Bir zil sesiyle başlayan dijital kabus

Abone Ol

Teknoloji hayatımıza kolaylık kadar büyük riskler de getiriyor. Artık dolandırıcılık sadece banka aramalarıyla, sahte mesajlarla sınırlı değil. Yeni nesil bir siber suç türü var ki, masum bir telefon zili ardında koca bir kabus saklıyor. Son dönemde Türkiye’de ve dünyada artan görüntülü arama şantajları bunun en çarpıcı örneği.

Bu tuzakla karşı karşıya kalan insanların anlattıkları, meselenin artık münferit olmaktan çıktığını ve profesyonel suç şebekeleri tarafından yürütülen bir yöntem hâline geldiğini açıkça gösteriyor. Üstelik bu yöntem sadece maddi kayıp yaratmıyor, kişiyi hem psikolojik hem de hukuki olarak köşeye sıkıştırıyor.

Masum bir arama saniyeler içinde kabusa dönüşüyor

Dolandırıcıların yöntemi aslında oldukça basit. Yurt dışı kaynaklı, tanımadığımız bir numara WhatsApp ya da Telegram üzerinden görüntülü arama yapıyor. Arama açıldığı anda ise karşı taraf, şok etkisi yaratacak biçimde uygunsuz, hatta bazen çocuk istismarı içeren görüntüler oynatmaya başlıyor. İnsan ne olduğunu anlamadan, birkaç saniyelik bir panikle izlemek zorunda kalıyor.

İşte o saniyeler içinde dolandırıcılar ekran görüntüsü alıyor, kişinin yüzünü ve tepkisini kayıt altına alıyor. Ardından tehditler başlıyor:
“Bu görüntüleri ailene göndeririz… Sosyal medyada paylaşırız… Parayı göndermezsen yayarız…”

Ve ne yazık ki pek çok kişi, paniğin etkisiyle bu korkutmalara boyun eğebiliyor.

Bu tehdidi duyan biri, suçsuz olsa bile paniklemiş halde hemen ödeme yapmaya yöneliyor. Çünkü kimse hem itibarını hem özgürlüğünü riske atmak istemez. İşte dolandırıcıların ekmeğine yağ süren de bu korku.

Burada altını çizmek gerekiyor; istem dışı olarak maruz kalınan görüntüler, kişiyi suçlu yapmaz.

Peki kendimizi nasıl koruyacağız?

Bu şantaj yöntemine karşı en etkili korunma yolu, daha en başta tuzağa düşmemektir.

Bilinmeyen ve yurt dışı numaralardan gelen görüntülü aramaları asla açmayın.

WhatsApp ve Telegram’ın gizlilik ayarlarını düzenleyerek sizi kimlerin arayabileceğini sınırlandırın.

Eğer istemeden açtıysanız ve uygunsuz bir görüntü gördüyseniz, hiç düşünmeden aramayı kapatın.

Kapatamıyorsanız, kameranızı başka bir yöne çevirin veya hemen karartın.

Tuzak başınıza geldiyse: Ödeme yapmak çözüm değil.

Asla ödeme yapmayın.

Tüm mesajları, numaraları ve ekran görüntülerini saklayın.

En kısa sürede Cumhuriyet Savcılığına veya Siber Suçlarla Mücadele birimlerine başvurun.

Dijital dikkat hayat kurtarır

Artık telefonumuza gelen her arama bir fırsat değil, aynı zamanda bir risk.
Dijital çağda güvenlik, sadece güçlü şifrelerden ibaret değil; bilinçli olmak, her zil sesini sorgulamak ve en önemlisi tanımadığımız hiçbir görüntülü aramaya cevap vermemek gerekiyor.

Görüntülü arama dolandırıcılığı, bugünün en tehlikeli siber suçlarından biri…
Ve bu tuzağın panzehiri, bilgi, dikkat ve soğukkanlılık.