Benim babam

Çok özlüyorum seni babam. 1 yıl oldu seni kaybedeli.

Sensizlik çok zor...

Sesini duyamamak, seni görememek, kokunu duyamamak, özlemini fotoğraflarla gidermek, hep eski günleri hatırlayıp seni yaşamak çok zor çok.

Meğer ne çok yanarmış canı insanın baktığı yerde göremeyince görmek istediğini.

Meğer ne çok şeymişsin sen benim için güzel babam. Sığınağımmışsın, hayatın fırtınalarından, canımı acıtan gerçeklerden uzaklaşmak istediğimde sessiz ve güvenilir limanımmışsın. Hangi yaşta olursam olayım her elimi uzattığımda tutanımmışsın babam. Bayramların, doğum günlerimizin anlamıymışsın sen.

Bugün 17 Mayıs. Bana veda etmeden gidişinin, bizleri öpmeden kapıdan çıkışının 1. yılı.

Çok şeyi kaybettim ben seninle.

Dostumu, arkadaşımı, sırdaşımı, öğretmenimi.

Çok şeyi de öğrendik gidişinle.

Ağlayamadım babam sen gittiğinden beri çünkü güçlü olmayı öğrettin sen bize.

Gözlerden yaş akmaz, kalp ağlar dedim sessizce.

Bugün bana beş dakika izin ver baba, hiç kimsenin olmadığı, hiç kimsenin beni duymadığı bir yerde avazım çıktığı kadar ağlayayım.

Dün gibiydi ani rahatsızlığı ile hastane aciline gittiğimiz ve sonrasında günlerce süren muayene süreçleri…

Amansız bir hastalıktı. Onkoloji Polikliniklerinde sabah ezanını dinleyip günün ilk ışıklarını yakalamak hüzünlü ayrı bir duyguydu. Tedavi sürecini hem o hem de ailesi olarak bizler de çok yakından takip ettik.

İçinde çok küçük bir ümit de olsa sonucun da ne olacağını biliyordu. Gerek hastaneler gerekse de evimizde çok sohbetlerimiz oldu, öğütlerini dinledik. Çocukluk ve gençliğinde yaşanmışlıklarını, anılarını anlatarak neyi yapıp neyi yapmayacağımız yönünde telkinlerde bulundu. Onu mutlu etmek için her şeyi yaptık.

Hastane odasında kaldığımız bir gün aramızda geçen konuşmayı ilk kez sizlerle paylaşıyorum. Benim de dikkatimi çekmişti. ‘Oğlum bu insanların hiç mi akrabası, arkadaşı, dostu yok. Fazla ziyaretçileri olmuyor, bana da öyle’ söyleriyle boğazım düğümlendi, yorumda bulunamadım konuyu değiştirerek kısa süreliğine yanından ayrıldım. 5 dakika sonra yanına geldiğimde verilen ilaçlarla babam yatağında uyuyordu. Ziyaretçi gelmemesinin nedeni ne olabilirdi uykusundan uyandığında bana sorduğu yine bu oldu. Birkaç kelimeyle özetleyebildim, ‘Herkes işinde çalışıyordur. Gelirler baba bilmiyorum.’

Ailenizden birisi, çok yakın bir akrabanız, arkadaşınız, dostunuz amansız bir hastalıkla mı mücadele ediyor ziyaret edin. Onlara moral verin.

Babamın gerek tedavi sürecinde gerekse de aramızdan ayrıldıktan sonra geçen sürede destek olan herkese teşekkür ederim. Bugün sizlere ne siyaseti, ne de kamu ve özel sektörün yatırımlarını, turizmi, ekonomiyi, sporu başkaca bir konuyu kaleme almadım. Ölümünün 1’inci yılında kocaman yürekli benim babamı yazdım. Sevgiyle kalınız.