BU AÇGÖZLÜLÜĞE SON VERİLMELİ! 

Her yıl aralık ayı geldiğinde, emekli ve asgari ücret zamları konuşulmaya başlanır, hükümet ile sendikalar sözüm ona kıyasıya pazarlıklar yapar. Daha ortada zam yokken gözleri doymayan ev sahipleri ve marketler, etiketleri değiştirmeye başlar. Son yıllarda bu durum adeta gelenek haline geldi. 

Ticaret Bakanlığı denetimlerini sürdürüyor, cezalar kesiliyor ama firmalar durmuyor. Marketlerin 'etiket' oyunundaki iddialar akıl alır gibi değil... Bir de Alo 174 şikayet hattı var. Bence çözüm bu değil. 

Emekli ve asgari ücretli zammına göz dikecek kadar zalim olan bu insanlar,  ne ara bu kadar açgözlü oldunuz? Hiçbir ülkede bunu yapamazlar. ‘Ben istediğim zammı yaparım, istediğim fiyata satarım’, yok böyle bir düzen. Bu tamamen emek sömürücülüğü, garibanın ekmeğine, çocuklarının rızkına göz dikmek demektir. Kul hakkıdır.  

Israrla söylüyorum, serbest piyasa ekonomisi bizim ülkemize göre değil. Her sektörde fiyatlar uçuşta.  

Ayrıca emekli maaşları arasındaki dengesizlik ayrı bir sorun. Varsa yoksa memur zammı, memur emeklisi. Bu ülkede asgari ücretli çalışan işçi de var, işçi-esnaf, çiftçi emeklisi de var. Memur çok daha fazla alsın ama işçi de o kadar alsın. Aynı ülkede, aynı zor şartlarda yaşıyoruz. 

İnsanların alım gücü kalmadı. Gıda fiyatları zirvede. Kırmızı eti unuttu emekli ve asgari ücretli. Süt ürünleri de artık gramla alınıyor. İnsanların sağlıklı beslenme hakları elinden alınıyor. TÜİK sürekli enflasyon rakamı belirliyor. Hep merak ettim bu fiyatları masada kafalarından mı uyduruyorlar, yoksa 5 olan ürünü 2 mi gösteriyorlar.  

Milyonlarca insanın ahını alıyorsun TÜİK. Emekli ve asgari ücretli enflasyonun altında ezilmeyi de geçti, can çekişiyor.  

Mutfaktaki tencereler borçla kaynıyor. Kış geldi, geliri düşük kesim evinde donuyor, çocuklar hasta oluyor.  

Ekonomiyi, zengin 25 milyonun keyfine göre açıklamayın. Bir koli yumurta oldu 120-150 TL. Yumurtaya son beş ayda gelen zam, bize enflasyonun yüzde 500’leri geçtiğini söylüyor, alın size reel enflasyon. 

Artık lütfen ekonomi büyüdü demeyin. Milyonlarca insanın ekonomisi küçüldü. Yaratmaya çalıştığınız yeni Türkiye’nin hali ekonomik anlamda içler acısı. Eskiden her eve her hafta kırmızı et girerdi. Alım gücü vardı. Paramızın değeri vardı. Şimdi 200 TL oldu 20 TL. 

Ticaret Bakanlığı şikayetleri alacağına, ceza keseceğine, taban ve tavan fiyat uygulamasına geçmeli. Tüm sektörler bunu titizlikle uygulanmalı. 300-400 bin TL maliyeti olan bir daire milyonlarca paraya satılmamalı. 

Halkımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz derken, açgözlü ev sahiplerine, mağazalarda, pazarlarda ve marketlerde sürekli katlanan fiyatlara ezdiriyorsunuz.  

Daha şimdiden zamlı maaşlar kimsenin eline geçmeden başladı etiketler değişmeye. Adeta asgari ücrete endekslediler fiyatları. 

Ayıp artık yahu. Gerçekten, insanlar nefes alamaz duruma geldi. Bu süreç böyle devam ettikçe enflasyon asla tek haneli rakamlara düşmez. Yakında üç çeyrek altın bir asgari ücret maaşı kadar olacak. Kısacası ezildik enflasyonun altında.