Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Antalya İl Temsilciliği, Attalos Meydanı’nda yaptığı basın açıklaması ile TÜİK verilerini eleştirdi. Basın açıklamasına konfederasyona bağlı sendikalar ve üyeleri katıldı. TÜİK’in halka gerçekleri açıklamakla yükümlü bir kurum olması gerekirken, verileri ayarlama kurumuna dönüştüğünü öne süren Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Antalya İl Temsilcisi Fatin Iltar, “Markette, manavda, pazarda, 5 TL olan ürünün fiyatı TÜİK verilerinde 1 TL olarak gösterilmiştir. Markette, pazarda gıda ürünlerinde fiyat artışı son bir yılda yüzde 30’ları buldu” dedi. Açıklanan enflasyon oranı ile yıl boyunca yaşanan zamlar ve harcama oranlarındaki düşüş karşılaştırıldığında, gerçek enflasyonun yüzde 14,6’lık orandan daha fazla olduğunun altını çizen Iltar, “Açıklanmış olan oran çalışanların, emeklilerin, asgari ücretlilerin gerçek enflasyonunu yansıtmamakta, bu oran sadece iktidarın istediği oranı yansıtmaktadır. TÜİK verilerini manipüle edenler, ülkede ısrarlı bir şekilde ekonomik kriz yokmuş gibi hissettirenler dahi gerçek enflasyon oranlarının bu olmadığını kendileri de oldukça iyi biliyor. Bu yıl da TÜİK’in çarpıtmaları sayesinde memur ve emekliler, açlık sınırının altında bir zam artışına mahkum edildi” dedi.
‘Krizin faturası emekçiye’
Yoksulluk sınırı altındaki maaşlarla geçinemeyen vatandaşların, ay sonunu getirebilmek için bankalara borçlandığını söyleyen Iltar, “Vatandaşlarımızın bankalara olan borcu 834 milyar TL’yi aşmış durumda. İktidar böylesi bir ortamda emekçilere sefaleti ve açlığı layık görmüş, krizin faturasını bir kez daha emekçilerin sırtına yüklemiştir. Memurun ve emeklinin yüzde 7,36 zamma muhtaç edilmesini emekçiler olarak kabul etmiyoruz. Açlık sınırının 3 bin 146 TL, yoksulluk sınırının 11 bin 186 TL’yi aştığı bugünün koşullarında hiç kimsenin kamu emekçilerinin maaş artışlarında TÜİK vasıtası ile açıklanan sahte enflasyon rakamlarını reva görmeye hakkı yoktur” şeklinde konuştu. TÜİK’in yüksek enflasyonu gizleyerek bütün faturayı emekçilere ödettiğini belirten Iltar, “Halkın; çarşıda, pazarda karşı karşıya kaldığı gerçek enflasyon, halkın enflasyonu verilerine göre yüzde 29,9’dur. Kamu emekçilerinin sadece satın alma gücünün korunabilmesi için maaşlarına en az yüzde 30 oranında zam yapılmalıdır. Enflasyon farkı ile birlikte memurun zammı yüzde 7,37 olarak ilan edildiği anlayış terk edilmeli memurun aldığı yüzde 3 oranlı sefalet aldatmacasında vazgeçilmelidir. Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır. Vergi dilimleri 15’ten yüzde 10 düşürülmelidir ve sabit tutulmalıdır” dedi. Açıklamanın ardından konfederasyon üyesi sendikaların temsilcileri maaş bordrolarını yaktı.
Ramazan BOZCA
‘Krizin faturası emekçiye’
Yoksulluk sınırı altındaki maaşlarla geçinemeyen vatandaşların, ay sonunu getirebilmek için bankalara borçlandığını söyleyen Iltar, “Vatandaşlarımızın bankalara olan borcu 834 milyar TL’yi aşmış durumda. İktidar böylesi bir ortamda emekçilere sefaleti ve açlığı layık görmüş, krizin faturasını bir kez daha emekçilerin sırtına yüklemiştir. Memurun ve emeklinin yüzde 7,36 zamma muhtaç edilmesini emekçiler olarak kabul etmiyoruz. Açlık sınırının 3 bin 146 TL, yoksulluk sınırının 11 bin 186 TL’yi aştığı bugünün koşullarında hiç kimsenin kamu emekçilerinin maaş artışlarında TÜİK vasıtası ile açıklanan sahte enflasyon rakamlarını reva görmeye hakkı yoktur” şeklinde konuştu. TÜİK’in yüksek enflasyonu gizleyerek bütün faturayı emekçilere ödettiğini belirten Iltar, “Halkın; çarşıda, pazarda karşı karşıya kaldığı gerçek enflasyon, halkın enflasyonu verilerine göre yüzde 29,9’dur. Kamu emekçilerinin sadece satın alma gücünün korunabilmesi için maaşlarına en az yüzde 30 oranında zam yapılmalıdır. Enflasyon farkı ile birlikte memurun zammı yüzde 7,37 olarak ilan edildiği anlayış terk edilmeli memurun aldığı yüzde 3 oranlı sefalet aldatmacasında vazgeçilmelidir. Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır. Vergi dilimleri 15’ten yüzde 10 düşürülmelidir ve sabit tutulmalıdır” dedi. Açıklamanın ardından konfederasyon üyesi sendikaların temsilcileri maaş bordrolarını yaktı.
Ramazan BOZCA