşadıklarını belirtti..

Özellikle “mali kriz”i aşmak için çok uğraştıklarına değindi..

İkinci krizi, “Eto'o krizi” olarak nitelendiren Öztürk, dünya yıldızının transfer sürecinde “gidecek mi kalacak mı” şeklinde söylemlerin kendilerini yıprattığını dile getirdi..

Şu anda da sportif kriz yaşadıklarını, takımın 4 maçta sadece 1 beraberlik alabildiğini vurguladı..

KAPLAN’IN “ETO’O” SORUSU

Konuşma bitti, “sorulara” geçildi..

Ve..

FİFA kokartlı eski hakemlerimizden, ATB ve KONYSİAD’ın eski başkanlarından İlhami Kaplan’ın sorusu ile Genç Başkan Öztürk biraz gerildi..

Soru şuydu:

“Son maçta, ikinci yarının ortalarında, yani maçın kaderinin değişebileceği anlarda Eto’o kenara geldi ve teknik direktör JoseMorais ile yarım dakika kadar konuştu..

Oyuna döndükten bir-iki dakika sonra da takım 1-0 mağlup durumda iken sahada kalması gereken Eto’o oyundan çıktı..

Merak ediyorum, gözbebeğimiz Antalyaspor’un lideri kim?”

Bu soruya cevap verilmesi zordu..

Çünkü..

4 maçta 3 yenilgi 1 beraberlik almışsın..

Takımın gol silahı Eto’o sahada neredeyse hiç yok..

Teknik direktör takımı sahada yönetemiyor..

Bununla da kalmıyor, Eto’o “oyundan çıkmak” için hocayla tartışıyor ve hoca “mecburen” bu isteği yerine getiriyor..

Ali Şafak Öztürk ne desin buna?

“HERKES HADDİNİ BİLECEK”

Öztürkbu soru üzerine, uzun bir süre konuşulacak ve futbol camiasında çok tartışılacak şu sözleri söyledi:

“Takım şu anda bir kişilik savaşı veriyor..

Takımın bir hiyerarşisi vardır..

Futbolcusu, üstünde hocası, üstünde yönetimi, üstünde de başkanı vardır, bu değişmez..

Futbolcunun hoca olduğu takımların başarılı olduğunu hiç görmedim..

Burada zaten takımın bir hocası varken, bazı şeylerin dengeli olması çok önemli..

Bu şey yönetimimizin bakış açısına doğru gelmedi..

Hocanın otorite kurması çok önemlidir..

Sıkıntıların bu seviyeye geldiğini görebiliyorum..

Takımdaki kötü gidişin ardından bu hafta bütün antrenmanları izledim, Eto’o dahil bazı futbolcuların performansı çok düşük..

Hiçbir oyuncu Antalyaspor'un menfaatlerinin üzerinde değildir..

Messi bile gelse değildir..

Bir oyuncu kulübün üstüne değer olarak çıkıyor ya da kendini üstte görüyorsa bu kesinlikle sağlıksız bir yapıdır..

Bu yapıdan kesinlikle başarı gelmez..

Herkes haddini bilecek, pozisyonunu bilecek, konumunu bilecek..”

SORU AMACINA ULAŞMIŞTIR

Bence, İlhami Kaplan’ın sorusu amacına ulaştı..

Takım içinde “dikkat edilmesi gereken en önemli sorun” ortaya çıkarıldı..

Belki de 4 maçta alınan 3 yenilgi-1 beraberlikle kaybedilen 11 puanın nedeni “teşhis” edildi..

Bundan sonrası kolay artık..

Bir hastalığın tedavisinde en önemli şey, “teşhis”tir..

“Gereken tedavi” uygulanır ve hastalık bir şekilde tedavi edilebilir hale gelir..

Bildiğim kadarıyla, Ali Şafak Öztürk ve arkadaşları, bu “tedaviyi” yapacak güce ve inanca sahip..

Antalyalılara düşen ise; “biraz sabırlı ve hoşgörülü” olmak, verdikleri desteği de her koşulda devam ettirmektir..

Böylece, “başarı” gelecektir..

KOYSİAD’ın dünkü toplantısı, Antalyaspor açısından son derece yararlı oldu..

Umarım dernek, başka konulardaki hastalıkların teşhisinde de öncü olmaya devam eder..