Bir bardak suda fırtına kopartanlar!..

Abone Ol

Oysa ki benim Antalya Merkez’de Sarısu nasıl vazgeçilmezlerimdense, bir iki günlük kafa dinlemek amacıyla şehir havasından uzaklaşmak amacıyla kaçtığım yer Çıralı’dır.
Siz hiç sabah erken saatte Çıralı’nın denizine girdiniz mi?
Sahilinde boylu boyunca yatıp, güneşlendiniz mi?
Olağanüstü temiz ve pırıl pırıl bir deniz, sessiz ve ıssız kumsal.
Tüm bu özelliklerin tek nedeni Çıralı’nın bakir kalmış olması..
Ve Çıralı için son zamanlarda bir kıyamet tellallığı yapılmaya başlandı. “Çıralı elden gidiyor” naraları atılıp, kadın, çoluk-çocuk yerlere sere serpe yatırılıp, objektiflere göstermelik pozlar verdirilip, dikkat çekilmeye çalışıldı.
Peki neden?
Nedeni şu;
Her şey Antalya Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde bulunan ve bugün 1. amatör kümede mücadele eden Orman Spor Kulübü’nün maddi sıkıntıda olması öne sürülerek, Beydağları Sahil Milli Parkı sınırları içinde bulunan, 1. Derece Doğal Sit Alanı statüsündeki Çıralı sahilini kiralaması isteğiyle başladı. İlk izin Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 11 Temmuz 2011 tarihli kararıyla çıktı. Ardından Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü de günübirlik tesis için Çıralı’nın 10 yıl kiralanmasına ‘olur’ dedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Antalya Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Komisyonu da 19 Aralık 2011 de orman içine tesis kurulmasına izin verdi.
Antalya Orman İşletme Müdürü Mitat Uyan’ın onayıyla imza altına alınan sözleşmeyle, Çıralı’daki 18 bin 297 metrekarelik ormanlık alan, 28 Temmuz 2011’de yıllık 5 bin liraya Antalya Orman Spor’a kiralandı. Ardından imzalanan ‘Sponsorluk Sözleşmesi’yle Çıralı, Hüseyin Gedik’e yıllık 55 bin TL karşılığında 10 yıllığına kiraya verildi.
Peki sponsor firma sözü edilen yere ne yapacaktı?
Bahsi geçen bölgenin temizlenmesi, pislikten ve mezbelelikten kurtulması, insanların yaşaması gerektiği gibi yaşaması, bölgede bulunan otel ve pansiyonlara gelen yerli ve yabancı turistlerin sahilden ve denizden insani bir şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla, bölgenin ihtiyacı olan, Tuvalet, duş, soyunma kabinleri, insanların yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını karşılayacak bir büfe.
Ve ilaveten; Hiçbir şekilde betonarme kullanmayıp, tamamı ahşaptan olmak üzere.
Peki ya, “Çıralı elden gidiyor” diye çığırtkanlık yapanlar kim?
Orman arazisinin üzerine konan ve konmak isteyenler. Orman’ı korumakla görevli ormancıları döverek Çıralı’dan çıkartmaya kalkanlar.
Çıralı’ya gidenler bilir de, gitmeyenler için bilgi bahabında özellikle vurgulanması gereken bir şey var ise o da, “Bakımsız, atıl ve bir o kadar da dağınık bir sahil köyü. Balıkçı lokantaları sahili işgal etmiş, cebinizde yeteri derecede para yoksa oturup, yemek keyfi yapabileceğiniz bir yer değil. Zira nihayetinde köy ama lokantalardaki fiyatlar uçuk. Ne var ki denizi ve sessizliği insanı cezp ediyor.
Bundan ne anlam çıkartılıyor?
Çıralı’nın girişinden girip, en uç noktasına kadar gittiğinizde, dağın dibine halk için sosyal bir proje kapsamında-ki buna Turizm Bakanlığı da, Orman Bakanlığı da ve Koruma Kurulu da uygun görüp, izin vermiş.
Halkın rahatlıkla yararlanıp, ahşaptan günü birlik tesis olarak ortaya çıkartılacak olan bir proje nasıl Çıralı’yı elden götürüyor ise.,
Ben anlayabilmiş değilim.
Zira bir daha Çıralı’ya gittiğimde, arabamı park edebileceğim bir otopark, denize girip çıktıktan sonra bedenimi tuzlu sudan arındıracak duş, üzerinde uzanabileceğim şezlong ve “Acaba çok mu kazık yerim” diye düşüne düşüne karnımı doyurabileceğim bir yer aramak istemiyorum da ondan.
Unutulmamalıdır ki, çağdaşlık insanlar içindir.
Sen hem, “Çıralı elden gidiyor” diyeceksin, hem de elden gittiğini iddia ettiğin yerdeki orman arazilerinin işgalcisi, talancısı olacaksın. Hem de o işgal ettiğin orman arazilerinin üzerine yasak olduğu halde betonarmeler döküp, otel ve pansiyonlar yapıp, cebini dolduracaksın.
Çıralı’da artık bir şeyler yapma zamanı gelmiştir.
Bu demek değildir ki, Çıralı sahili de, Kundu bölgesi gibi yıldızı yüksek otellerle doldurulsun.
“Bir şeyler yapılma zamanı gelmiştir” vurgulamasının adı, “Çıralı’yı mezbelelikten kurtarmaktır.”