BİR SAATİN BEDELİ

Abone Ol

Bir saatlik fark koca bir ülkenin yaşamını nasıl bu kadar etkileyebilir, hiç düşündünüz mü?

Eskiden güven tehlikesi daha azdı. Bizim çocukluğumuzda herkes birbirini tanır; simitçiden, fırıncıya, bakkalına kadar... Şimdi öyle mi? Büyük şehirlerde yaşam daha bir zorlaştırıyor.

Zifiri karanlıkta, o günlerden bugünlere çok şey değişti. Sabah erken saatlerde okula ve işe gitmek güvenlik kaygısına sebep oluyor. Ülkemizde artan şiddet vakaları giderek çoğalıyor. Kişiler kendilerini güvende hissetmediklerinde mutlu da olamıyor. Bu durumda herkesi yavaş yavaş depresyona sokuyor.

“Yaz saati” uygulaması, Amerikalı fizikçi ve politikacı Benjamin Franklin’e ait bir fikir. 1910’da saatlerin 20 dakika ileri alınmasıyla başlamış, 1916’dan beri de yaz ayları için 1 saat ileri alınarak uygulanıyor. Türkiye’de de bu uygulama 1972’den bu yana sürüyordu.

Berat Albayrak'ın Enerji Bakanı olduğu dönemde geçilen kalıcı yaz saati uygulaması 9 yıldır yürürlükte. Bu uygulama, milyonlarca vatandaşın hayatını aksatan, çocukların güvenliğini tehdit eden, eğitimde öğrenme zorluğuna yol açan; tasarruf sözüne bulanmış bir kayırmacılık hikâyesidir aslında.

Eğitimcilerin açıklamaları doğrultusunda çocuklar derste adapte olamıyor; sabahın karanlığında yollara dökülüyor.

Antalya Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Şube Başkanı Şaban Tat, 2016 yılından bu yana uygulanan kalıcı yaz saati sisteminin enerji tasarrufu sağlamadığını, aksine israfa yol açtığını söyledi. Tat, uygulamanın psikolojik açıdan da olumsuz etkiler yarattığını belirtti:

"Ülkemizde, sizler de biliyorsunuz, 2016 yılına kadar yaz ve kış saati uygulaması devam ediyordu. Ve tek buradaki amaç; gün ışığından daha fazla faydalanmak ve enerji verimliliği noktasında enerji tasarrufunu sağlamaktı. Bütün amaç bunun üzerineydi. Ama 2016 yılından sonra ileri saat uygulaması, yaz saat uygulamasına geçildi ve bundan sonraki süreçte hiçbir şekilde değiştirilmedi. Sabahın erken saatlerinde işi ve okula gitmek zorunda kalan vatandaşların aydınlanma ve ısınma gibi nedenlerle daha fazla enerji tükettiğini vurguladı. Ülkenin enerji tasarrufu değil, aksine bir enerji ile ilgili israf söz konusu oluyor. Her şey teknik bilimle açıklanabiliyor. 9 yıldır bu uygulama bir yok. Bu konunun tekrar masaya yatırılması, ülkenin enerji verimliliği noktasında da bir verimlilik sağlanması, milli servet olan enerjimizin de boşa gitmemesi oldukça önemli. Enerji verimliliği noktasında bu istatiksel verileri masaya yatırarak gerek üniversitelerimizdeki profesör hocalarımız, gerekse de bu işin uzmanı, enerji bakanlığından da birçok uzman arkadaşımızın bu istatistikleri tekrar gözden geçirerek bu uygulamanın artık son verilerek eski uygulama ile devam edilmesi gerektiğini" dile getirdi.

Kış saatlerinin bir saat geri alınması, yaz saatlerinin ise bir saat ileri alınmasının tek nedeni; güneş ışığından daha çok yararlanma arzusudur. Milyonlarca kişinin bir saatliğine de olsa elektriği kullanmaması, ülke ekonomisine çok büyük tasarruf sağlar.

Kış aylarında Avrupa ülkelerinin çoğunda 1 saatlik fark varken, bizim bu uygulamamız nedeniyle saat farkı ikiye çıkmaktadır. Bir inat uğruna ne kadar enerji kaybına uğradığımızın farkında bile değiliz.