Bıçak kemiğe dayandı!.

Abone Ol

Global Holding’e bağlı, Ortadoğu Liman işletmesi (Port Akdeniz) 2011 yılının ilk aylarından itibaren kendi rıhtımlarında, “Büyük tonajlı gemiler yanaşamıyor” gerekçesiyle, dip tarama ve derinleştirme çalışmaları için 650 bin TL karşılığında Vardakosta firmasıyla anlaştı.
Ve 2011’in ortalarına gelindiğinde, işi tamamladığı gerekçesiyle söz konusu firma hak edişini aldı. Ne var ki, Liman Başkanlığı’nın beyanına göre, 06.07.2011 tarihinde MSC ADA, 25.10.2011 tarihinde ise, LILIAN isimli gemiler karaya oturunca, dip tarama çalışmalarının tam olarak yapılmadığı anlaşıldı.
Bu nedenle Vardakosta firması, dip tarama çalışmalarını 2012 yılının üçüncü ayına kadar devam ettirdi.
Vardakosta firmasının söz konusu çalışmalarında dipten çıkartılan deniz kumları, kamyonlarla taşındı ama nereye?
Olay bununla da kalmadı.
Limanda rıhtımları bulunan ASÇİMPORT ve Serbest Bölge Müdürlüğü de, ANT-Toros isimli firma ile anlaşıp, 20.09.2011 tarihinde dip tarama çalışmaları yaptı. Bir ay boyunca söz konusu rıhtımlardan çıkartılan deniz kumları, tırlarla bir yere veya yerlere taşındı ancak, akıbeti belli değil.
Yine ANT-Toros firması, dip çalışmalarının tamamlanamadığı gerekçesiyle Liman Başkanlığı’na müracaat edip, 26.10.2011 tarihinden itibaren aynı rıhtımlarda çalışma yapıp, kum çıkartma işlemlerini sürdürdü.
Akdeniz Manşet, olayın üzerine gitmeye başlamasıyla birlikte, İl Özel İdaresi’nin devreye girmesiyle, limandaki kum çıkartma çalışmaları bıçak gibi kesildi.
Günlerce bıkıp, usanmadan kamyonlar ve tırlar dolusu deniz kumlarının akıbetini sorduk. Sararken de asla bıkıp, usanmadık.
Ne yazık ki cevap vermesi gerekenler sustu, o kumların akıbeti faili meçhul kaldı.
En küçük bir konuyu sırf gündemde kalabilmek adına TBMM’ne taşıyan Antalya Milletvekilleri başta olmak üzere, Valilik, Emniyet ve savcılık kum olayı ile ilgili hiçbir somut adım atmadı.
Ve, Başbakan Recep Tayip Erdoğan bugün Antalya’da.
Sayın Başbakan..
Bu ülke 1999 depreminde, Yolava’da yaşanan Veli Göçer olayını unutmadı.
Tam aksine zihinlere kazındı.
Antalya Limanı’ndan binlerce kamyon deniz kumu buhar olup uçtu Sayın Başbakan.
O kumlar kimilerine gelir getirdi, kimileri de kumları bir yerlerde kullanarak, günü geçiştirdi.
Ama nerede kullanıldı?
Asıl olan da bu.
Eğer ki, bazı Sivil Toplum Kuruluşu yetkililerin de dediği gibi, her hangi bir hazır beton santralinde kullanıldıysa, Antalya’da baş gösterebilecek en küçük ölçekli bir deprem olayı halinde, neler olabileceği çok iyi tahmin ediliyor.
Eğer ki akıbetinin belli olmaması nedeniyle hazır betonda kullanıldığı farz edilmesi halinde;
Küçük bir hesap yapmak gerekirse.
Antalya Büyük Liman’da, 1.5 yıla varan süreçte, Port Akdeniz 10, ASÇİMPORT ve ASBAŞ 1’er olmak üzere toplam 12 rıhtımdan çıkartılan kumlar ile ilgili 2 bin kamyondan bahsediliyor.
2 bin kamyon kum demek, 50 bin metreküp hazır beton demektir.
50 bin metreküp hazır beton demek de, 7 katlı 25 adet apartman daireleriyle eş değerde.
Sayın Başbakan.,
Antalya’daki yetkililere çağrı yapmaktan inanın bıkmadık ancak, ne yazık ki galesizlik bize, “Sayın Başbakan” demek zorunda bıraktı.
Zira bıçak kemiğe hakikaten dayandı.
“7 katlı 25 adet apartman dairesinde yaşayacak insan sayısı bin kişi dolayındadır” desem abartmış mı olurum?
Sanırım ne demek istediğimi çok iyi anladınız.
Sizlerin Antalya hassaslığını çok iyi bilen birisi olarak, Antalya Limanı’ndan çıkartılıp, nerede kullanıldığı belli olmayan deniz kumları ne olur Antalya’da yaşayanların mezarı olmasın.
Tek isteğimiz bu.
Çünkü başka ne Türkiye var, ne de Antalya.