Bir garip yemek!..

Abone Ol

Çarşamba akşam saatlerinde CHP il örgütü tarafından telefon ile aranıp, bir davet aldım.
CHP İzmir Milletvekili ve gazeteci meslektaşımız Mustafa Balbay’ın Antalya’da bulunmasından dolayı, onuruna 7 Mehmet’te verilecek yemek davetiydi o davet.
Gerek meslektaşım olması, gerekse 5 yıl gibi uzunca bir süre sürekli gündemden hiç düşmeyen Balbay ile aynı masaya yemek yiyor olmanın onuruna erişmeyi zevkle istedim.
Ve gittim.
Belki bana inanmayan olur ama, bu tür yemeklere nedense çeyrek asrı aşkın gazetecilik mesleğinin içerisinde olmama karşın, benim gibi gazeteci kimliğiyle oraya gelenlerin çoğunun yüzlerini ilk kez görüyordum.
Tanıdığım meslektaşlarımın bazılarına, tanımadıklarımı sorduğumda, “Bende ilk kez kendisini görüyorum” cevaplarını çoğu kez almışımdır.
Önceki gün de bir çok kişi ile ilgili aynı cevapları yine aldım.
Kimdir?
Kimlerdir?
Hangi gazete biriminde çalışır?
Gazetecilik mesleği ile hakikaten ilgilenirler mi, ilgilenmezler mi?
Yemek organizasyonunu nereden duyarlar?
Nasıl istihbarat çalışması yaparlar akıl sır erdire bilmiş değilim.
Ama oradaki konumları gazeteci!..
Bu kadar mı basit bizim mesleğin ismini telaffuz etmek?.
Bir dergi ismini söyleyen muhteremler, aynı kurum adına 4 kişi birden gelmişler.
Eşini dahi getiren var..
Neyse.
Masadaki yerimizi aldık, ev sahiplerini beklemeye başladık.
Önce Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın gelip, elini havaya kaldırıp herkese hoş geldin söylemiyle yanımdan geçerken, beni görür görmez elini uzattı.
Tokalaştık..
Tokalaşmalar benle başladı, masanın dip ucuyla bitti.
Derken titri hala devam ediyor mu bilemiyorum, eski il başkanı Devrim Kök gelip o da herkese tek tek, “Hoş geldin” dedi.
Çok geçmeden CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay göründü.
Onun da elini sıktıktan sonra, yemek servisi başladı..
Çatalımızı önümüzdeki mezeye tam uzattık, Devrim Kök ayağa kalkıp, günün mana ve önemini belirten kısa konuşmasını yaparak, Akaydın’ı takdim etti.
Kök’ün söylediğine göre yemeği Büyükşehir Belediyesi vermiş.
Mustafa Akaydın konuşmasına başlar başlamaz, her zamanki gibi dert yanmalardan dem vurdu.
Seçim çalışmalarında rotanın birileri tarafından değiştirilmeye çalışıldığından bahsetti..
Söz Mustafa Balbay’a verildi, birlikte yemek yiyor olmanın mutluluğunu söyledi.
Sade bir yemek şekli gibiydi ancak, kısa konuşmalar biter bitmez, bu sefer sahneye birebir dedikodu gazeteciliğini seven muhteremler sahne aldı.
Yemek saat 20.00 gibi başladı, konuşmalar dahil saatler 21.05’i gösterdiğinde gecenin onur konuğu Mustafa Balbay ayağa kalkarak, gitmesi gerektiğini söyleyip, beraberine Mustafa Akaydın ve Devrim Kök’ü de alarak oradan ayrılmaz mı?
Daha ara sıcaklar dahi gelmemiş.,
Mustafa Akaydın ikinci kadehini bile koydurmamıştı..
Şaşırdık..
Kaldık; sen ben bizim oğlan..
Eeee.
Yer 7 Mehmet olunca çıkar keyfini çıkartabildiğin kadar!..
Kendime az porsiyon işkembe çorbası istedim, ana yemeği beklemeden Şifa Çiçek ile birlikte çıktık oradan, bindik arabamıza evimize dönüp, ana yemeği de evde yedik..
Sanki bizim evde yemek yok da, 7 Mehmet’e davet ediyorlar..
Ettikleri gibi kalsalar sözümüz olamaz da, davet edenler bizi, “Sayemizde 7 Mehmet’te yemek yiyorsunuz” dercesine tam ortasında gitmeleri de neyin nesi oluyor?.
Bu nasıl bir misafirperverliktir Allah aşkına?..