Bir beğenilme hikayesi


İlgisizlik, problemler, mücadele zamanla yormuş ve ihtiyaçlarının değişmesine sebep olmuştu. Ona kendini kadın gibi hissettirecek insanlara kalpten inanmaya başladı. Fakat bu inançları belli bir döneme kadar ona iyi gelmişti. Sonrası yine hüsran.
Zaman herkese olduğu gibi ona da acımasız davranıyor, bir bir o çok sevdiği özelliklerini kaybediyordu . Güzelliğini, pratikliğini, zekasını eskisi gibi bulmuyordu.  Dönemsel değişen “güzel kadın” anlayışına o kadar kapılmıştı ki, zayıf olan özgüveni daha da zedeleniyordu.  Aynaya bakmak istemiyor, insanlardan uzaklaşıyor, ona iltifat edenlerin kötü niyetli olduğuna inanacak kadar olumsuz düşüncelere giriyordu. Çareler aramaya başladı kendini daha iyi hissetmek için. Eskisi gibi güzel ve genç olmak için bir çözüme ihtiyacı vardı. O da bu çözümü birçok özgüveni olmayan kadın gibi kendinde değişiklik yaparak buldu.
Estetik oldu, kıyafetlerini yeniledi, saçlarını yeniledi. İlk başta iyi gibiydi. Birkaç günlük kendini beğenme ve mutlu olma hali yansıdı enerjisine. Sonra daha iyisi olmak istedi ve tekrar benzer süreçlere girdi. Tekrar ve tekrar.  Yetmiyordu. Yapılan ona yetmiyor bir türlü istediği gibi olmuyordu.
Çünkü anlamadığı şey,  kendinden o kadar memnun değil ki ne yapsa işe yaramayacak olmasaydı.  Konu güzel olması değildi. Konu, onun sevgi anlayışı ile kimsenin onu sevmemiş olmasıydı.  Sevildi belki birçok insan tarafından ancak inanmıyordu. Görmüyordu. Onun istediği gibi sevilmediği sürece kendini sevilmeye layık olmayan, beğenilmeyen bir kadın olarak görmeye devam edecekti.  Kendini herkesle bir tutuyor, onun verdiği mücadeleyi, çabayı herkesten aynı şekilde bekliyordu. Beklediği şekilde yapılmıyorsa yine mağdurdu. 
Konu aslında özünde saklaydı. Ama özünü çoktan yok saymıştı.