Akaydın döneminde kentimize kısa bir bisiklet yolu yapıldı. Eksik olduğunu, bir yeri bir yere bağlamayan bisiklet yolu yapmanın çok yararı olmadığını o dönemde yazdık çizdik. Şehrin sadece merkezini değil dış noktalarını da kapsayan bir bisiklet yoluna ihtiyaç olduğunu söyledik. Ancak her şeye rağmen bu yol yapılmıştır ve kullanılmaktadır.
Son günlerde sosyal medyada bisiklet yolunun içler acısı halini görür olduk. Tek sebebi ilgisizlik. İlk yapıldığı zaman hiç bir aracın giremediği yola şimdi arabalar park eder olmuş. Çünkü bisiklet yolunu koruyan babalar zamanla yerinden sökülmüş. Arabalar da buldukları açıklıktan rahatça dalıyorlar yola.
Bu noktada Sayın Menderes Türel'e düşen görev o yolun bakımını yaparak tekrar bisikletliler için uygun hale getirmektir. Eğer o yolun orada olmasını istemiyorsa belediyenin ekipleri emrindedir kaldırıp yeniden araç trafiğine açsın. Ancak yolun bu şekilde ne arabalara ne de bisikletlilere bir faydası yoktur.
Tabi ikinci yolu, yani yolu kaldırmayı düşünmek Sayın Türel'e yakışan bir hareket olmayacaktır. Antalya'ya "iyi gelecek" sağlanmak isteniyorsa bu gelecekte bisiklet en önde yer alacaktır. Zira araç sayımız her gün artmakta buna karşın yollarımız genişlememektedir. Katlı kavşak yapılacak yollarımızın sayısı da hızla tükenmektedir. İleride bir gün o kavşaklar da yeterli olmayacaktır. Tüm şehri baştan aşağıya metro ile örmeye yetecek para da belediyenin bütçesinde hiç bir zaman olmayacaktır. Olsaydı İstanbul'da olurdu.
O halde en makul çözüm bisiklettir. Ne kadar çok insan bisiklete binerse trafik yükü o kadar azalır. Ne kavşaklara ne battı çıktılara para harcamaya gerek kalmaz. Bisiklet yolunun maliyeti de kavşaklara nazaran okyanusta bir damla gibidir.
Fazla bir şey istemiyoruz. Dünya'nın örnek aldığımız modern şehirlerinde bisiklet nasıl kullanılıyorsa bizim kentimizde de öyle kullanılsın. Ben oraları gidip görmedim. İnternetten izledim. Ama Sayın Türel eminim ki gidip görmüştür. İşte orada bisiklet adına var olan imkanlar kentimizin "iyi geleceğinde" de olamaz mı?