Bir hayalin gerçekleşmesi

Abone Ol

Antalyaspor mutlu sona ulaştı, artık layık olduğu yerde. Yani Süper Lig’de. Günlerdir başarıyı kutluyoruz. Kimisi sevincini sokağa çıkarak paylaştı, kimisi evine işyerine bayrak asarak takıma olan bağlılığını gösterdi. Kimi ise duygularını yazıya döktü. İşte bunlardan biri de Hatice Merve Korkmaz. Duygularını bizimle de paylaşan genç bayan taraftarın yazısı bazı çevrelere ciddi mesajlar gönderiyor. Mesajın yerine ulaşması için ben de bu yazıyı bugün sizinle paylaşmak istedim. Umarım birileri bu mesajı dikkate alır ve bu kentin en büyük değeri olan Antalyaspor’a sahip çıkar.

İşte o yazı:

Babam sayesinde tanıdım ben Antalyaspor'u.

Babamın sayesinde de sevdim. Sevmek ne kelime aşık oldum.

Ben böylesine karşılıksız sevmeyi babamdan öğrendim.

Her yenildiğimizde onunla beraber susmayı öğrendim, her yendiğimiz de sevinçten bestelerle eve dönmeyi...

"Şampiyon olmayan bir takımı nasıl bu kadar sevebilirsin" dediler sustum. Birde babamı görseniz herhalde kafayı yersiniz diye düşündüm."Şampiyon takımı herkes tutar" derdi babam. "Önemli olan 'doğduğun', 'doyduğun' şehrin takımı desteklemek, "Şampiyon" olamasa da onunla sevinip, onunla üzülmektir. Kendi memleketinin takımı dururken şampiyon olmuyor diye, kupaları yok diye İstanbul takımları tutamazsın. Kendi şehrinin takımını yok sayamazsın" dedi.

Hep hayaller kurduk, iki sene öncesinde Süper Lig'in en üst sıralarında gezinirken, paraşütsüz PTT 1. Lig'e düştük geçen sene. Cehenneme düşsen de peşindeyiz dedik ve gidip babalı kızlı kombinelerimizi aldık! Öyle ya sokakta oynasa kaldırımda destekleriz! Vazgeçersek cehennemde kavrulalım dedik...

Her maçta stres olduk. Çoğu zaman eve sevinçle döndük, çoğu zaman sinirden kıpkırmızı sus pus döndük evimize. Her galibiyeti kokoreçle kutladık, her yenilgi de doğruca eve gelip, sinirden kafayı vurup yattık. Bu sene de zaman su gibi geçti ve Play Off'a kaldık. Adana Demirspor'a 3 atıp Adana'ya yolladık. Sevinçten şehir turu yaptık atkıları açtık, ‘şampiyonluk geliyor’ dedik. Rövanşta babalı kızlı hop oturup hop kalktık, 2-0 yenildik. Ama avantaj bizdeydi ve şampiyonluk için son 90 dakika kalmıştı.

İstanbul deplasmanına gidebilmek için seferberlik ilan edildi. İşi olanlar izin aldı, izin alamayanlar rapor patlattı. Babamda izin alanların arasındaydı. Şampiyonluk maçı olacak da o kalacak mı? Zaten gitmediği memleket kalmamış Antalyaspor uğruna...

Hasta olduğum için gidemediğim bu deplasman aslında ilk deplasmanım olacaktı. Ve Şampiyon olup dönecektik. Ama nasip değilmiş, artık başka deplasmanlara, şampiyonluklara diyelim...

 

Şampiyon olup kupayı getirmeye gidiyoruz

Babam deplasman giderken, "Her sene kupa kaldıranların takımlarını tutmak varken ben geldim doğduğum, ekmek yediğim şehrin takımını tuttum, üstüne üstelik seni de fanatik yaptım. Her Şampiyon olacağız dediğimizde hevesimiz kursağımızda kaldı. Ama bu son kızım. Tuttuğumuz takımı şampiyon yapmaya gidiyorum, gidiyoruz. Kupamızı alıp döneceğim" dedi. Ve geldi.

 

O kupa bu kente geldi

Bir hayal böyle gerçekleşti. Bu sevinci, bu onuru, bu mutluluğu, bu heyecanı Antalyalılara yaşattığınız için teşekkürler çocuklar. Sizler yüreğinizle inandınız, yüreğinizle oynadınız. Şampiyon oldunuz. İyi ki varsınız, sonsuz teşekkürler...

Bu takımın şampiyon olmasında emeği geçen Engin Korukır hocama, Hami Mandıralı hocama, Yusuf Şimşek hocama, teşekkür ediyorum. Tek tek tüm futbolcularımıza da teşekkür ederim.

 

Hodri meydantalya!

Bu şehrin artık şampiyon bir takımı var!

Hani derler ya her kızın ilk aşkı babasıdır diye. Benim ilk aşkım babam yerine Antalyaspor oldu.

Unutmadan!

Bir babanın kızına bırakabileceği en temiz sevgiyi miras bırakacaksın babacım!

Gurur duyuyorum seninle.

Gurur duy kızınla.